kebap sonrası ikram edilen ince belli küçük bardaktaki çay.

klişenin dibidir.

diş fırçalarınızın yanyana duruyor olması.

sıcaktan kan ter içinde kalınca çıkan serin rüzgardır

sevgilinin ufak bir parçası olabilir mesela, serçe parmağı veya kulağı veya alt dudağı gibi..

kankine parmak atmak

- uzun bir aradan sonra art arda içilen 13 sigara
- pantolonumun sağ cebinde hep bozuk paralar olur. telefonumu cebime atarım. telefon pıt diye düşer cebime ve paralara çarpar. işte, telefonun cepteki bozuk paralara çarparken çıkardığı o ses
- sevdiğim müzikler kulağıma çalınırken, sessiz sakin yollarda avare avare yürüyüp insanları, sokakları, binaları... seyretmek

kumandayı bulmak.

eriktir kesinlikle küçük ama verdiği mutluluk paha biçilmezdir.

petito.
(bkz: ayıcık)
(bkz: çikolata)

(bkz: kahve) az şekerli veya kremalı
(bkz: çikolata) fıstıklısı makbül.
(bkz: yeşil) her türü.
(bkz: bamya) *

omuza konulan el, sahibi ve gözler. çay bahçesinde tavla oynamak bile maksimum serotonin salgılatır, tavan yaptırır.

(bkz: maaş bordrosu)

gün doğarken o sessizlikte bıcır bıcır öten kuş sesleri.
müzik açık uyumak.
sevgili tarafından uyurken öpülerek uyandırılmak.
ormanda, rüzgarın şiddeti ile hışırdayan ağaçların sesi.
sarhoş olunan gecenin sabahındaki o mahmurluk.

alt komşumdan kurutulmuş patlıcan biber dolması gelmesi.

ilerdeki kırmızı ışığı görüp en sağdaki boş seride geçmek. tam duracakken yeşilin yanmasıyla vitesi 2 alıp durmadan devam etmek

(bkz: pipi)
bence küçüğü makbuldür

(bkz: friends)

uzatmaları oynayan yaz mevsiminden kalma sıcak bir gecede, aniden başlayan hafif yağmur ve ona eşlik eden serin bir esinti... (şu anda mersin'de...)

rocco sıkı şeker

(bkz: turunç kabuğu reçeli)
(bkz: keremce)