the sims

hayatımda doğru düzgün oynadığım tek oyun. ama ne oynardık! en yakın arkadaşımla, ki o da gay, sınıfta oturup ev planları yapardık. banyo nasıl olsun, yatak odaları nasıl dizayn edilsin en ufak ayrıntısına kadar planlar saatlerce oynardık. okul dönemleri değil tabii. daha çok yazın kasardık. kurduğum aileyi dört nesil sürdürmüştüm. 4. nesilde ki evde kalan adam ibne olduğu için aile tükenmişti. öyle de gerçekçi oynardım.
mantık olarak tanrıyı oynadığımız hayat simulasyon oyundur.ilk olarak gaylik girişimlerimi bu oyunda atmış olabilirim.kendimi 7 24 smokin giyen biri yapıp erkeklerle öpüştürüp kalpli jakuziye sokardım.baya da keyif alırdım hani..150230 tane packi çıktıktan sonra artık takip edemiyorum.müzikleri bile hafızamda derin yere sahiptir.
her başladığımda "tamam bu sefer iyi bir aile babası olacağım. dişimi tırnağıma takıp gece gündüz çalışıp mutlu bir aile kuracağım" diyip, sefalet çektiğimde darlanıp para şifresini basıp "sikerim ulan işini gücünü, daya gitsin" diyip tüm aileyi paraya boğduğum oyun. evi 2 saat tasarlıyorsam, 10 dakika normal oynuyorumdur.