mustafa kemal atatürk

yeri dolmayacak büyük kumandan,
onu hiç tanımayan kuşaklar bile özlemle anıyor, 10 kasımda çalan sirende içinden bir parça kopmuşcasına gözünden yaş geliyorsa o insan için söylenecek ne olabilir ki?
eleştirmenin kanunlarla yasaklandığı lider.
varlığından iyi ki haberdar olduğumuz, son padişah vahdettinle sıkı bir dostluğu olan, bırak gelecek nesiller seni vatan haini beni de dinsiz bilsinler; yeter ki vatan kurtulsun diyen büyük önder, kimileri için ilahlaştırılan ve kemalistim deyip sadece yakasında rozet taşımaktan öteye geçmeyen aklıgerilerin yol bulmak için çirkin emellerine alet bile edemeyecekleri, bazı dindar olup da dinden bihaberlerin de arkasından dinsiz dedikleri, temiz kalpli güzel gözlü sarışın ve karizmatik türk liderlerinden biri, özellikle son türki cumhuriyeti'nin bugünlere gelmesinde en büyük katkısı olan liderdir. benimse tam zamanında bulup da erken yitirdiğimiz dediğim ne olurdu bari 1960lı yıllara kadar yaşasaydı da tam yoluna soksaydı şu işleri. malesef kimsenin onun kadar kafalı olamadığı onun gibi vatan için menfaatli düşünemediği ulu önder yüce insan atamızdır.
bir lider vefatından 1938 sonrası 2012 de hala hatırlanıyor o lider yani atatürk adam gibi adamdı.300 yıl gerileyen osmanlı içinde hristiyan-haçlılara sakaryada dur diyen adamdı.
hep yüreğimizde var olacaksın , her zaman senin düşüncelerin senin fikirlerin önümüzü açmaya devam edecek , her zaman yaşatacağız seni atam.kalbimizde sen atıyorsun seni sevmemizden başkası yalan,.çok acı çekiyorum atam senden bir ricam olsa kalksan türkiyei'yi yeniden inşaa etsen ne güzel olurdu çünkü senin özlediğin türkiyen yok şu an :( çok karmaşık dönemlerden geçmekteyiz beni anla lütfen amacım seninle dertleşmek sadece .bu gün var olsaydın da bunları yaşamasaydık atam çok özlüyoruz seni...
yine 10 kasım, yine yağmurlu bir gün. hatırlamıyorum yağmursuz geçen bir 10 kasımı.

