aileye açılmak

  • /
  • 10
başlık açılmış entry yok, ben doldurayım bari.

denizde açılmaya benzemez ''baba'' ya açılmak.
babanızı tanımadan denemeyin sakın.
açıldığınızda, ya elinin tersi yüzünüzde patlar yada evlatlıktan direk rededilirsiniz.
ha bazı babalar vardır ki, sizin bu durumunuza anlayış gösterir.

babasının yanına tatile gitmiş, bulunduğu şehirden sabahın 7 sinde izmire sevgilisi ile buluşmak için giden ben.
baba sorar ve dialog başlar;

+oğlum bu saat te nereye canta elinde ?
-arkadaşımla izmire gidip arkadaşı alıp gelicem baba, buralara gelmemişte.
+kimmiş bu arkadaş, kendisi gelemiyormu buraya ?
-hem askerden arkadaşlarıda ziyaret edicem 1 gün kalıp gelicem arkadaşımı alarak.
bahsi geçen arkadaş = sevgilim, ve ailem bir bayan olarak biliyorlar sanarken ben !!!
+şu arkadaşı çok merak ettim ! senin bir erkek sevgilin varmış a.......a da yaşıyormuş.
-..........................!!! yok baba ne erkeği saçmalama nereden üretiyorsunuz bunları anlamadım.
+bilemiycem ben öyle duydum.
-neyse baba otobüsü kaçırıcam.

yani babalarda size açılabilir...
bazıları için doğuracağı olumsuz sonuçlar nedeniyle yapılabilecek en talihsiz açıklama
babanızın da bir erkek olarak durumunuzu kolaylıkla algılayacağı yanılgısına dikkat gerektirir.
ikimizden birinin öleceği açıklamadır.ya o kalp krizinden gider ya da ben töre cinayetine kurban giderim.dertsiz başımıza dert almaya gerek yok.bir çoğumuzun babası açık fikirli değil o yüzden kaçınılmaz sonu ne kadar ertelersek o kadar iyi.
baba lan, bi oğlan var... böyle tepe gibi. omuzları iki metre, esmer, döşü kıllı. okumuş etmiş de. avrupa'larda master da yapmış. hem tanıyosun... hani benim ev arkadaşım vardı ya, çok sevmiştin, beraber içmiştik falan. "arkadaşın beyefendi biriymiş, gözüm tuttu" demiştin... sonra sen hastane kaldırıldığında ameliyatından sonra bir sürü işe koşmuştu. benim çalıştığım son işi ayarlamıştı falan... ha işte, o benim sevgilim ve ailesi beni istemeye gelmek istiyor. versene beni ona...

diyince yapmış sayılacağımız eylem.*

(bkz: aileye açılmanın alternatif yöntemleri)

sonraki kavga için:

(bkz: hani ben mutluyken siz de mutlu oluyordunuz)??
sadece anne babaya değil bir de kardeşlere eşcinsel olduğunu açıklamak vardır ki göründüğü kadar kolay değildir.
"dürüstlük bazen öldürür" film sloganını aklıma getiren başlıktır (bkz: zenne)
eşcinsel olduğumu bilmesinler canım ne gerek varcıların hepsi aileleri tarafından anlaşılmayacağından ve bu açılmanın anne/babayı geceleri uykusuz bırakmaktan başka işe yaramayacağından emindirler. (bkz: ben dahil)
kuantum fiziginin dinamiklerini açiklamaktan daha zordur.
özellikle ülkemizde sorundur , çok zordur akıbeti bir çok kötü sebebe yol açabilir.

müslüman ülkelerin örf/adet ve dini kurallarından dolayı bu tarz seçimler veya yaşam tarzları toplum tarafından kabul görmez.

bu sorunu ülkemizi göz önünde bulundurarak ele alalım.

bilindiği gibi ülkemizde eğitim çok düşük bir seviyede. tabi ki eğitim denilince akıllara kesinlikle okumak gelmemeli. her insan kendini geliştirebilir , ilk okul mezunu bir insan 2 üniversite bitirmiş bir insandan kafa olarak daha eğitimli olabilir.

bu ülkede ki ailelerin %90'ı sabit bir fikir ile yaşamlarını sürdürmektedir.

1-aman evladımız okusun , para kazansın , evlensin ,çoluk çocuğa karışsın ve mutlu olsun
2-aman elalemden bize karşı bir laf gelmesin.
vs.

en büyük sorun "elalem ne der" , "erkek adam öyle şeyler yapmaz" gibi , insan üzerinde yaptırımlar uygulanmasına neden olan düşüncelerdir.

kimsenin inancıyla dalga geçmek veya hor görmek gibi bir lüksüm olamaz.hem karşımdaki bireye hemde kendime olan saygımdan dolayı.
lakin müslüman inancına sahip bir ülkede bu seçimler asla kabul edilemez , edilmeyecektir.

tabi ki her insanın "hür" olarak yaşamak istemesi en büyük hakkıdır.buna hiç kimse itiraz edemez. 1. derecen yakınlar bile.

