daha soyadını bilmediğin birine aşık olmak

evlenip onun soyadıyla taçlanma planları yapılacak kadar ileri gidilmedikçe problem teşkil etmeyecek durum. en kötü ihtimal evlenince öğreniliyor. hem zaten hiçbir aşk sonsuza kadar sürmüyormuş.
adını bile bilmeden adına aşk denen onca şey yaşanabiliyorken; soyadını bilmiyor olmak devede kulak olsa gerek dediğim bilinmezlik hali. soyadını öğrenmek isteyenler " bana kimliğini göster ekolü"nün hortlamasına yol açmıştır.
bazen adını bile bilmezsin ama bu sana koymaz
evlenene kadar babaannem dedemin soyadını bilmiyormuş. zaten bilse evlenme boyutuna kadar gelemezlerdi diye düşünmekteyim.
bundan bahsetmesem olmazdı, saygılar.

stalklama sanatından bihaber kişilerin düştüğü durum olabilir pekala.
platonik bi durumsa soyadını bilmemek iyi bir şeydir. soyadı ile birlikte hakkında ulaşılacak türlü bilgi ile platonik aşk yerini tiksintiye bırakabilir. bu yüzden platonik aşığın bunu öğrenmesi, kendisi ve aşkı için tehlike yaratabilir.
hakkında çok az şeyi bilip, tutulmak, ona adanmaktır.

ya sadece sevişmek için evine gitmişsindir, ya da ona hitap edebilmen için sadece ismini belirtmiştir.
ama sen aklını ondan alamazsın, saplantı haline getirmişsindir.
aşk/hoşlanma/beğeni kavramlarının iç içe geçtiği, tüller gibi renklerinin karıştığı ardının belirsizliği ile aklını kurcalama durumudur.

ya gözlerine bayılmışsındır, ya bacaklarına, günlük hayatı ile ilgili çok az bilgiye sahip olduğun için nelerden hoşlanıp nelerden nefret edeceğini bile tahmin edemiyor oluşun, hadi bu da sürprizli sevgili olsun ayağına yatıp, bazı şeyleri görmezden gelmene sebep olacaktır.

çok uzun vadeli aşk olup olmayacağı konusunda herkes, bir ömür seninleyim alt metinli konuşmalara ev sahipliği yapsa da kesinliğin olmaması en rahat kısmıdır.

gittiği yere kadar sevişiriz sonrası mı, düşünme bi alt dudak ver bebeğim
olay tam olarak kişiye dair tüm bilgilere e-devlet kütük bilgilerine ulaşır gibi ulaşmak değil aslında, tam olarak hayatının neresinde durması gerektiğini, ne kadarına girebileceğini bilmediğin birisine, daha ilk etkileşimden aşık olduğunu düşünüp, hayatının merkeziymiş gibi bir konuma koyma çabasına eleştirdir..
düşünsene, sevebileceğin her şeye düşman olan birisine aşık olmanı düşündüren etkileşimler hayatının tümünü değiştirmeni gerektirecek...

zor!!!
anne kızlık soyadını bilmeden birisiyle sevgili olmak diye acı bir gerçek varken asla kafaya takmayacağım sorun sanılan şeydir.
peri masalında veya bir filmin içerisinde yaşamadığınızı varsayarsak aşk denilen illüzyona kapılmanız büyük talihsizliktir çünkü böyle bir kavram yoktur içinde bulunduğunuz gerçeklikte. ya da matematikteki limit kavramı gibi düşünebilirsiniz, “limit 0’a sağdan giderken” 0’a o kadar yakın bir sayıdır ki nerdeyse 0’dır. örneğin; şu an bu eşsiz duyguyla tanışabilecek kadar şanslı insanlar kamboçyadaki bir çifttir, alplerdeki 2 kadının arasındadır (7 milyar nüfusun içerisinde yok denilecek kadar azdır)

bu zamana kadar aşk dediğiniz her şey kocaman bir yanılgıdan ibaret. tabii burda eğer yeni bir “aşk” tanımlaması getiriyorsanız işler farklı. bu kadar özel bir ifadenin her ota boka söylenip yıpratılması ise modern insanın duygusal ve ilişkisel yaklaşımlarındaki deformasyonu ve yüzeyselliği gözler önüne serer.