kilolu olmanın kötü tarafları

1. asla istediğiniz-kafanızdaki kıyafeti bulamamak, bulsanız bile içine sığamamak ya da hayal ettiğiniz gibi durmaması. ha olur da iyi gözükürsünüz ama elbet bi yerden eksisi vardır. genelde yan profilden veya popodan fazlalıklar sizi dünya gibi geoid gösterir.

2. her zaman, istemeseniz de ''sevimli'' olmak. yahu ben belki içten içe annenin dikkat et dediği kötü çocuğum dimi ama yok, hep şiriniz.

3. dahası, sürekli bu sevimlilik üzerine yanak sıkmak, omzunuza yatılmak istenmesi. ben istiyorum sevdiğim adam omzuma başını koysun 2.sınıf bir amerikan filmi tadında anılar olsun ama yok hele de uzun yolculuklarda uyku yastığıyız.

4. siz boğazı sıkıp diyete girersiniz, spora gidersiniz ve bir haftada en iyi senaryo 1,5-2 kilo verirsiniz ama bütün gün obezlik yapıp, yatıp yuvarlanan metabolizmadan şanslı arkadaşlarınız hala zayıf kalır üstüne de kendilerini şişman bulup söylenirler. onları alıp duvara çarpmamak için kendi kendinize öfke kontrolü kazandırırsınız.

5. kilolu olduğunuz için genelde boyunuza göre bir numara büyük ayakkabı alırsınız, herkesin skinny jeanler altına giydiği hafiften sivri burunlu casual ayakkabılar yerine yuvarlak burun ayakkabılara mecbur kalırsınız ki 10 yaş üstünden sonra kocaman bir hayır yani.

6. kilodan kaynaklı bir sağlık problemi yaşarsınız. yoksa bile sürekli bir bel ağrısı, çabuk yorulma- tıkanma. en kötüsü oturduğunuzda göbeğiniz sizi rahatsız eder,dürter.

7. insanların kilolu olduğunuz için sürekli şişko vb sözlerine ek olarak bir da gayseniz bu laflar tam anlamıyla top, toparlak, yuvarlak vb olarak devam ederek 2 katı yaralar.

8. ha bi de kilolu olduğunuz için insanlar duygularınız olduğunu düşünmez, siz onların gözünde ya bir kapı ya da bir oyuncak ayısınızdır. hulk'ın bile duyguları var amk

9. hiçbir zaman, ne kadar ''yüzünüz güzel'' olursa olsun, asla grubun yakışıklılığı/güzelliğiyle öne çıkan olmazsınız. siz böyle düşünmesiniz bile gece çıktığınızda herkes ''iç güzelliğe'' önem verse de arkadaşlarınızın flörtlerini, yiyişmelerini uzaktan izleyip gece sonunda onları toplarak grubun velisi olursunuz.

10. ilk bile binerseniz binin ne zaman asansörde ağır yük yazısı çıksa herkesin istemsizce size bakması sorunsalı.

11. insanların sizi birine anlatırken muhakkak ama muhakkak en geç 3.seferde şişman, daha kibarı ''kilolu'' kelimesini kullanması. kimse kimseye anlatırken zayıf diye belirtmiyor dikkat ederseniz.

12. toplu taşımada yanınızdaki koltuğa normal bir insan sığabilecekken ''bu beni ezer'' vb düşünceler sebebiyle tıklım tıkış otobüste yanınız boş gidersiniz ve insanlar suçluymuş gibi size bakar. buna gerçekten ben değil ama 1 saatik yolculukta yaşlı bir teyzenin maruz kaldığını gördüm, içim parçalandı ( tabi ona böyle davranan kadını da bir parçaladım çenemle, o ayrı konu).

13. hiçbir vasfı/vizyonu olmayan normalde suratına pek bakılmayacak insanlar herkeste olan bir saç kesimi, birkaç ayağa düşmüş giyim trendi ve ortalama veya steroid şişkini kasılmış bir vücutla ''yakışıklı'' veya seksi kategorisine girerken siz buna girebilmek, en azından yaklaşmak için saçınıza, üstünüze başınıza ekstra önem gösterirsiniz, tabi iyi gözükmek isterseniz.

14. nasıl dans hareketleriniz, ritminiz olursa olsun ne yazık ki dans ederken en iyi haliyle böyle gözükürsünüz :


15. ve en kötüsü, yalnızsınızdır. arkadaşlarınız her hafta değişen sevgilileriyle ilgili mızmızlanır,söylenirler ve bir kum torbası gibi sizi dertleriyle boğarlar.halbuki her insanın ihtiyacı bu aptalca aşk-ilişki dramalarını , dahası sevmek-sevilmek, birinin kollarını size dolayıp her şeyin yerli yerine oturduğu duygusunu hissettirmesidir. bu insanı hayal edersiniz, tahminen kendisi hafiften bir film starı-manken görünümdedir ve dürüst olalım eşcinsel camiasında yağ oranı %5 bir iç çamaşırı mankeni gibi değilseniz hayalinizdeki o seksi ama iyi adam tahminen yine kendisi gibi seksapal fışkıran başkasının kollarındadır.
beyinsiz kişilerin; seviyesiz, espirimtrak nefret söylemlerine maruz kalmak.
en kötüsü de yemek yerken şahika koçarslanlı'ya dönüşüyorum.