"umarım" düzelir herkes istediği gibi yaşama hakkını elde eder diyeceğim ama çok zor.
-anne ben geyim.
+bi' tarhana yapayim sıcak sıcak, iç iyi gelir.

tabi benimkiler böyle bir tepki vermedi ama neyse.
19 yıldır "söylemeye ne gerek var" diye düşünürken bir anda kendimi bir nefret ve kıskançlıkta buldum. arkadaşımın ailesi biliyordu ve o aileyi o biçimde görünce çok kıskandım. her şeyi atlatmışlar, her şeyi konuşabiliyorlar felan, çok özendim, imrendim, gıbta ettim. o aileyi gördükten 1 hafta sonra annem benim sinirimi, öfkemi, tersleyişimi anlayıp benimle konuşmaya geldi ama ağızdan "anne ben geyim" kelimesi o kadar zor ki, hatta çıkmadı ben de. onun anlamasını, sormasını bekledim. sorduğun ve ben evet dediğimde uzun bir sessizlik oldu aramızda. daha sonra sorular sormaya başladı bir anda, milyonlarca sorular. ne zaman? nasıl? hangi arkadaşların öyle? gibilerinden. babama söylememesi için rica ettim ama sonraki gün babama da söylemiş, yıkılmış kadın eve gelince.

sonra geldik ikinci en imkansız görüşmeye. babamla konuştuk. tek ve kesin olarak söylediği şey "düzeleceksin!" idi. diğer önemli nokta ise, "düzelmezsen kendimi öldürürüm" idi. ben ne kadar direnmeye çalışırsam onlar o kadar üstüme geldiler. sonra bi daha bu konu açılmamak üzere kapandı. ki evet cidden bu konu asla açılmadı, evde lafı bile geçmedi.

işte doldurduk 6. ayı diyelim. rahat mıyım? kesinlikle, daha önce hiç bu kadar kabullenmemiştim kendimi, ailem bile biliyorsa gerisi önemli değil tavırlarıyla dolaşıyorum. peki ya ailem kabullendi mi? sanmıyorum, çünkü evde halen "çocuk, torun, evlilik" lafları dönüyor. yukarıda okuduğum yazılara bakaraktan diyorum ki daha kabullenme safhasındalar. ne kadar sürer bu süreç bilemiyorum cidden ama daha kötüsü de olabilirdi diye düşünürekten olumlu bakıyorum bu olanlara. ama cidden istemiyorsanız söylemeyin yani kabulleneceğini sanmıyorsanız kalkışmayın yani, gün gelir bir şey olur söyleyiverirsiniz, kasmaya gerek yok. ben annem anlamıştır diye söylemiştim ayrıca ama meğer tek oğluna toz konduramıyormuş. "10 kişilik kız grubunda tek erkek olmam ilginç gelmedi mi anne?" diye sorumun cevabı da çok tuhaftı hani. "ee kızlarlasın işte, onlardan hoşlanıyorsun." *
18 yaşımda ablama söylemiştim.aman annem-babam duymasın derken bir akşam onlara da eşcinsel olduğumun açıklamasını yaparken buldum kendimi.işin enteresan tarafı benim sert,otoriter babam öyle bir anlayışla karşılamıştı ki bunu, "baba ne zaman vuruyorsun beni" demek zorunda hissetmiştim kendimi. annem bir kaç ayılıp bayılma numarası yaparak olayı geçiştirmeye çalışsada,korkuğum başıma gelmiş babam ikinci 35'liğin ardından soluğu odamda almış ve "bana laf getirme,ne yaparsan yap,sen bir tek onu istiyorum" diyerek odamdan çıkmıştı.abim ise hiçbir sey bilmiyormuş gibi sürekli beni deniyordu.en son gecen yaz rakı sofrasında kendisine neden niçin ve nasıl amca olmayacağını anlamıştım.herşeye rağmen ailemle aram çok iyi.en azından bana her türlü konuda açık ve dürüst olmamı öğreten aileme ,ben de dürüst olduğum için içim rahat...

