ülkenin doğusunda savaş varken yılbaşını kutlayan insan

bu gün televizyonda kanalları gezerken fark ettiğim durum. her kanalda ayrı bir yılbaşı programı var. prime time'da gösterilen programları geçtim, gündüz kuşağından zuhal topal'la bile kendi çapında yılbaşını kutlamış.

biz değil miyiz arap kralı öldü diye milli yas ilan eden?

biz değil miyiz arap kralı öldü diye bayrakları yarıya indiren?

kendi vatandaşımızın ölümüne bu kadar mı duyarsızlaştık.

tamam elbette hayattan elimizi eteğimizi çekmeyeceğiz. belki kendi aramızda bir şeyler yapacağız. ama doğunun gözüne soka soka, bakın siz orada ölün biz burada parti veriyoruz demenin anlamı ne?

ülkenin doğusunda günlerdir sokağa çıkma yasağı var. insanlar dükkanlarını açamadıkları için ekmek alacak paraları dahi yok. günlerdir ölen sivil vatandaşları hiç söylemiyorum bile. en azından bir günlük kutlama yapmasaydık çok muydu?

tamam, kimsenin eğlencesine laf söylemek haddime değil. zaten benim şuraya yazdığım iki satırla kimsenin yılbaşı programını değiştireceğini düşünmüyorum ama en azından aklınızın bir köşesinde, buralardan çokta uzakta olmayan topraklarda, birilerinin karanlıkta, soğukta ve aç bir vaziyette yeni yıla gireceğini en azından aklınızın bir köşesinde bulundurursunuz.

herkese mutlu yıllar...

edit: arkadaş demiş evinde televizyon izleyeceğine sen ne yapıyorsun diye. yahu ben okuyorum. okulum biter bitmez de insanlık için faydalı bir işte çalışacağım, bitirmek nasip olursa... yani sonsuza kadar elimde kumanda televizyon kanallarını gezmeyeceğim. hayat kurtaracağım. o zamana kadar ders aralarında televizyon izliyorum, çok mu?

edit 2:öncelikle "abi bu ülkede neler oluyor?" diye düşünerek bir şeyleri değiştirmeye başlayabilirsin. ben mesela bu gece bunu yaptım. tabii senin bunu yapman için önce kafandaki kürt nefretini atman gerek. baksana benim tek kelime bile kürdistan kelimesini kullanmama rağmen oturup nefretini kusmuşsun. hocam pardon ama sen orada oturan masum bebeğe bile, teröriste demiyorum bak, kötü gözüyle bakıyorsan sen çoktan kafanda ülkeyi bölmüşsün.
ülkenin doğusunda savaş varken kanalları gezen yazarın açtığı başlıktır.

ülkenin kuzeyinde misal, osmanlı zamanında lazistan diye bir eyalet vardı, işte haritası, devlet bize lazca dersi vermiyyy, biz lazık, biz hakiki öz yönetim isterik deyip sokaklara hendekler kazılsa, perdeler çekilse, bombalar tuzaklansa, devletin "yine" müdahale edeceği ve adına "yine" savaş denmeyecek olaylardır.

"te" ve "rö" ve "rist" diyemeyip bu kıvırmalar, bu yalpalamalar neden? bu bir.

filistin'de şöyle oluyor, somali'de böyle oluyor, ırak'ta şöyle, suriye'de böyle... arkadaşım bir önerin mi var, bir çözümün mü var? ne yapalım, nasıl dünyaya barış getirelim? dünya kurulalı beri bir yerlerde hep bir şeyler oluyor. yetsin daha "şöyle insan/böyle insan" lafları da!

isteyen kutlar, istemeyen kutlamaz. sen elinde kumanda ne geziyorsun televizyon karşısında? bu yaptığın daha mı sorumlu bir iş? aldığın bir risk mi var? lüks yaşıyorsun işte sıcak evinde, elinde kumanda. şöyle insan böyle insan diyeceğine bir şey yap. akla mantığa uygunsa biz de peşinden gelelim. bu da iki olsun.
savaş her yerde var mümkün olan her günde duyarlı olmak. yok yılbaşıymış yok bayrammış triplerine girmeyelim