kadına yönelik şiddet

faili erkek olsa da arka planında bizzat kadınların olduğu şiddet eylemleridir.
erkekler ağaç kavuğundan çıkmadı onları da bir kadın doğurdu ve büyüttü.sosyal çevre her ne kadar çocuk gelişimini etkilese de ilk eğitimi anne veriyor.erkekleri daha saygılı daha hümanist daha insancıl yetiştirmek yine kadının elinde.ama bu böyle olmuyor en güzel oyuncak erkeğe alınıyor,yemeğin en güzel yeri erkeğe yediriliyor.kaynanalar gelinlerini rakip olarak görüp gelinleri dövdürüyor hatta öldürmeye azmettiriyor.abilere,babalara,kardeşlere,amcalara kadının namusunu bahane edilerek üstünlük ve koruma kollama hakkı tanınıyor.tüm bu imtiyaz ve pohpohlamalardan sonra götü kalkan haşin erkeğimiz kadını bir mal bir hayvan gibi bir refleks geliştiriyor.

-babana söylerim bacaklarını kırar.
-abine söylerim keser.
-kocandır döver de severde gibi cümleleri her gün bir kadın diğer bir kadına söylüyor bu ülke de.ataerkil topluma suç atmak kolaya kaçmak her ne kadar doğruluk payı olsa da.cinayetleri engellemek erkeklerin kadar erkekleri ve kadınları yetiştirenlerin de sorurumluluğu.
bir tür ata sporudur. türkiyenin modernlesme serüveniyle birlikte, diger ata sporlarimiz gibi unutulmaya ve yokolmaya yüz tutmustu. ancak son yillarda devletin yaptigi yatirimlar ( aile ve sosyal düzenlemeler bakanligi), yeni yasal duzenlemeler (ceza indirimleri vs) ve medyanin destegiyle ( yapilan sikimsonik diziler ve erkek egemen dilin hakimiyetinin saglanmasi) sayesinde tekrar eski popülaritesini kazanmistir. bu spor dalina verilen destek, erkekligin kitabini yazan türkün gücünü 7 düvele göstermis, yeni dünya sampiyonluklarini beraberinde getirmis, kodumu oturtan bir millet oldugunuzu dosta düsman göstermistir.
özellikle ekonomisi iyi olmayan ülkelerde sıklıkla karşılaşılan bir durum. büyük güçlerin kuklası durumunda olan yöneticileri sayesinde, savaş- savaş halinde bulunulduğundan dolayı, gelişmemizi sağlayacak adımların hep ertelenmesi, ya da atılsa bile yeniden bozulması sonucu, mehter marşı gibi bir ileri bir geri yaptığımızdan,ilerleyememiz. eğitim, ekonomik bağımsızlık şart dedirten durum...
mor çatı kadın sığınağı vakfı şiddete uğranılan durumlarda yapılabilecekleri aktarmış. amaç aslında bu şiddet sonrasını çözmek değil şiddeti çözmek olmalı.

http://www.morcati.org.tr/tr/sayfa/3/siddete-ugradiginizda.html
aile ve sosyal politikalar bakanlığı, kadının statüsü genel müdürlüğü tarafından 2012-2015 kadına yönelik şiddetle mücadele ulusal eylem plani yayınlanmış.

http://www.kadininstatusu.gov.tr/upload/mce/2012/kadina_yonelik_siddet_uep.pdf
eşcinsellerin yadırgandığı, anormal karşılandığı bir toplumda kadınlara şiddetin son bulacağını düşünmüyorum, erkek olmayı şiddet uygulamak,güç gösterisi olmakla eşdeğer gören bunla gurur duyan bireyler,ve bu bireyleri onaylayan ses çıkarmayan bir toplum var,bu benim kanaatim ama biz eçcinseller daha fazla sorguluyoruz, daha fazla empati kuruyoruz,yani ülkede seslerini çıkarabilen daha çok eşcinsele ihtiyacımız var,bu arada abd'de bazı eyaletlerin eşcinsellerin özellikle kendi eyaletlerinde oturmalarını istediklerini okumuştum,çünkü eşcinsellerin yoğun olduğu yerlerde daha az sorun oluyordu ve daha fazla kültürel etkinlik oluyordu,son olarak kadına karşı şiddetin en büyük nedenlerinden birinin de kadınların kadınlara uygulanan şiddeti çoğu zaman onaylamaları olarak görüyorum, çoğu kendi dışında tüm kadınları ahlaksız görüyor, belki çok sert bir soru ama şu da var 'acaba kadınlar kendilerine şiddet uygulanmasını mı istiyor?' gri'nin elli tonunu, bana tavsiye eden bikaç kız arkadaşım sayesinde okudum,inanılmaz bir şiddet var kadınlara karşı , kız arkadaşlarımla bunu tartıştım ve sonuç 'grey gibi bir adamla beraber olmayı çok isterdim o şiddete rağmen adam deli gibi aşık',bilinçsiz ya da bilinçli olarak birçok kadının ve kızın şiddet gösteren serseri erkekleri daha çekici bulduğunu düşünüyorum, belki bu kendilerinde bulamadıkları gücü sahip olduklarını düşündükleri kişide görme isteğidir, ya da pitbull besleyen erkeklerin aldığı hazza yakın bir hazdır, agresif erkek beslemek, kendi dışında herkese saldırdığını görmek, ama ne olursa olsun tüm kadınlar çiçektir,koklarken bile kibar olunması gereken....
asıl vahim olan kendilerine karşı uygulanan şiddetin farkında olmayan ya da şiddeti normalize etmiş kadınlardır. üzerlerine sinmiş adetlerin, gelenek ve göreneklerin arkasına gizlenmiş bir normalize etme durumu var. bu anlamda kadının kendisine karşı uyguladığı şiddet son bulmadıkça ilerlemenin zor olduğu ortada.