eşcinselliğin yalnızca cinsellikten ibaret olduğunu düşünenler için hiç gereği olmayan bir eylemdir. oysa eşcinsellik cinsellikten ibaret değildir, bizi biz yapan şeylerden biridir, özümüzdür. kim olarak yaşamak istediğimize verdiğimiz kararın bir sonucudur: kendimiz olarak mı yoksa ailenin ve toplumun olmamızı istediği kişi olarak mı? bu önemli bir ayrımdır, zira kişinin sahip olduğu öz saygıyı da gösterir. aileye açılma ise açılmaların en zoru olsa da en anlamlısıdır çünkü herkesten önce anne ve babanın çocuğunun gerçekte kim olduğunu bilme hakkı vardır. ancak elbette ki herkesin koşulları birbirinden çok farklıdır. o yüzden herkes açılsın demek ne kadar yanlışsa sakın açılmayın demek de o kadar yanlıştır. korkular ve koşullar özneldir, bu korku ve koşulları herkesin korkusu ve koşulu sayıp açılmama çağrısı yapmak da kendine yandaş bulmaya çalışmaktan başka bir şey değil. herkesin aile yapısı, kültürü, değerleri açılmaya el vermeyebilir ya da aile fertlerinden birinin sağlığını olumsuz etkileyecek bir durum varsa açılmama kararı alınabilir. dediğim gibi bu karar öznel koşullar göz önünde bulundurularak verilebilecek bir karardır. herkese tavsiyem de durumlarını kendi bağlamlarında değerlendirmeleri, başkalarının deneyimleri ile yola çıkmamalarıdır. benim aileme açılmadaki en büyük gerekçem onlara yalan söylüyor olmam ve olmadığım biri gibi davranarak gerçek beni saklıyor oluşumdan duyduğum rahatsızlıktı. kimi insanlar bundan rahatsızlık duyar, kimileri duymaz ayrıca kimisinin koşulları uygundur, kimisinin değil. ailesinin düşünce yapısı bunu kaldırabilecek olsa da açılmaya karar vermek ve onu uygulamak da kolay değildir, biliyorum. ancak, "bizim toplumumuzda asla kabul edilmez" gibi büyük cümleler kurmamak gerekir. her açılma süreci pürüzsüz olacak diye bir koşul da yoktur ama anne ve babalar dönüşebilirler, biz onlara bu şansı verirsek. o yüzden ölçün, biçin, tartın, ailenizin kaldırabileceğini düşünüyorsanız açılın, düşünmüyorsanız böyle devam edin ama başkalarının açılma süreçlerini de etkilemeyin lütfen.
benim için ilginç olan bir eylemdi, benim babam ben on yaşındayken vefa etti, açıkçası babama açıklamayı da pek düşünmezdim lise ikiye geldiğimde artık o kadar farkındaydım ki herşeyin, anneme anlatmaya karar verdim, o kadar hazırlandım, şöyle olacak, böyle olacak diye, aldım annemi karşıma işte nasıl anlatsam bilemiyorum, ama çok üzülmek yok vs. diye telkin etmeye çalışıyorum. annem biraz korkmuş şekilde ne oldu söyler misin dedi? anne ben eşcinselim dediğimde, ilk tepkisi ben de hastasın, kötü birşey falan sandım olmuştu. devamında onun için de çok kolay olmayan şeyler elbette ki yaşadık, herşey sürekli güllük, gülistanlıktı dersem çok ayıp etmiş olurum. hatta psikiyatriste bile gittik, çünkü benim de annemin de bu durumu kabul etmekle ilgili yaşadıkları problemler vardı.

sonrasında üniversitedeyken ben ilk evden ayrılmamla annemin konuyla ilgili endişeleri işime yaramadı diyemem, sırf endişeleri yüzünden ayrı tek başıma evde kaldım üniversite boyunca, çünkü annem yurtta kalınca herkesin bana cinsel tacizde bulunacağını, onların yanında rahat giyinip soyunamayacağımı, yıkanırken vs. zorlanacağımı düşünüyordu. bu arada bir sevgilim oldu, hemen değil ama bir süre sonra annem tanımak istedi garip bir şekilde, sonradan anladım ki sadece adamın sağlam pabuç olup olmadığını anlamakmış amacı, 2.5 sene önce oluyor bu olay, gayet gergin, sorgu havasında geçen bir yemek oldu. sonrasında herşey normale döndü tekrar, hatta öyle ki biz orda kalırken annem ikimize yatak bile hazırladı. şu anda da benim yanıma gelirken sevgilim olduğunu bilerek geliyor, gündüzleri sevgilim daha erken çıkıyor bazen onları kahve içmeye gitmiş buluyorum evde kimse yok falan. benden daha çok görüşüyor anlayacağınız annemle.

her zaman böyle kolay olur demiyorum, benim de birtek kardeşim ve annemle aram bu şekilde, diğer akrabalarımla çok zor zamanlar geçirdim, geçiriyorum, muhtemelen daha da geçireceğim.
anneler babalar anlar böyle şeyleri ama bu başlık benim -anlasalar da bana doğrudan sormadıkları müddetçe kendimi açık etmemin imkansız olması anlamını taşıyor. tepkilerini kestiremiyorum. ne kadar aydın olsalar da, homofobik olmaları en büyük engelim. beni böyle kabul etseler bile, o gözlerindeki hayal kırıklığı bakışı bi ömür kendimden nefret etmeme yeter. bu yüzden böyle gizli kapaklı devam edecek, gittiği yere kadar.
futboldan anlamayan bir kadına ofsaytı açıklamaktan, küçük bir çocuğa neden sürekli şeker yiyemeyeceğini açıklamaktan yada ergen bir erkek çocuğuna kadınların nasıl regli olduğunu açıklamaktan çok daha zordur.
acıdır ki bizim oralarda eşcinsellik yok. ibnelik var. nonoşluk var. bu yüzden açıklamak zor hatta imkansız.
  • /
  • 10