hakkında yazılanları fazlasıyla hak eden ve tanıdığım her güne şükür eklediğim, hikayemin en güzel parçası, uyandığımda yanımda oluşundan hiçbir zaman sıkılmadığım en güzel parçam. sevgilim.

min tenî, çima dikenî.

canım sıkılıyor sevgili sözlük.

gerçeği kabullenmenin verdiği yıpranma kadar gerçeğin karşısında verilen savaşın da kaybedeni olmaktan çok yoruldum.

acaba hangilerini yazayım derken hücrelerime işlemiş üşengeçlik hissiyatı aman yazma boş ver dedi bile.

hakkında yazılanları fazlasıyla hak eden ve tanıdığım her güne şükür eklediğim, hikayemin en güzel parçası, uyandığımda yanımda oluşundan hiçbir zaman sıkılmadığım en güzel parçam. sevgilim.

entry ve fav cümle içinde ne kadar da itici duruyor. umarım konuşma dilinizde de böyle entry , fav gibi kelimeler kullanmıyorsunuzdur.
* entryim fav almadı falan yani.

sana sandığın kadar yakın olsalardı şu an seni bilirlerdi. ben sürekli birilerine açılma telaşını da pek doğru bulmuyorum. bütün hikayemiz eşcinsel olmamız gibi bir şeymiş gibi geliyor öyle olunca.
umarım kendini yanlarında rahat hissettiğin birkaç insan hep kalır hayatında.

bu hayatta seni sen yapan şeyin ne olduğunu söylemek istersen bu ne olur?

pomodoro tekniği; kısaca kişiye özel belli aralıklarla normal çalışma sürelerini neredeyse iki katına çıkaran bir taktik diye geçiyor ahali literatürlerinde.
kim bilir belki sevimli sözlüğümüzde de pomodoro tekniği ile bir sınava hazırlanan sözlüktaşlarımız olmuştur veya olacaktır diye bu başlığı açmış bulundum.

bütün belirsizliklerin ortadan kalktığı ve kafamı rahatça yastığa koyup evin herhangi bir yerinde uyuyabildiğim çocukluk günlerim.

balık değilse de balık.

canım sıkılıyor sevgili sözlük.

hayalimdeki mesleği yapıyor olsam da bir an önce emekli olup biriktirdiğim tüm dizi ve filmleri izlemek istiyorum.

acaba hangilerini yazayım derken hücrelerime işlemiş üşengeçlik hissiyatı aman yazma boş ver dedi bile.

bu serüvende yeniyim ve sanırım alttaki yazar ben oluyorum, zılgıtın alası da bende!

sen! alttaki yazar, ay tutulmasını izledin mi?