ayı sözlük yazarlarının en tuhaf takıntıları

sol framede duran şu detaylı ara butonunu hep tişört ve yastık* gibi eşyaların kenarlarında bulunun marka şeysi gibi hissediyorum ve bu yüzden yırtıp atasım geliyor amuagoyim.
alışverişe çıktığım zamanlarda denediğim kıyafetleri asla soyunma kabininde ya da çıkıştaki yere bırakamam illaki aldığım yere düzgünce asacağım...
kara sinek.. , kara sinek bana konarsa direkt duşa giriyorum , midem bulanıyor o ince bacakları aklıma geldikçe öğykk . ben bir duşa giriyorum.
sigara alışkanlığı olmadığı halde çubuk krakeri sigara içermiş gibi yemek.
okb olduğum için, ilişkiye gireceğim adamı seyreltilmiş çamaşır suyundan geçiririm ve son bir kez etil alkolle cilalarım. ondan sonra %80'lik sodyum lauril sülfat ile bir güzel yıkarım. ayrıca oturduğum yerleri de hep kötü olay olduktan sonra temizlerim.
tabelaları,ilanları tersten okumak, ingilizceye çevirmek,kelime kökünün nereden geldiğiyle ilgili hikaye uydurmak,hakkında veya çağrıştırdığı şeyle ilgili espri bulmak.bulduğum kelimeleri bulmaca yapıp etrafımdakilere sormak, puan vermek.
kaldırım çizgilerine basmamaya çalışmak
telefonda konuşurken oturamam. evin içinde bi sağa bi sola yürürüm. tek elim de hep şeyimde olur.
uykuya dalmadan en az 10 dk önce mutlaka bir sigara içmiş olmalıyım, yoksa uykuya dalamıyorum.
sigara içmeden uyuyamamak, yatarken her zaman bir tane bacağımı üzerime örttüğüm şeyden dışarı çıkartmak.
kol saatinin bile sesinden ve iğne ucu kadar ışık alan yerde uyuyamamak. bununla yaşamayı öğrendim ki tilki uykusuyla güne devam ettiğim çok oluyor. sessiz ve karanlık bir gece ödül bana.
uyumak için osbir çekmek.
malafatı iri kalın damarlı olmadığı müddetçe sevgili olmamak.
bende tek elim şeyimde uyurum dicektim ama söylenmiş.* ha bir de kol saati dahi olsa aynı odada uyuyamam bir saatle.
surekli t-shirt-un yakasindan elimi iceriye sokup gogsumdeki killarla veya memelerimle oynamak.
sigarayla beraber mutlaka bir sıvı içecek içmek. hatta bi keresinde çilekli sütle bile içmiştim o sigarayı.
o kadar çok ki, birkaçı buyrunuz:

- çay kaşığını çayda tutarsanız, önce size farkettirmeden kaşığı alırım, eğer ısrar edip, koyarsanız, kalkarım.
- metroda son durakta binerim. ne kadar kalabalık olursa olsun
- eğer sizi aradım, açmadıysanız ve geri dönmediyseniz 24 saat içinde, numaranızı silerim.
- sevdiğim şarkıyı sıkılana kadar defalarca defalarca dinlerim.
- sorduğum bir soru varsa karşımdakini dinlemeden önce o sorunun cevabını almam gerekir.
- sigarayı yürürken içemem ve elimde mutlaka içecek bir şey olmalı öyle içerim.
- beni eğer çağrı merkezi, bankacılar ararsa, açarsam eğer, istediği şeyi kabul ederim. hayır diyemem.
- film izlerken ilk 25 dakika odaklanırım, sonrası gelmezse kapatırım, aynısını kitapta da yapıyorum. ne kadar iyi ya da ünlü olduğu umrumda olmuyor.


yatakta:

- bir erkekle uyuyamam, seksten sonra gitmesi gerek ya da benimle ilgilenmemesi.
- götçüler ile oluyorum. (bu takıntı mı bilmiyorum ) sevişmeyi kabul etmemesi, sadece sikmesini tuhaf bulmuyorum.
-
yeni tanıştığım birinin ismini o söylediği anda unuturum, dikkatimi çekebilecek bir muhabbeti yoksa da öğrenemem bir türlü.

gece uyurken millet üstsüz yatar, ben altsız. evde iç çamaşırı giymeden sünnet çocuğu gibi dolanırım böyle.
kaç deliymişiz haberimiz yok.
insanların ayaklarına bakmak, ayağını görmediği bir insanı henüz tanıyamadığını düşünmek. sürekli ayakkabısını çıkarmasını beklemek, ayağının çıplak olduğu fotoğrafları aramak vs. evet ben böyleyim: bir insanın ayağını görmediysem o insan benim için yarımdır henüz. işin garibi ayak görmekten nefret ediyor oluşum. ayak fetişinin tam tersi var bende. iğrenirim. ayağını gördüğüm insandan soğurum. ama görmek için de çaba sarf ederim.
  • /
  • 2