eksileneceğimi biliyorum.
akpyi sevmiyorum.
tayyip erdoğan'ı da başarısız buluyorum.
ama,
dersim'de, botan'da insanlarımızı katleden, türkiyey'i senelerce sömüren kemalist zihniyeti zayıflattı. hala da kemalizmi akpden daha tehlikeli görüyorum.
ben dinsiz bir insanım ve bununla gurur duyuyorum, dediğim gibi akpyi sevmiyorum ama chp ve mhp'den daha kabul edilebilir buluyorum.

14.
11 yıl olmuş lan.. yabancılaşma krizi yaşadım..

eşcinsel sosyal ağı mottosuyla yayına geçen, yeni yeni hareketlenmeye başlayan bir site. hayırlısı.

korkunç bir durumdur.
şimdi mesela eski sevgilim orada burada benim şizofreni hastası olduğumu yaymaya başlamış.
ne yapacaksın, aksini nasıl ispatlarsın, ispatlasan ne olacak?
ondan dolayı eski sevgili dünyadaki en boktan şeylerden biridir..

an itibariyle acıdığım insandır. başıma gelmiş olanlar onun da başına gelecektir.
vah vah, tüh tüh

kan kaybından da ölmeyin ama.
hayatta her zaman tutunacak bir dal var.

aslında aldatmasıda değil, o ilişkinin hiçbir zaman yaşanmamış olduğunu anlarsınız.
işin içinde aldatmak varsa ortada hiçbir zaman ilişki de olmamıştır.
gelin size biraz kendi penceremden gördüklerimi anlatayım.
karşımdaki kişi 29 yaşına gelmiş, işi gücü elinde, gayet makul bir insandı. gel zaman git zaman birçok kişinin isteyeceği bir ilişki temposu yakaladık, bir çok yere gittik, el ele onur yürüyüşünde yürüdük.
sonra ne oldu?
ben her zaman hayatında birilerinin olduğundan şüphelenirdim ve insanlar bana "paranoyak" derdi. bir gün bir baktım ki, bir yıla yakın süredir hayatımı adadığım adam çatır çatır başkalarıyla görüşüyormuş, hem de "aşkım senle tanıştığımdan beri bir kişiyle bile görüşmedim" demesine rağmen.
aşk öyle bir zehir oluyor ki ilk önce beyninizi zehirliyor olmalı, affettim onu! ve dedim ki 'aldatmak demek seks değildir, olabilir, yapmıştır, boşver. aldatmak demek bir başka kişiye seni seviyorum demektir' eh,, bu yaşına kadar gelmiş, ben onun ilk sevgilisiyim, başkalarıyla takılsın madem.
ilişkiyi rayına oturtursun, yeniden bağlanırsın, ona emek harcamaya devam edersin. hoooop, problemler baş gösterir, ilgisizlikler artar. dayanamazsın, durumunu belli edersin ve tam da bunu bekliyormuş gibi senden ayrılır.
sonradan da öğrenirsin, onun aslında uzun zamandır sevgilisi varmış.
hani sen onun ilk sevgilisiydin ya, o senden ayrılmadan önce yeni birisini de yapmış bile.
ondan sonra harcadığın bir yılı, harcadığım emekleri çöpe atarsın.
hiç bir şey yapamazsın,
kızarsın,
üzülürsn,
ama elinden hiç bir şey gelmez.
hayatını mahvedip gitmiştir bile.
sonra da geçip gider bir gün diye beklersin.

sözlük yazarlarının bu başlık altında çatır çatır homofobi yaptığını görmek çok üzücü.

efendim facebooktan twitterdan foursquareden ve en sonunda ayisözlükten takip ettiğim beyfendidir. kendisi benim gibi bilimle kafayı yemiş bir insandır, iyidir hoştur zannımca

herkese eşcinleri tafsiye etmek de güzel bir kafa tabii..

canımdır, canım. herşeyimin anası. bugün yine günümü kurtarmıştır kendisi *

(bkz: içselleştirilmiş homofobi)
(bkz: heteronormativizm)

çok kullandığım bir laf. bu kadar fazla kullanmamı birazcık heteronormatif düzende hetero ilişkiliere özenen bir eşcinsel olmama bağlıyorum açıkcası.

ahanda ben.
en yakın arkadaşlarını bile çok fazla kıskandığım için delirtebiliyorum sevgilimi.
biraz patolojik ama olsun naapalım, seven adam kıskanır diyelim

sarosbalik ukde vermiş de doldurulmaz mı?
cinsiyetçi yazıları ile bir çok tepki almış radikal kemalist ruh hastası. ay pardon cumhuriyet gazetesi yazarı. "badem" sözcüğünü kullanması yasaklansa hiçbir şey yazamaz. bahsettiği kitleyi sevdiğimden de değil ama insanları etiketleyerek ötekileştirmesi çok rahatsız edici. "bademler ülkeyi ele geçirdi" ile "ibneler toplumun ahlakını bozdu" düşünceleri aynı beyin durumu bence.

şu aktif halimle başıma geldi, toplaşın anlatam.
sevgilimle eve doğru yürürken ben şaka ile karışık kıskanma triplerine girdim ve buna tepki gösterdi. muhabbet uzadı da uzadı ve bana birden patlaması ve ağzıma sıçmasıyla sessizleşip eve vardık. yatağa uzandım, acıdı halime. onun evini taşımaya yardıma gelmişim, ve tartıştığımız konuda konsept ona çok aşık olmam. yanıma oturdu, çocuk gibi arkamı döndüm. "canımm, hayatımm" dedi ve dayanamadım birden hüngür hüngür ağlamaya başladım. ama o kadar kırılmış ve ayrılmaktan o kadar korkmuştum ki, ne benden dilediği özürler ne de sevdiğini söylemesi durduramadı gözyaşlarımı. bir yandan öpüşüyor bir yandan ağlıyordum. sonra ne mi oldu? seviştikten sonra yine ağladım nedensizce *

hmm deneyeyim bi... *

gabile ne lan, romeo manjam grindr desen anladık da, gabile ne? sene 2012 yani litfen...

4. şarttaki içselleştirilmiş homofobi ve transfobiye karşıyım. her eşcinselde (en full aktifinde bile) biraz kuirlik vardır sonuçta.

çişiniz gelmesiyle işkenceye dönüşebilir, lakin kötünün de kötüsü var *