yaşam hakkına saygı öldüren yasa istemiyoruz

‎42 sanatçı ve 33 stk aylardır uğraşıyor. 30 bin insan imzaları ile "hayır" diyor. ne için? meclise dün sunulan "hayvanlara ölüm yasası'na hayır" demek için. sonuç? kimse dinlemiyor ve yasa yine de sunuluyor.
bu ülkede bir kere daha gördük ki, en son hayvan severler ciddiye alınıyor ve sesimiz havada kaybolup gidiyor. bu ölüm yasası maalesef yine hayvan sever geçinen birileri tarafından hazırlandı ve şimdi bu yasa ile hayvan ölümleri meşrulaştırılacak. türkiye artık hayvan severler için maalesef çok zor bir ülke... ama yine de deneyebilirsiniz, imza atabilir, dilekçe yazabilirsiniz. canımızdan daha çok sevdiğimiz hayvanların yaşaması için gelin tek vücut olalım. ya şimdi harekete geçin, ya da zaten uğruna savaşacağınız, sevip okşayacağınız hayvanlar artık olmayacak!

imza dilekçe:http://www.sessizkalmasucaortakolma.com/dilekce/dilekce_detay.asp?id=1311
tasarıyı okudum, afedersiniz bi boka benzemiyor. zaten bu ülkenin insanına ne değer veriyorlar ki, hayvanına, bitkisine, doğasına ne değer versinler.. ne diyim ki ben bunlara.. inşallah sahra çölünde mahsur kalın, 3 gün boyunca azgın develer bafilesin sizi, sonra onlardan kaçarken kutup ayısı çıksın önünüze. kafanıza istanbulun bütün martıları sıçar inşallah, bok içinde kalıp insan içine çıkamazsınız. cihangirin bütün kedileri yüzünüzü gözünüzü tırmalar da, götünüzü kesip yüzünüze yama yaparlar inşallah... size de böyle bi yüz yakışır ancak. sizi köpekler zikesice sizi..... çok sinirliyim alfonso çok....
hayvanları da unutmayalım. iki tür hayvan vardır. insan olup saygıyı eksik tutup cana kıyan insandan bozmalar. birde bizim ötekileştirdiğimiz ağzı var dili olmayan canlılar.
"ördek tecavüzcüsü damatın serbest kalması gibi sonuçları görmek istemiyoruz" ile aynı doğrultudadır.
sesini çıkarabilen, örgütlenebilen, anayasa ile en azından kağıt üzerinde hakları olan insanların bile yıllarca f tipi vb. koşullarda çürütüldüğü, işkence gördüğü, mesnetsiz iddialarla, sahte veya olmayan delillerle yargılandığı, en basit insani ihtiyaçlarından mahrum bırakıldığı bir ülkede sesini dahi çıkaramayan hayvanlara yapılması çok da garipsenmeyen bir durum. birkaç ay ömrü kalmış kanser hastaları bile cezaevinde o soğuk ortamda, ailesinden uzakta hayata gözlerini yumar. bu ülke böyle maalesef. çok acımasız. sokağını koruyan, yaşam katan zavallı hayvanlara bir kap su vermeye bile vicdanı çürümüş insanlarla dolu bir ülke. gece-gündüz apartmanda bebek zırıldamaları, bağırmalarıyla yaşamaya çalışırsınız ve heteroseksist sistemin tüm kalkanları devreye girer; köpeğiniz 2 kere havlasa apartmanda cadı avı başlatılır.

sokağımızda-mahallede küpeli köpekler var. bütün yaz stresle geçirdim. ezan okunduğunda veya sokaktan yabancı biri geçtiğinde hayvanlar havlamaya başlıyor ve mahalleli tepki verecek, hayvanların başına bir şey gelecek diye garipleri susturmaya çalışıyordum. düşünün yani hayvanın en doğal tepkisi ve ihtiyacı, ara sıra da olsa havlamak. ramazanda bangır bangır davulcu gürültüsüne, asker uğurlama terörüne gıkını çıkarmayan ülkede hayvanlar 2 hav dese kıyamet koparılır. bunlardan rahatsız olsalar dahi ses çıkarmazlar.*güçleri ancak köpeklere yeter. o kadar asil ve cesur bir milletiz çünkü.
imzalamayan kalmasın, uyanın demek istediğim imza kapmanyası.

(bkz: sessiz kalma suça ortak olma)
bugün saat 13:00 ile 16:00 arasında istiklal caddesinde müthiş görüntülere sahne olan başarılı bir protesto gerçekleştirildi. 5199 sayılı yasa tasarısı umarım bu 16 ilde gerçekleşen tepkiler sonrasında kabul edilmez ve hayvanlar özgür kalmaya devam ederler. bu yürüyüşlerde sözlükten katılım sağlayan duyarlı tüm hayvan severler yazarlara da teşekkür ediyorum.
gösterilen tepkiler sonrasında yasa tasarısı geri çekilmiş efendim.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25386927/
kuzey kibris türk cumhuriyeti; sahipsiz hayvanlari öldürmeye karar verdi...!
adina "hayvan refahi" dedikleri bir yasa çikaran kibris'li yetkililer; sahipsiz hayvanlari "öldürerek" refaha kavuşturacaklarmiş!
"ya sahibin olsun, ya da öl" faşizminin yasalaştirilmasini şiddetle kiniyorum!