ayı sözlük'teki din muhabbeti

en az ayı sözlük yazarlarının göz rengi, don rengi, doğum saati gibi başlıklar kadar boş bir muhabbet olmaya başladı sözlükte. son nesil trollerinden başlayan bu muhabbet artık kabak tadı vermeye başladı. malesef iki taraf da farklılıkların ortama renk attığını anlayamayacak kadar sığ, kendi gibi olmayanı kendine benzetmeye çalışacak kadar dingildir. boş muhabbetiniz yetti ya büyüyün de gelin ya bi siktir olun gidin bea!
şimdi böyle diyorsunuz ama hepiniz yanacaksınız
bu zamana kadar ayıp, günah, cıss... diye diye tartışılmayan bir çok tabunun sözlük ortamında özgürce tartışılması ve paylaşılmasıdır. fikirlerin fışkırıp, çarpışmasının da; sözlük yazarlarının kaç metreye fışkırtabilmesi kadar keyif verici olduğunun göstergesidir.
inananlların inanmayanlara, inanmayanların inananlara hakaret etmedikleri sürece sorun olmayandır. tabi herkesin inanışı veya inanmayışı kendinedir.
boş muhabbetlerdir. yapanlar da boştur.
eşcinselliğimi ilk fark ettiğim zamanlar da cehennemlik olduğumu,yanacağımı ve iflah olmayacağımı düşünüyordum.derdimi anlatabileceğimi kimsem olmadığı gibi gidip bir din adamına da bu durumu soramazdım.bize öğretilenlerin haricinde bir bilgim yoktu.
bunalımdan bunalıma sürüklendim inancım ve kimliğim arasında kalmış yaşamak azap olmuştu.internet bu kadar yaygın değildi yaygın olsa bile eşcinsellik ve dinle alakalı bilgi kirliliğinden dolayı yine hüsrana uğramıştım.zar zor ulaşabildiğim dini kaynaklar ve acılı zamanlardan sonra hem dinimle hemde kimliğimle barıştım.intaharların ucundan döndüm.sonun da aslında günahkar olmadığımı yaratılışımın bu şekilde olduğunu anlamanın iç huzuruyla yoluma kaldığım yerden devam ettim.

bu bir çok eşcinselin yaşadığı klişe hikayeyi anlatmamın sebebi şu:
şu anda eşcinselliğini yeni yeni keşfeden kafası karışık yüzlerce genç var ve cevap arıyorlar.büyük ihtimal bu sözlüğü okuyorlar.kendinden büyük abi ve ablaların deneyimlerini okuyup kafalarındaki netleştiriyorlar.belki de burdan okuduğu tek bir cümle hayatlarını değiştirebilir kim bilir belki de intihar fikrinden vaz geçire bilir.
o yüzden ayı sözlükte ki her konuda ki bilgi ve birikim içinde din de olmalıdır ve olacaktır.

ateist birikimler de olacaktır elbette.belki de kafası karışık birinin yolunu çizmesine yardım edecektir.velhasılı aklınıza gelecek her konu da yazın yazdırın.

ayı sözlükte, göt, yarak, kıl, ayı ve seks içerikli başlıklardan sonra en çok hit alan muhabbettir.
insanın nutku tutuluyor bazen,abdullah gül'ün deyimiyle, insan hayret ediyor doğrusu;
gündelik hayatta her yerde karşılaştığımız din üzerine, gündelik yaşamın yansıması olan sözlükte konuşmayalım mı? insan ikinci kez hayret ediyor doğrusu.
'felsefe yapacak kadar rahat ve mutlu olduğunu düşünmek'...aman ya rabbi, bu bir skandal, bu bir cehalet, felsefe sizin işinize yaramıyor mu? o zaman siz fikri önemli olmayan küçük bir adamsınız, felsefe nelere mi cevap arar?işte şunlara;
-devlet nedir, nasıl işlemelidir?
-bireysel haklar nedir, özgürlük nedir, özgürlük nereye kadar verilmelidir?
-anayasa neye göre hazırlanmalıdır? evrensel bir hukuk sistemi olabilir mi, ahlak nedir, ahlaksızlık nedir?ceza nasıl uygulanır?
-işveren ve işçi arasındaki hukuk nasıl ve neye göre düzenlenmelidir, iş ahlakı nedir, iş hukuku nedir?
-eğitim müfredatında neler işlenmelidir?
-din nedir, eğitimi nerde verilmelidir, devletin dini olabilir mi, devlet bireyin dinine müdahale edebilir mi, inanç nedir?
...
ve onlarca yüzlerce şey...düşünürler bunlara kafa yorar ve entellektüel birikimleriyle ülkenin yönetim, yargı, yasama biçimine yön verir, felsefe zaten bilgiyi sevmek demektir, dinde felsefenin altında da işlenen özel bir alandır.

eğer tayyip erdoğan hakkında fikirlerini sorsaydık, herkesin söyleyecek bir şeyi olurdu, eğer vergi dairesinde kuyrukta beklemek diye başlık açılsaydı, herkes şikayet ederdi, hukuk sisteminden bahsetsek, tüm yazarlar şikayet eder, sistemin yanlışlığından bahsederdi...ama yine de düşünen bir adamın söylediği gibi;
'küçük adamlar kişileri, normal adamlar olayları, büyük adamlar fikirleri tartışır'
kafamda yazacak/söyleyecek çok şey var. tutamıyoruz efendim. ama şimdilik şununla geçiştireceğim.

"felsefe yapacak kadar rahat ve mutlu olduğunuzu mu düşünüyorsunuz?"

bu cümle antolojilere geçmeli.