bende dan brownun melekler ve şeytanlar kitabını anımsatan sayı. *sebebi ters te çevrilse aynı sayı olmasıdır. (bkz: ambigram) bu durum abartılarak şöyle sonuçlar vermiştir illimünati dünyasında; http://kisalt.be/clfrwm
son zamanlarda ortaya çıktığını düşündüğüm olaydır. aynı yazı dili, aynı karakter kullanımı, aynı espri anlayışı gibi şeyler çok somut olmasa da anlamlıdır.
türk fotoğrafçılarının çektiği karelerin neredeyse tamamıdır. yaşlı insan, çalışan insan, fakir çocuk. 500px gibi global sitelere bakıldığında pek de bu tarz fotoğraflara pek rağbet yoktu ama bizde en sevilen fotoğraflardır. (bkz: belgesel fotoğraf ve fotoröportaj)
bana yaklaşıp güvenimi kazanıp ardından sana içimi döktükten sonra saçma sapan bir şeyi bahane edip benden uzaklaştın ya senden tiksiniyorum hatta nefret ediyorum!! bana ne yaşattıysan ve ne acılar çektirdiysen aynısını yaşamanı umuyorum. ve o sürekli olduğunu iddia ettiğin "iyi insan" değilsin hem de hiç!!
alsında anlardır. mesela sizi dikkatlice dinlediği an, size hararetli hararetli bir şey anlattığı an, elinin ayağının birbirine dolaştığı an, size bakarken gözlerini kaçırdığı an, utandığı an, vb... dattebayo
hayırlı olsun. hızlıca baktım içeriğe. bankacibear'in dediği gibi dolu dolu olmuş dergi; ilk sayı için oldukça iyi. sırayla her yazının baştan sona okunası var. içerik sağlayanlara, katkısı olanlara teşekkürler.
şu sıralar tek düşündüğüm şey yok olmak. kimsenin canını yakmadan hiç var olmamış olmak istiyorum. çok yorgun olmam mı buna neden oluyor yoksa başka sebepler mi bilmiyorum fakat tüm gün ve geceler kafami bu düşünce dolduruyor. çok çok neşeli görünüyorum fakat içimde sürekli derin bir hüzün var. mutsuzluk da değil, mutlu bile olsam o hüzün hep orada. aslında en çok yoran şey de o ya... hayattaki en büyük keskem, keşke var olmasaydım.
itiraf, itiraf başlığını günlük olarak kullanınca suçluluk duyuyorum.