naringergedan

  • /
  • 10
metrobüs durağında renkli civciv satan adam gibidir.. entrylerini süsleyip sunar dikkat çeker, içimizi ısıtır ama onun orada ne işi vardır diye sorgulatır..ayrıca entrylerini hayatımıza uyguladığımzda o civcivler gibi öleceğini bilir; ne hoşmuş der geçeriz ama aklımız onlarda kalır..
hem nazik, hem seksi (görmedim ama kafamda canlandırıyorum az buçuk), hem erkek gibi erkek, hem de adam gibi adam, hem eğlenceli, hem 90lardan şarkılar biliyor, sözlerini benim yaptığım gibi bir şarkıya bağlayabiliyor, hem espritüel, hem muhabbetperver, dozunda tahrik edici dm atar, bu haliyle kendisi de tahrik edici olur...
sözlüğün pek eskilerinden olan, pek sevimli, candan ve bakış açısı zenginliğine bürünmüş yazar. belli ki kendisinden öğreneceğim pek çok şey var. gerçek bir düş hekimi. hep kalsın, hep bir de şöyle düşün desin.
leylekler getirmedi bizi tatlım inan pankartı ve buluşuyla takdir ettiğim günün gözdesi yazarlarımızdandır. tüm bütünleyiciliği için teşekkürler.
beyler eğer bu başlıkta 1.000.000 metrobüslü entry girersek, kadir topbaş naringergedan onuruna 500 ek sefer koyacakmış.
çok korkuyorum sözlük. ne zaman bir başlığa entry girmek istesem aynısını naringergedan yazmış oluyor, ne zaman bir başlık açmak istesem bir bakıyorum aaaa o da ne naringergedan daha önce açmış bile ve yine ne zaman şu başlığı açayım desem naringergedan 10 saniye önce açmış oluyor. (bkz: kıç)

işte bu yüzdendir ki naringergedan sözlükte demirbaştır, entry makinasıdır, duayendir.*

(bkz: iz bırakan özlü sözler) *
an itibarı ile en çok entry giren yazarlar listesinde kıran kırana çekiştiğim yazardır. sağlam bir yazardır. rakibim olmasından dolayı kıvançlıyım.*
hem seksi (görmedim ama izlenimim bu yönde) hem mütevazi hem de kibar olmasıyla 3ü biraradalık bakımından nescafeyi utandırmış yazardır...
efendim dün itibariyle kendisiyle tanisma serefine nail oldugum, soylari tükenme tehlikesi altinda olan gönül adamlarindan birisidir kendisi. max blum ile, türkiyenin güncel sorunlari üzerine yaptigimiz kisa tartismayi sadece dinlemekle yetinmis, " siz o yollarda gidiyorken, ben geliyordum" manasinda, gözlerini kismis, dudaklarinda gizemli bir tebessüm uzaklara dalmistir. konusmaktan çok, susarak daha fazla seyler paylasilabilecek insanlardan biridir zannimca.
antalyadan bir dost* demişti ismi gibi narin diye, harbiden öyle. tanıştık ettik çok da güzel iyi oldu tağam mı.* hekim hekime baka baka feyz alır hocam, diş hekimi fobiniz varsa bu adamla tanışın. bir de o kadar kibar ki kendisini incitmemek için olduğunuz yerde kıvranacaksınız.**
metrobüste bıyıklı, esmer, ünlü birini gördüğünde, elindeki ipad'i anında bırakıp ona odaklanabilen yazardır.
taksim'in yeni gay toplanma merkezi espresso lab'da buluşup beraber erkek kestiğim sonra zirveye yine beraber katıldığım dadlu yazar. canım bence ben sana kalıcam öyle görünüyor, nikah işlemlerine başlayalım bence. yerim. *
kırmızı trençkotuna ve mor radyo çantasına yandığımın, görünenin aksine pek de narin olmayan yazar "abim".

günün anlam ve önemi üzerine kendisine armağan ediyorum.

beni hiç anlamayan asla da anlayamayacak olan yazar. kendisi aksaraydaki gündüz diskolarindan kalan alışkanlıkla akşam ezaniyla mekana gidip hemen piste atlayıp yatsı ezaniyla eve dönen bir ev kasariyken gece gezmesi ve dans etmekle ilgili prensiplerimi anlaması imkansızdır.

ayrıca dün kendisini zirveye davet ettiğimde önce bana "ay ben zengin kocamin lüks spor otomobiliyle gelicem' diyip son anda "yine yarı yolda bırakıldım meks, neden hep böyle oluyor, bu erkekler benden ne istiyor' diye ağlayarak halkı gözlemlemek amaçlı bindiği toplu taşımada bana eşlik etmiştir.
(bkz:#22579) nolu entrysiyle beni benden almıştır ve bir çok önemli noktaya parmak atmıştır. teşekkürler.
av mevsimi filminde şener şen'in bir repligi vardir " bakış açını değiştir" diye.
sözlükte hemen hemen tüm entrylerinde bu mesajı veren yazar naringergedan'dır.
ve bunu, "kör parmağım gözüne" kabalığıyla degil, kimseyi incitmeyen, günümüzde artık neredeyse hic rastlanmayan bir incelikle yapar.
mitlerle, tabularla, yalanlarla bina edilmiş bir gerçekliğin sorgulamasını yapar, hoytratlığın ve nobranlığın talan ettigi hayatların gercekliğini irdeler. kavramlara giydirilmiş yanıltıcı giysileri soyar, çıplaklığımızın, sanılanın aksine savunmasızlık degil, belki de bizi daha güçlü kılacak bir silah olduğunu gosterir. maskelerin ardına gizlenmiş binbir türlü ayrıntının ardında kaybolmuş basit doğruların izini sürer. "sakıncalı" olduğu öğretilmiş/ögrenilmiş bir çok yanlışın doğru, erdem olarak belletilmiş bazı doğruların da, aslında bize giydirilmiş birer deli gömleği olabileceği üzerine düşünmeye iter.

"gerçeklik" denilen hapishanelerin yıkılabilmesinin ancak olaylara farklı açılardan bakabilmekle mümkün olabileceğini anlatır. hem, daha insani bir hayata yönelik umutlarışnı yitirmeyen, iflah olmaz bir romantikdir, hem de ikiyüzlü olmayan, basit, temiz, ve oyunsuz bir dünyadan yana olan bir realisttir.


(bkz: düş hekimi)
çok iyi bir kalemi var. o kalemden herkese dağıtmasını istiyorum. * yazarlığı buradan önce de yapmış olması muhtemel. ilgiyle takip ediyorum. hoşgeldin.
metrobüse akbilini unutup, pardon bir akbiliniz var mı diyen soran yazardır. *


(bkz: 1. naringergedan metrobüs geyiği )
az önce beni metrobüsten arayıp, bindiği metrobüsün bir yerlerimize girmesini temenni etmiş sevgili yazar arkadaşımdır. *
  • /
  • 10