(bkz: toplumsal cinsiyet)
(bkz: kadın doğulmaz kadın olunur)
(bkz: simone de beauvoir)
konuyla ilgili izlediğim en duygulandıran video için bkz. http://www.facebook.com/video.php?v=8581...
av. harika karataş'ın profilinden;

-----------------------------

tüm kadın örgütlerine çağrımızdır;

taksim gezi direnişi’nden bu yana, devletin mücadele edenlere yönelik baskısı giderek artıyor. devlet özgürlük için sokaklara dökülenleri gözaltılarla, tutuklamalarla korkutmaya çalışıyorken bizler katledilen kardeşlerimizin öfkesi yüreklerimizde, mücadeleye devam ediyoruz. erkek iktidar gözaltıyla, tutuklamasıyla, baskısıyla yıldıramadığı biz kadınları ise, bedenlerimize dokunduğu kirli elleriyle, taciziyle, tecavüzüyle yıldırmak istiyor.

bundan bir yıl önce kağıthane asayiş büro amirliği’nde 3 polisin tecavüzüne uğrayan, sonrasında yine aynı polislerden birinin tecavüzü sonrası hamile kalan, devletin tecavüzcünün bebeğini doğurmaya zorladığı reyhan topal… taksim direnişi sonrasında tutuklanarak şakran kadın kapalı cezaevi’ne kapatılan ve cezaevinde gardiyanların tacizine uğrayan, çıplak arama dayatılan elif kaya… haziran ayında gözaltına alındığı ankara’da polisin tacizine maruz kalan eylem karadağ ve ezgi özen… polisin katlettiği ahmet atakan için katıldığı direnişte gözaltına alınan ve kadıköy iskele karakolu’nda polisin cinsel tacizine maruz kalan kadın arkadaşlarımız…
bizler bastırmaya çalıştıkları öfkemizle bir kez daha haykıracağız. karakollarda yaşanan kadına yönelik tacizi, tecavüzü, işkenceyi hep birlikte haykıracağız. tecavüzcü polisin şiddetine, erkek devletin baskısına yılmayacak, utanmayacak ve susmayacağız!
28 eylül cumartesi günü saat 14:00’te kadıköy boğa heykeli önünde toplanarak, kadıköy iskele karakolu’na yürüyeceğiz, hep birlikte haykıracağız: “karakolda tacize, tecavüze, işkenceye karşı bütün kadınlar sokaklara!”

(polisin tecavüzü sonrası hamile kalan ve devletin tüm vazgeçirme politikalarına rağmen geçtiğimiz günlerde kürtaj olan reyhan topal da basın açıklamasını okuyacak, kendi yaşadığı süreci anlatacaktır.)

tarih: 28 eylül cumartesi
saat: 14:00
yer: kadıköy boğa heykel önü

*karakolda tacize, tecavüze, işkenceye karşı bütün kadınlar sokaklara! yazılı pankartımızla, anarşist kadınlar olarak çağrıcılığını yaptığımız basın açıklamasına kadın örgütleri imzalı dövizleriyle katılabilir ve destekleyen kurum olarak isim yazdırabilirler.

--------------------------------------
eğitimli-eğitimsiz kişilerin başvurduğu bir eylem değil tamamen "insanlıktan" mahrum kişilerin uyguladığı bir eylemdir. kabul edilemez.
bazen hak ediyorlar dedirtebiliyorlar aslında.* dur bir dinle, sokak ortasında karısını/sevgilisini döven adama müdahale edince ve kadının uff snn be slk! o benim kocam hem döver hem sever deyip size vurmaya kalkışınca hak ediyor arkadaşım o kadın şiddeti*. yok yani bunu bildiğin aklı başında okumuş görmüş bir kadın bile diyebiliyor, onun için cehaletle savunmayın. evet şimdi vurabilirsiniz.
bravo bu öküzlere. güçleri yetiyor da dövüyorlar. aferin yani. hatta dövmekle de kalmıyor bu öküzler öldürüyorlar da. bunları siklerinden tavana asmak lazım. tek çaresi bu. tüm yetersizliklerini, cehaletlerini, salaklıklarını, iğrençliklerini içlerinden çıkaramayacağımıza göre asacaksın siklerinden. eğitmekle de olmaz. eğitimli diye tanımayabileceğimiz bir sürü öküz de eşlerini dövüyor. daha kötüsü manevi şiddet uyguluyor. yok yok tekrar düşündüm tek çare siklerinden * asmak. *
toplumun her kesiminde olan, fiziksel olmak zorunda olmayan, evrimleşememenin sonucudur, bir doktor da yapar, bir avukatta, bir mimarda, bir bişey de , bir başka şey de yapar, ve benim bu insanlara söyleyecek şeylerim olmasına rağmen söyleyememek o şiddeti bana da yansıtır, yorucu ve yıkıcıdır.
bianet.org'un her ay düzenli olarak yayinladigi "kadina yönelik siddet" raporunun ekim ayi bilançosu açiklandi. buna göre,
erkekler ekim ayinda 10 kadin ve bir bebegi öldürdü, 16 kadina ve kiz çocuguna tecavüz etti, sekiz kadini yaraladi.
insanlık dışı bir durum
kendinden güçsüze mecbur kalmadıkça el kaldıran şerefsizdir, sorunludur, zayıftır, güçsüzdür, komplekslidir. türkiye' de kadına şiddetin son 10 yılda tavan yapmasının sebebi de kadınların dövülmesinin insanlara gerek tv' de gerek yazılı basında çok normal birşeymiş gibi aktarılması.