eşcinsellerde görülen kişilik bozuklukları

(bkz: narsisizm)

valla yok kendimizi ötekileştiriyoruz yok bilmem ne falan diye tepki gösterebiliyor olabilirsiniz ama elinizi vicdanınıza koyarsanız hak vereceksiniz. şu ana kadar çok fazla olmasa da genelleme yapacak kadar çok, farklı sosyokültürel sınıflara mensup gay tanıdım. hepsinin tek bir ortak özelliği vardı. o da narsistik kişilik bozukluğuna sahip olmaları. tabi bu durum bazılarımızda göze çarpmayacak kadar yumuşak boyutta ama hiç azımsanmayacak kadar çok büyük bir kısmında klinik vaka boyutunda. psikoloji eğitimi falan almadım ama kediyle köpek arasındaki farkı söyleyebilmek için veteriner olmaya da gerek yok. sanırım hepimiz farklılığımızdan dolayı dışlanarak ve korkarak büyüdük, içten içe ve dıştan dışa bizi kemirdiler. bu da bizde ciddi özgüven sorunları yarattı, ve hetero akranlarımız pembe bir dünyanın kapılarını aralarken biz o en kırılgan yaşlarda dünyanın yükünü omuzlarımıza aldık. sonuç olarak, yaşadığımız zorlukların üstesinden gelmenin bir yolunu bulmak zorundaydık. başka bir deyişle bir şekilde "delirmemiz" gerekiyordu, başka türlü bu işin altından kalkmamız mümkün değildi. tüm bu süreç de bir tür yapay özgüven patlaması geliştirip onu savunma silahı haline getirmekle sonuçlanıyor. **
patalojik yalancılık: kendini gizleme ve etrafa straight gözükme çabası içinde sürekli yalan söylemekle başlar ve etrafınıza açılsanız da o yalancılık üstünüze yapışır kalır.
özgüvensizlik: fazla feminen erkeklerde ya da fazla maskülen kızlarda çocukken dalga konusu olunmasıyla başlayan özgüven eksikliği kimilerinin ömrü boyunca devam eder kimisi seks yaptığı ilk gün atlatır.
genel olarak eşcinsel bireylerde gözlemlediğimiz kişilik bozukluklarıdır. kendimizde veya çevremizde gördüklerimizdir.

-facebook hesabında, bir adamın yüzünü bile göstermediği bir fotoğrafa bakarak kumaş parçasını arzulamak.
-kendisine hiç yakışmayan saçma sapan kıyafetleri takıp takıştırarak ikoncan olduğunu sanmak.
-aynanın karşısında anlamsız fotoğraflar çekmek.
-saplantılı biçimde aşık olmak.

not: biliyorum ilk taşı günahsız olanınız atsın demiş bir büyüğümüz. ben de günahsız olduğumu iddia etmiyorum lakin bu başlık altında belki sorunlarımızı fark edip düzeltmeye çalışabiliriz diye düşünüyorum. eh bir başka büyüğümüz de dediği gibi zararın neresinden dönsen kardır!
homofobik bir düşünce ürünü olmayan, gayet de yere basan kanıtları olan bir başlıktır. bunun iki nedeni var bana göre;

“azınlık stresi”: diyelim ki bir işte çalışıyorsunuz ve işyerindeki [veyahut gruptaki] tek azınlık sizsiniz. işte o zaman hissettiğiniz haffi bir “dışlanma” hissi var ya, işte o azınlık stresi. bir düğüne gittiğinizde “senin asla bu şekilde bir düğünün olmayacak, toplum içinde elini bile tutamayacaksın” diyen iç sesiniz de azınlık stresi.

ikinci neden ise “gerçekçi olmayan bedensel / ruhsal gereklilikler”; yani farkettiyseniz her erkeğin bir sınıfı var ve ona göre değerlendiriliyor. örneğin twink olayı. toplam erkeklerin %5’ini oluşturduğu düşünülen gaylerin yeme bozukluklarının %42’sini oluşturduğunu biliyor muydunuz? yani standart bir hetero erkekten 12 kat daha fazla risk altındalar.

niye mi?
hetero olmak çok basittir çünkü binlerce yıllık gelenek görenekler dünyanın en çirkin, en habis insanı bile olsanız soyunuzu devam ettirmenizi sağlıyor da ondan. görücü usulü evlilik mesela, evlendiğin adamı görmüyorsun bile. niye? görse almaz da ondan! [bu biraz işin şakası oldu, ancak yine de ne kadar kel fodul da olsanız hetero toplum sizi bir yerlere getiriyor]

eşcinsel toplumu böyle değil. zaten var olan halo etkisine bir de allahuekber dağlarındaki beklentiler ekleniyor. gören de zambiya prensesi sanacak. kaslı olsun, tüysüz olsun, uzun olsun, beni taşısın, muz yiyim ama çilek tadı versin falan.