-yemek yerken oyalama beni beee.
*

anlayışı ve bilgisi kıt olan insanların hakkında rahatça aforizma ve aşağılama sallayabilmeleri
kilo ile yemek yemeyi bağdaştıranlar oldukça merhametsizlikleri de ortaya çıkıyor. insanın altta yatan hastalıkları, aldığı ilaçlar vb durumlarda hızlıca kilo alabileceğinin farkında değiller. olmaları da beklenmemeli. umarım böyle bir süreçten geçmek zorunda kalmazlar.

zeynep ergül'ün özlü sözleriyle entry'ime son veriyorum:
beni kınayan benim köyneğimi giysin, beni kınayan benim ataşımda yansın.

ayrıca (bkz:re rö rö)
kilonun tamamen kisinin oz iradesinde oldugunu anladigindan beri bu konuda merhametli olamayan dangalaklara bir soru sormak lazım
senin merhametine ihtiyacı olan kim?
minnacık beyninle oluşturduğun önermeden bilim adamlarının haberi var mı?
bakın bunun eşcinsellik tercihtir diyenlerden hiçbir farkı yok. tercih se de sana ne gerizekalı dediğimiz adamlara söz konusu kilo olunca da sessiz kalmamalıyız yoksa bu dangalaklar haddini aşmaya çok meyilli ve ben haddini aşmanın kişinin tamamen öz iradesinde olduğunu anladığımdan beri merhamet gösteremiyorum bu iq mahrumlarına. uzun bir cümle oldu ya iq nuzun yettiği parçalara bölüp parça parça sindirebilirsiniz.
kilonun tamamen kisinin oz iradesinde oldugunu anladigindan beri bu konuda merhametli olamayan insanlara not düşmek istiyorum :)
şubat'tan beri kilo vermeye çalışıyorum fakat metabolizmamdaki dengesizlikler ve kan değerlerimdeki sorunlar yüzünden veremiyorum. merak etmeyi midemi de kandırmayı denedim.deneyimlemediğiniz bir durum için en azından bunu yaşayanlar karşısında ahkam kesmeyin :)
hem kilolu hem de boylu posluysanız* misafir kaldığınız yerde size uygun pijama, şort filan bulmakta zorlanılması. düdük gibi dolaşmak.

ergenliğe girişte bu sorunu yaşarsanız eğer: o göbeği sığdırabilecek bedende pantalon aldığında hem boyunun hem diğer kısımlarının da büyük olması ve çuval gibi şeylerle dolaşmak zorunda kalmak.*

satın aldığın kemerde fazladan delik açma zorunluluğu. uygun aletle yapmayınca kemeri paçavraya çevirmek.

body türü şeyler giyememek.*

mr vb. cihazlarda sığamama sorunu yaşamak.*

ve en acı sorun: aşık olabileceğin kıvamda biriyle tanışıp adamın zayıf sevmesi.***********************



çatal çizgisinin yukarıya doğru devam ediyor gibi durması ve halbuki daha aşağıda olan çatal çizgisinin fazlalık olan et ve yağdan dolayı yukarıya doğru devam ediyor gibi durması bundan dolayıda deniz şortu gibi kıyafetleri normal çatal bitimi hizanda tutsam bile hâlâ çatalım görünüyor gini oluyor. ve bu durum çok iğrenç ve itici duruyor . ve milletin iğneleyici bakışları dahada rahatsız ediyor ,evet şişman sarkık bir vücuda sahibim ve iğrenç itici olduğumun farkındayım bakmayın yaww.
yoktur.

karnını doyurup neşeyi bulmuş adamın kötü tarafı olmaz. tatmin olan mutlu, bu yüzden de iyi olur.

bazı insanlar genetik olarak zayıf, bazıları kiloludur. insanlara "doğru" kakalamak için onları cendereye sokmak sadece acı doğurur. kaç kişi "fit" olacağım diye öldü aq?

her kör satıcının, bir kör alıcısı vardır.

imza rahmetli büyük teyzem.
kilolu bir insan olmanın kötü tarafı ayrımcılığa maruz kalmaktır. üstelik bu ötekileştirme diğer ötekileştirmeler kadar eleştirilmez ve toplumda kabul görür.
gıda kıtlığı sorunu olmayan toplumlarda kilolu insanlar genellikle yoksul kesimdir. bunun sebebi sorulduğunda hemen herkes çok bilmiş bir şekilde size sebebinin düşük gelir grubundaki insanların sağlıklı gıdaya ulaşımının daha güç olmasından cevabını verecektir. ben ise böyle düşünmüyorum. kilolu insanların yoksul olması yaşadıkları ayrımcılığın bir sonucu.
aynı ailede yaşadığım 2 kardeşim olduğunu düşünün. birisi kilolu, diğeri fit(her ne demekse). ikisi de benzer imkanlar ile benzer eğitimler alırken kilolu olan kardeşim sürekli ayrımcılığa uğruyor ve nihayetinde fit olan kardeşim düzgün bir işe, düzgün bir eşe ve aile hayatına sahip oluyor. bam yoksulluk cepte.
peki bide sağlıksız olma teorisinin sebebi yaşadıkları ekstra stres yüzünden olabilir mi? sayın araştırmacılar bunu dikkate alıyor mu acaba?? hiç sanmıyorum.
etraflıca düşündüm sağlıksız ve yoksul olmalarının sebebi kiloları değil toplum!