rahmetle anıyoruz.
şaka maka kendisine kemalist diyen teyzelerin , amcaların onca hakaretlerine rağmen vesayet teyzenin hüsamettin amcanın kendisine düşmanlık duymadığı lider . yaklaşık 2007 den beridir açıkça m. kemal 'i karalama çalışması yapıldı . halada dozajı düşsede yapılıyor . ama halkın bakış açısı hala değişmiyor .
(bkz: istikrar senin neyine vesayet)
ölümünden 70 yıl sonra tartışmaların odağı haline gelmiş türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu. gülen cemaati'nin ve yayın organlarının böyle de bir gizli gerçek var, aslında mustafa kemal şöyle faşistti hezeyanlarına rağmen atatürk'le ilgili durum değişmiyor. çünkü sanılanın aksine türk milleti'nin çoğunluğu için atatürk, ideolojik bir figür değil tam tersine duygusal bir bağdır. bu yüzden atatürk'le ilgili koparılan gürültü bu millete yarardan çok zarar getiriyor. dönemin koşullarından bağımsız bir şekilde atatürk'le ilgili ahkam kesmek demokratik gelişme açısından da faydadan çok zarar getiriyor. ülke kurulurken uygulanan pozitivizm ve fransız ihtilali ilkeleri ne yazıkki bugün faşizm uygulamaları olarak yerden yere vuruluyor. bu durumda sormak istiyorum ultra cahil koşullara sahip, büyük bir savaşı ardında bırakmış, mutlakiyet rejimi savunucusu olmadı mandacı aydınların cirit attığı bir ülkede nasıl bir yönetim uygulardınız? dönemin avrupa'sından, amerika'sına kadar hepsinin sosyal ve siyasal yapısı incelenebilir. mustafa kemal'in yönetimindeki türkiye'nin hangi açılardan faşist yöntemlere başvurduğu tartışmaya açıktır. doğrularıyla, yanlışlarıyla mustafa kemal atatürk bu ülkenin kurucusudur. bir put olarak onu ilahlaştırmak ne kadar yanlışşsa yaptığı herşeyin yanlış olduğunu iddia etmek ve bugünün erkini oluşturan dinci cenahın uydurduğu palavların ardından giderek atatürk'ü yerden yere vurmakta aptallıktır. sağlıklı bir demokratik yapıya sahip, insanların huzurla yaşadığı ve birbirini sevdiği bir ülkede yaşıyor olsaydık dünün yanlışlarını da kolayca konuşmamız mümkündü. malesef herkesin birbirini boğazlamak için yarıştığı bu coğrafyada ne dersim olayları,ne kürt isyanları ne de atatürk'ün kimi yanlış uygulamaları layıkıyla tartışılamıyor. herkesin siyah ya da beyaz olarak ayrıldığı bu ülkede, atatürk'te bir futbol takımı misali taraftarlarınca ya da ona karşı olanlarca ordan oraya savruluyor. kendi adıma yaptıklarına saygı duyuyorum ve onu sevgiyle anıyorum. umarım birgün mustafa kemal atatürk'ü doğru açılardan eleştirme ve inceleme atmosferini yaşayacağımız günler de gelir...
geçenlerde köyden indim şehire filmini tekrar izledim. dört kayserili köylerinden çıkıp ankara'ya gidiyorlar. tam da 29 ekim cumhuriyet bayramına denk geliyorlar. ankara nın o havası, insanların atatürk e saygısı ama en önemlisi o dört köylünün atatürk e olan sevgisi, kocaman atatürk posterine özlemle bakıp ''aahh canııımm'' demesi gözlerimi doldurdu. bugünlerde türk milletinin elinden alınmak istenen bu değer komedi filmi izlerken neredeyse ağlamama neden oldu. bu tapmak değil, tabulaştırmak değil..aşk gibi birşey. asla unutamayacağımız, asla unutmak istemediğimiz.
bugün bir kanal da atatürk'ü tartıştılar. atatürk'ü tartışacak duruma geldik. harbiden yazık
hayatta olmayıp da arkasından dua ederek andığım tek insan, çok daha fazlasını hak ediyor.
100 kusur yasinda hala iti kopegi korkutuyor.
ileri görüşlü, geleceği gören liderdir ki bu türküyü türk müziği repertuarına kazandırmıştır.

(bkz: pencere açıldı bilal oğlan)
bir çok konuda onla aynı fikirde değilim, ama büyük bir figür, bakışları bile yeten adamlardan ama yine de;

-harf devrimi yaptığı en büyük hatalardan biriydi, türkiye halkının resmen geçmişle olan bütün bağlarını kopardı, osmanlı tebaasının (ermeni,rum,kürt,türk,,arap,çerkez ve daha niceleri) tüm kültürel birikimini çöpe attı, kimse osmanlı döneminde yazılmış eserleri okuyamıyor artık, üstelik yerine gelen de latin alfabesi yine türk alfabesi değil, ilkokulda da hep aynı yalan, arapça okumak zormuş, millet çin'de japonya'da 50.000 karakter kasıyor, biz de 30 karakter öğrenemiyoruz, yersen

