trolltunga

trolltunga öldü mü
ıssız kamus-i hırs kaldı mı
felek öcün aldı mı
şimdi kuma yırtılur
napolyon aşkına !! seviyesini yükseltmek için geldiğim şu vasat sözlükte muhatap olduğum şu yazarlara bak. faresi yetmezmiş gibi. tantunicisi, şifacı kocakarı ilaççısı, elalemin 2. karısı dadandı. defolun sefiller!
kendisine japonca öğrenmesini tavsiye ettiğim, elitlik sınırlarını aşarak dağlara taşlara sığmayan kudretli troll.
ayı sözlük yazarlarına şarkı armağan etmek adetten olduğu için kendisine
şarkısını armağan ediyorum. *
adam enerjik! yazarken 32 dişini göstere göstere yazdığını düşünüyorum. aynı zamanda sözlüğün en'lerini seçmekle meşgul, elleşmeyin.
beyaz atlı prensi bile bulmuş ortaya çıkarmıştır. elleri dert görmesindir.
değişik kandır denmiş. hoşşşttt.

benim damarlarımda yüzde yüz asil türk klanının kanı akıyor. bu böyle biline...
trolllük tecrübesini burada kazandıktan sonra başka sözlüklere yelken açacak kudretli troll için şimdiden devşirdiğim şarkı sözü.

ode to trolltunga

troll olmuş gidiyorsun
buraya veda ediyorsun
sakın ağlama diyorsun
ağlamamak elde değil

şaçlarında sırma telin
neden sustu tatlı dilin
dün buranındın bugün ekşi'nin
ağlamamak elde değil

dimağına tecrübeleri yazıp
dertli pınar gibi akıp
gül entrylerine bakıp bakıp
ağlamamak elde değil

sözlerin sırra kadem
neden sustu tatlı dilin
dün buranındın bugün ekşi'nin
ağlamamak elde değil
beni sürekli antalya'yla ilgili entry girmekle suçlamıştır. ay götüm. siz sürekli istanbul'da olan boktan olayları süpermiş gibi lanse edince bi bok olmuyo, ben antalya'yla ilgili gerçekleri okuyucularla paylaşınca tü kaka. azcık gelin de medeniyet görün götler. ayrıca her lafım antalya ile ilgili değil, tekken'le ilgili de entry'ler giriyorum. *

ayrıca siz güzel havayı fırsat bilip dışarı çıkıyorsunuz, biz güzel hava mı değil mi bakmadan dışarı çııkıyoruz. zaten her gün güzel oluyor.
iyi beslenmek ve sağlıklı olmak adına sabahları bok böceği yiyen yazar. dikkat edersiniz kendisi semirmiştir.
amacım başarılı olmak ya da olmamak değil. her fırsatta söylediğim gibi sadece eğlenmek idi. kimseyi de kıracak bir hareketim olmadı şimdiye kadar. insanların da neden bu kadar öfkesini çektim gerçekten anlam veremiyorum. neden ciddiye alındığımı da anlamıyorum. herkesi geçtim seni anlamıyorum lost soul.
gerçekten keyfimi kaçırdınız artık. e madem sizin de keyfiniz kaçmış bu kadar.. troltunga da amacından çıkmış miadını doldurmuş demek
başka yazarların iddia ettiği gibi " çoklu kişilik bozukluğu olan bir yazarın yan hesabı" olduğunu düşünmüyorum, beni istediği kadar trolleyebilir, kırıcı olabilir, sinirimi bozabilir, hepsine amenna. elinde seks kasedim ya da sevişme görüntülerim varsa ortaya çıkarsın mesela, bol bol eğlenelim.

bence sözlükte asıl trollük şu aslında, buna trollük değil de başka bir tanım yapardım ama henüz terbiyem o kadar alt bir skalaya inmedi:

"beni sözlükten yarım yamalak tanıyıp hatta tanımayıp, diğer sosyal ağlarda karşılaşınca sözlükten olduğunu belirten ama kimliğini gizleyerek saçma şeyleri söyleyen hastalıklı tipler." bir tanesi "ooo fuçi naber ben ayı sözlüktenim, x adlı yazar senin için asosyal ve ruh hastası dedi tam orospu çocuğuymuşsun ama sana kimliğimi açıklayamam ehehe" demişti. yoğun fiziksel ve ruhsal bozukluklar yaşayan bu yazarı incelemeye alıp bir hafta sohbet ettim ve kimliğini bir haftanın sonunda açıkladı. tanımadığı insanlar hakkında yorum yapacak kadar sosyopat bir yazarın gazına geldiği için üzgün olduğunu ve benim hiç de düşündüğü gibi biri olmadığımı söyledi. hatta sevgilisi olmasa çıkardık sevişirdik belki de. bana hastalıklı şekilde yaklaşan ve ciddi anlamda akıl hastanesinde yatması gereken bu yazarı tanıyınca çok sevdim evet sevgili olamadık bir sik olamadık ama şimdi kanka olduk falan.

özetle trölltangabeyciğim bana yürüyebilirisin.* lakin ne yaparsan yap, ne söylersen söyle, hakkımda ne yazarsan yaz; daha önce sözlükte yaşadığım şeylerden daha hastalıklı ve anormal olamaz çünkü.
kendisi beni sözlükteki baskıcı tutumla ilgi mesajla uyarmıştır.

söylediklerine katılıyor ve baskıcı tutumun, fevri hareketlerin, gayri tabii uygulamaların bizlere zarar verdiği yönünde de kendisine katılıyorum.

şahsen elmaya elma diyorum, armut diye diretip görmezden gelmiyorum.

ne yapalım dostum! dövelim mi arkadaşı ya da topluca kaçıp gidelim mi buralardan? yaptık ve yine bir şekilde döndük buralara. aksayan şeyler var kabul, peki ne yapabiliriz söyler misin?