efendim belirttiğiniz gibi seçeneklerimiz biraz yetersiz olmuş sanki. o yüzden -sizin de müsaadenizle- oraya bir şık daha eklemek istiyorum: “sarışın hatta ve hatta turuncumsu ayılar” hehehe. esmer-ela gözlü veya sapsarı ayıcık derdim bu soruya sanırım.
bu hayatta yapmayı/olmayı en çok isteyip de yapmadığın/yapamadığın/olmadığın/olamadığın şey ne? biliyorum soru biraz garip oldu :d teşekkürler ^^
yine daha önce açılmamış olmasına şaşırdığım bir başka başlık. ozan akyol ve erman çağlar tarafından oluşturulmuş garip youtube kanalıdır. türkiye sınırları içerisinde bu kadar iyi mizah yapan bir kanal daha yoktur. varsa çıkar göster seni ahlaklı yazar!! biraz fazla tetiklendim kusura bakmayınız lütfen. teşekkürler.
yazılabilecek çok şey var. genelleme yapma suretiyle kendince belli fikirlerini açıklamaya çalışırken homofobik damgası yemiş birinden bahsetmiyorsak -ki öyle birinden bahsetmediğimizi biliyorum- inanılmaz bir gafletin içerisinde yer alan kişidir. aslına bakarsak “homofobi” gibi bir kavram nasıl var olabiliyor anlayabilmiş değilim. sarı saçlı insanlardan nefret ediyorken sarı saçlı olmak gibi bir durum bu. yazık...
farklı bir tat bırakır izleyenlerin ağzında. hollywood’un çekmediği, daha doğrusu çekmeye cesaret edemediği hemen hemen her sahneyi korkusuzca çekebilen bir sektörden bahsediyoruz. küçük bir çocuğun diri diri gömülmesinden tutun, ciddi anlamda gerçekçi işkence sahnelerine kadar her türlü manyaklığı dozajında tadabilirsiniz. park-chan wook’un intikam üçlemesinden başlamak ne kadar doğru bir tercih olur bilemiyorum ama bence kesinlikle denemenize değer. sağlıcakla kalınız efendim ^^
bu robotlar bundan yıllar önce ufak bi’ rock grubu kurma planları içerisindeyken, paris’te gittikleri bir partide dj denilen şeyin varlığından haberdar oluyorlar ve sonrasında müzik türlerini rock müzikten elektroniğe doğru çeviriyorlar. çıkarttıkları çizgi romanlarla, kendilerinden başka kimsenin remixleyemediği şarkılarıyla, verdikleri aşırı az canlı performansla ve her birinin fiyatı $100k olduğu söylenen havalı kasklarıyla bizlerin sempatisini kazanmış gruptur.
p.s. haftasnu ile birlikte yaptıkları çalışmalar da oldukça güzeldir. şimdi git ve “instant crush” dinle seni değerli yazar!! entry bitmiştir.
buraya yüklemeyi başaramadım ama siz sanki burada üzerinde “mom i’m scared come pick me up” yazılı tişört giyen patrick varmış gibi davranın değerli yazarlar. ve kavga etmemeniz öncelikli temennimdir. iyi akşamlar.
neredeyse üzerinden koskoca bir yıl geçmiş. ben okurken biraz üzülüyorum açık konuşmam gerekirse. henüz şu koskoca ülkede tanıyıp iletişim kurduğum (tamamen arkadaş olarak) kendisinin lgbti+ topluluğunun içinde yer aldığını düşünen bir allahın kulu bile yok :( umarım bundan sonra yapılacak olan zirvelere katılabilirim ve hepinizle tanışabilirim.
hakkında henüz entry girilmemiş olmasına şaşırdığım, tatlı mı tatlı, kendi tabirine göre kanadalı bir “jizz jazz” sanatçısıdır. chamber of reflection, my kind of woman, this old dog gibi parçaları oldukça güzel ve bir o kadar da meşhurdur. umarız 29’luk mac bey bizlere “salad days” kıvamında daha nice albümler verir.
herkese yapılan bir uygulama olduğunu bilmeme rağmen adminler “hoş geldin” deyince bi’ özel, bi’ güzel hissettim birkaç saniyeliğine. hoş buldum efendim.
keanu reeves ile başrolleri paylaştığı “my own private idaho” filmiyle henüz genç yaşta ne kadar büyük bir aktör olacağının garantisini vermiş yakışıklıdır. nitekim verilen bu söz yerine getirilmemiş, getirilememiştir. huzur içinde uyu river...
muhtemelen iskoçya. küçüklüğümden beri bi’ hayaldi, kaldı öyle. mimarisi inanılmaz etkileyici. ülkede bulunan şatolar ise oldukça kasvetli bir havaya sahip. üstelik son derece de sakin bir yer. ingiltere gibi filan da değil öyle.
“is math related to science?”
gerçek soru: “etrafındaki insanların senden daha zeki olduğunu ‘gerçekten’ düşünüyor musun?” teşekkürler.
neredeyse üzerinden koskoca bir yıl geçmiş. ben okurken biraz üzülüyorum açık konuşmam gerekirse. henüz şu koskoca ülkede tanıyıp iletişim kurduğum (tamamen arkadaş olarak) kendisinin lgbti+ topluluğunun içinde yer aldığını düşünen bir allahın kulu bile yok :( umarım bundan sonra yapılacak olan zirvelere katılabilirim ve hepinizle tanışabilirim.
herkese yapılan bir uygulama olduğunu bilmeme rağmen adminler “hoş geldin” deyince bi’ özel, bi’ güzel hissettim birkaç saniyeliğine. hoş buldum efendim.
bu robotlar bundan yıllar önce ufak bi’ rock grubu kurma planları içerisindeyken, paris’te gittikleri bir partide dj denilen şeyin varlığından haberdar oluyorlar ve sonrasında müzik türlerini rock müzikten elektroniğe doğru çeviriyorlar. çıkarttıkları çizgi romanlarla, kendilerinden başka kimsenin remixleyemediği şarkılarıyla, verdikleri aşırı az canlı performansla ve her birinin fiyatı $100k olduğu söylenen havalı kasklarıyla bizlerin sempatisini kazanmış gruptur.
p.s. haftasnu ile birlikte yaptıkları çalışmalar da oldukça güzeldir. şimdi git ve “instant crush” dinle seni değerli yazar!! entry bitmiştir.
lilbear
youngbear14