-islam ve doğu sanatını hiçe sayması türkiye halkına çelişkiden başka bişey vermedi, sanat'a avrupa kafasıyla bakmış malesef, müslüman bir toplumun sanatı 'heykel, resim, piyano' olamaz, zaten avrupadaki bu sanatta dinidir, katolisizmde tanrıyla inanan arasına aracılar girer, o aracı bazen bir azize meryem heykelidir, bazen bir isa portresi (tanrı'yla kul arasına aracı giremez diyen protestanlarda durum daha farklıdır ve kiliseler daha gösterişsizdir), ama islam'da sanat somut olmaz, soyut olur, çünkü allahla kul arasında hiçbir somut şey olamaz, malesef atatürk islam'a son derece yabancıdır, ya da artniyetli, görmezden geldiği kesin, islami sanat(yüzlerce yıldır bu dine mensup halka başka sanat veremezsiniz aksi taklitçilik, kopyacılık olur) 'hat sanatı,ebru sanatı, oymacılık,işlemecilik'olabilir islami müzik 'tasavvufidir', bir müslümanın piyano çalması sanat değil, taklitçiliktir, sanatta taklitçilikle olmaz, yaratıcılıkla olur

-kıyafet devrimi çok acı, hüseyin rahmi'nin sözleriyle,' millet fötr şapkanın altına günahını azaltsın diye takke takıyordu'

kendisi çok büyük bir askeri dehadır ama siyasi anlamda halkını ve ülkesini yeterince tanımamış, başarısız olmuştur bugün hala bize başörtüsünü tartıştıran, senfoni dinlemiyor diye kültürsüz olarak yaftalatan malesef onun düşünceleri olmuştur

son olarak herşeye rağmen kendisine saygım sonsuz, ama ben asla tek bir adamcı olmam ve atatürkçüde değilim
-rusya'da da okuma yazma oranı yüzde 10du ama o yüzde 10la dünyayı sarsacak edebiyatçılar çıkardı

-kıyafet devrimi izmirden ankaradan öteye gidememiş belli, doğuda herkes kara çarşaflı

son olarak, amına kodumun pezevengi, sen ibne değilsin de olmuş amın feryadı, sen gel de seni ben bi sikim, it herif senle böyle konuşmak lazım
en büyük yanlışı yanlış tarafta olması olan lider.etnik olarak herhangi bir bağı olmaması,fikirsel olarak önderlik ettiği toğlumla zıt olması çelişkiler yumağının bir kısmıdır.işin ilginci bu lider savaştığı tarafta * olsaydı dünyaca tanınmış biri olabilir ve yaptığı devrimler halkça * kabul edilirdi.bunlar olmadığı için sıfırdan bir millet yaratmaya kalkmış* ve açıkçası başarısız olmuştur.hıristiyan karaman türkleri anadoludan gönderilmesi *,yahudilerin kaçırtılması *,alevilerin asimilasyonu gibi birçok eylemle kadim anadolunun bugün ki çukur durumu olan türk-islam sentezinede neden olmuştur.
tabi bu ileti genel eleştirilerdir.olumlu şeylerde ileride yazarım.
farklı, çok farklı bir kimlik olduğunu görmemek imkansız. olumlamıyorum, olumsuzlamıyorum; sadece lise tarih kitaplarındaki bilgileri bir yetişkin akl-ı selimi ile okuyanın bile dikkat çekici biri olduğunu anlayacağını biliyorum.

bilinmeyen, ya da pek bilinmeyen yanları vardır ulu önderin: örneğin cumhurbaşkanlığı sürecindeki hızla bozulan sağlığı, pek duyulmamıştır: kaşıntıları, başına yığılan doktor denen cellatlardan usanmışlığı, dostlarına yazdığı mektuplarda bunlardan "şekvacı olması".

cephede soğuk, açlık, tehlike, leblebi, alkol = adrenalin ile var olan bu zorlu adamı, bu dehayı, dandik tipler arasına, kısır politik dansözlükler içine at... adamı hasta et. en zorlu konumlarda lider olarak var olan bu adam, o ortamlardan savarona sürecine girince neden hasta oldu? ya... evet: çok yoruldu cephede dimi? zarrrttttt! o adam asıl fedakarlığı gerçeği olan savaş alanlarından koparak, elde edilenleri şuna buna kaptırmamak için acayip hallerde durmayı göze almakla yaptı!

bizler o ulu kişiye borç olarak cumhuriyet ve batı standartları kadar, bu konumu "bizler için" kabul etmesini de borçluyuz.

kim dinler, kim aldırır?
  • /
  • 4