kısa öyküleri sevenler için olmazsa olmazlardandır. çocukken
ölü albayın kızları isimli kısa öykülerinden oluşan bir kitap vardı evde ama elim okumaya gitmemişti. bizde
bahçe partisi olarak çevrilen ve onun en ünlü eseri olan
the garden party isimli öyküsü ortaokulda iken ingilizce dersinde zorunlu okumalardan biri olarak karşıma çıkmıştı. soylu sınıfından bir kadın ve çevresindekilerin gündelik hayatları arasına sıkıştırılmış hizmetçilerin ve fakirlerin yaşadıkları üzerine kurulu hikayedeki anlatım tarzı büyüleyici gelmişti. akabinde evdeki kitabı okurken bunca yıl sonra halen aklımda kalan
resimler isimli hikayesine denk gelmiştim. kısanın da kısası denebilecek bu öyküde ciltlere sığacak konuların insanın boğazında düğümlenen iki üç sözcükle anlatımını görünce
virginia woolf'un mansfield'i neden kıskandığını anlamak mümkün oluyor.
merak edenler ve mansfield'i anadilinden okumak isteyenler için tüm kısa hikayelerinin bulunduğu bir site var.
http://www.katherinemansfieldsociety.org...