toplum eşcinselleri bulduğu her fırsatta yaralıyor. ailenizle bir bağınız yok, arkadaşınız olmuyor, parya gibi büyüyorsunuz. o içte hissedilen bir parça eksiklik var ya, o grindr’da bulunamıyor işte.
-yalanciligin sosyal etkilesimde bir gereklilik haline gelmesi ve bundan rahatsiz olmaktan ziyade 'gerekli' ve 'kullanisli' gormek.
-genelde turk kezbanlarinda gorulen 'prenses sendromu' pek cok gayde de gorulebilir. en iyi onlardir her konuda ve hep talep beklerler. ilk 20 dakikada konusmalarinda anlarsiniz bu tipleri.
-ya asiri ibnelikten olerek dunyada olup bitenlerden kopuk nerde sik yalayabilirim moduna girmis olmak ya da erkekligi abartip 'sadece a' olmak, kurtlar vadisi atarlari ile iliski kurmaya/seks yapmaya calisip gulunc duruma dusmek.
(bkz: aferin çok iyi düşünmüşsün)

heterolarda da görülen bozukluklardır. yönelime göre bozukluk çıkarmayın.
eşcinsellere özel kişilik bozuklarını olduğuna inanmak.
yaşıyor olmaları bile mucizeyken bu berbat dünyada akli dengeleri nasıl yerinde olsun ki?
yalan söyleme hastalığı.
sanırım bu alanda kişilik bozukluğu türleri bakımından en zengin bitki örtüsü olan benim. her yerim bozuk.

obsesif kompulsifim var, bipolar var, sosyal davranış bozukluğu ve duygu geçişi kırılmaları da var bende. var da var. ama olsun ben de bir anlamda kişilik bozuğu seksisi sayılabilirim.^^*
kesinlikle yalan söylemek.
kişilik bozukluğu olan gay (neşeli, hoppalama, boşverici, şen) mi olur?
kesinlikle eşcinsellerin çoğunda olan bozukluk narsistliktir. bilhassa kadınlardaki versiyonu karşımıza çok çıkmaktadır.
paranoid kişilik bozukluğu ,
anksiyete bozukluğu,
depresif kişilik bozukluğu.

geri kalan tüm sıkıntılar bunlardan kaynaklanıyor.


eşcinsellerin ölmesi gereken hayvanlar olduğunu düşünenlerin olduğu bir ülke de gerçi kimseyi suçlamamak lazım.ama kendisini sorgulayan çoğu insanın bu sıkıntıları aşabileceğini düşünüyorum.yurdum eşcinseli sürekli bir stres ortamı altında yaşıyor , heteroseksüel hayatta kendini gizliyor ve eşcinsellerin de arasında pek çok ayrımcılık olduğunu görüp zihni tamir edilemez yerlere gidebiliyor.

ha bu çelişkili ortam sadece gayleri etkilemiyor , herhangi bir şekilde her azınlığı etkiliyor.feminen heteroseksüel erkekler de aynı şeyi yaşıyor , translar da , onlar da , bunlar da.tehlike altında olduğunu düşünen bilinçaltı hayatta kalmak için farklı kişilik tipleri sergiliyor.

kendini prenses sanan kültürsüz türk kızıyla , kendini modacı/tasarımcı olarak tanıtan eşcinsel aynı şeyi yaşıyor yani.

ayrıca eşcinsellerin de bu konuda sütten çıkmış ak kaşık olmadığını söyleyebiliriz , neler gördü bu gözler neler... bir birlerinin özel hayatlarını ifşa eden gayler mi dersin , seks yaptığı adamın fotoğraflarını ailesine göstermekle tehdit eden mi ya da en basiti femine gaylere kadın diyen sadece aktifler mi ararsın...

çok yanlış şeyler bunlar sevgili ayıcıklar.
intihara meyil ve herkesle sikişme isteği
net birinci sırada narsizm, ikincisi ise paranoya!
pasif-agresif kişilik bozukluğu : en sevdiğim gay kişilik bozukluğudur, belirtileri boşalamayan pasif gayin diş göstermesi, tıslaması ve ısırması. tedavisi yok.
borderline kişilik bozukluğu: i hate you but don't leave me.
  • /
  • 2