rotayı hükümete çevirdiğinden beri bir türlü düzelemedi sağlığı aldığı ahlardan... allah şifasını versin ve ıslah etsin... amin.

kendsini sorguya çeken meleklerin tüm sorularına "eeeeeee, ııııı" şeklinde cevap vermesi üzerine sorgunun üzun süreceğini gören melekler mehmet ali birand'ı hayata geri göndermiş.

yurtdışında gazeteciliği icra etmiş, hem de o zamanlarda ciddiye alınmayan ülkemizin bu alanda yetiştirdiği başarılı bir gazeteci. kabul edin ya da etmeyin ama bu şanı şöhreti bir ekol haline getirmiş, nice gazetecileri yetiştirmiş, günümüzde medyanın etkinliğini ülkemize üst düzeyde kazandırmış birinden bahsediyoruz. verdiği ürünler tartışılır elbette ama kazandırdıklarıyla, ortaya koyduklarıyla ülkede emeği büyüktür. şimdilerde bundan 10 sene önce bunca itiş kakışın ne alemi vardı ya da bunu bu kadar tartışacak ne vardı dediğimiz şeylerin haberini yapmış birisi. 10 sene sonra da bugün için aynı şeyleri halkça söyleyeceksek nedir alıp veremediğimiz. ölüme hürmet etmeyi unutacak kadar nefretin kime ne yararı var anlamak çok zor. bu ülkede inananı da inanmayanı da nasıl bilirdiniz dendiğinde iyi bilirdik deme saygısını ezelden beri iyi bilir. allah rahmet eylesin...

ben severdim kendisini. 32. gün programı bir efsaneydi örneğin. birçok genç gazeteci yetiştirdi. cesurca haberlere imza attı. yeri geldi andıçlandı.kendine has eğlenceli bir tarzı, pozitif bir enerjisi vardı.
tabi bir de unutulmaz gafları..
ancak bunlar insanın içini karartan, moralini bozan, sinirlendiren (tansu çiller, yildirim akbulut ya da idris naim şahin gafları gibi) değil, insanı gülümseten tarzda gaflardı.

- madrid'in midyat ilçesinde manastır papazı kaçırıldı.
- şimdi telefon bağlantısı yapıyoruz, aaa telefon düştü..
- efendim papazı malatya'dan çıkışta mı kaçırmışlar? pardon manastırdan çıkışta.
- ağzım dudaklarımda, yani havalarda.. pardon kulaklarımda...
........

özleyeceğiz...

rahmetle anıyoruz kendisini.. zatı muhteremin yaptığı hatalar, dil sürçmeleri, arada çıkardığı inilti sesler (ııı gibiı) ona ayrı bi sempati katmakla beraber. türkiyenin en iyi anchormen'leri arasına girmiştir..

çok vatansever bir insandı(!) kendileri !!!

90'lı yıllarda faili meçhul cinayetlerin en yoğun olduğu yıllarda, devletin maaşlı "vatanseverleri" takır takır aydınları, gazetecileri, kürt aktivistleri (pkk militanlarından bahsetmiyorum. mehmet sincar gibi bir milletvekilinden, musa anter gibi 70 küsur yaşındaki bir kürt aydınından hep diyarbakır il başkanı vedat aydın'dan, doktor m. emin ayhan'dan, arabasıyla yakılan özgür gündem muhabirlerinden, öldürülüp pkk'li diye lanse edilen kürt köylülerden ve burada sayamayacagim 18.000 jitem-kontrgerilla-hizbullah kurbanindan bahsediyorum) öldürürken, o, hiç bir gazetecinin yapamadığını yapıp, 32.gün'de jitem ve kontrgerilla dosyalarını açmaya cesaret etmişti.
bu yüzden eski bir genelkurmay başkanı şimdilerde "terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlamasıyla yargılanan
tsk tarafından, "vatan haini" olarak damgalanmış, andıçlanmış, hatta öldürülmesi için peşine yeşil kod adlı meşhur "vatansever" takılmıştı...
savaş kışkırtıcısı ve o dönemin en kanlı iktidarı olan çiller-güreş iktidarının yağdanlıkları e.özkök, e, çölaşan, f.altaylı gibi "vatansever" gazetecilerin cirit attığı "apoletli türk medyasında"ki ender barışçıl seslerden biriydi..
bu topraklarda hep böyledir zaten.. savaş düzeninin tekerine taş koyarsanız adınız vatan hainine çıkar, ya hrant dink gibi öldürülürsünüz, ya m.ali birand gibi itibarsızlaştırmaya çalışırlar sizi..

oysa tarih en iyi hükmü verecektir..
nazım hikmet'in, nazım vatan hainliğine devam ediyor hala şiirini bir kez daha okumanın tam zamanıdır..
en azından vatanseverlik ve vatan hainliği konusundaki kafa karışıklığına iyi gelir.

birand öldü, allah rahmet eylesin..
mesleğinin ilk sırasında geliyordu diyebilirsiniz...
duayen
usta
hoca
mesleğin piri diyebilirsiniz...
ama kimse çıkıp da “dik duruşlu” diyemez...
çünkü uğur mumcu’yu, ahmet taner kışlalı’yı, çetin emeç geçti bu ülkeden, onların hatırına saygısızlık olur...