solitairy

Durum: 45 - 0 - 0 - 0 - 06.02.2024 18:48

Puan: 794 - Sözlük Kezbanı

6 yıl önce kayıt oldu. 9.Nesil Yazar.

0
  • /
  • 3

alttaki yazara soracaklarım var

şu aralar marinadaki yatlardan birine çıkmak istiyorum. çıkmak istiyorum derken birkaç eşya alıp kalıcı olarak orada yaşamak. o kadar çok sayıda büyük hayalim var ki, son zamanlarda olan en büyük hayalim bu. yaklaştım sayılır bu arada hayalime.

alttaki yazar söyle bakalım, bana akıcı, okurken güzel gidecek, uykumu açacak, hiç dinlemediğimi tahmin ettiğin yabancı bir şarkıcı öner, açıp dinleyeyim hemen.

en ufak bir feminenliğini görürsem biter

ya bir siktir git diyip bir daha asla dönüp de bakılmaz bile, bu tarz sığ düşünen kişilere değmez çünkü.. feminen de değilim oysa ama yine de bitirir kendini karşıdaki kişi işte bu lafla.
bir de insanların küçücük beyni ile koşullama, herşeyi kontrol altına alma durumuna tahammül edemiyorum gerçekten.
başlıktaki olaya empati kurup sinirlendim !

evi ev yapan şeyler

geceleri aspiratörünün ışığı ile hafif bir şekilde aydınlanan mutfağı.. herkesin kendi evinde kendisine farklı bir güzel göründüğünü düşünüyorum..

ayı sözlükteki doktorlar

seve seve ne zaman bir ihtiyac olursa buradayım (beyin ile ilgili konularda)
şaşırdım az kişinin yazmasına
benim yazılarını ( severek )takip ettiğim birkac doktor daha var diye düşünüyorum

alttaki yazara soracaklarım var

çok yüksek ihtimalle takılır
vergi vermeye bile fırsatın olmaz benim de bir kaç adet tıbbi malzemem takıldı 2 aydır yeni çözülebildi yerli muadillerle idare etmek zorunda kaldım

bana sözlüğün son 6 ayını özet geçebilirmisin? (cok özet ama )

heteroseksüel çiftlerin öpüşmesinin iğrenç olması

ınsanlardaki önyargıyı kırmak atomu parçalamaktan zordur demiş zamanında adamın biri.
o adamın ismini buraya yazmaya gerek duymadım.
kendimize iğrenç gelen şeyleri sıralamak yerine güzel gelen şeyleri sıralasak ne kaybederiz.

sailor moon

ılk ergenlik zamanlarinda crossdress isteklerini uyandıran çizgi film
bayılırdım

fizik bölümü

önceki yorumlara benzer olarak
türkiye şartları nedeniyle okumaktan kaçtığım bölüm ama hep içimde kaldı
bir de zihinsel olarak kendimi yeterli göremediğim icin olabilir sonuçta bu bölümde başarılı olabilirsin türkiye de bile olabilirsin ama ne bileyim bir feynman , tesla , einstein olmadiktan sonra kütüğünde benden olmaz yok artık daha neler diye düşündüğüm bölüm
üniversite tercihlerine yine de dayanamayıp 18 tane seçme hakkımız vardi yanılmıyorsam ilk 4 bolumu su anki mesleğimden seçip kalan 14 bölümün hepsini fizik yazmıştım win- win olsun diye

ayı sözlük yazarlarının en tuhaf takıntıları

bir apartman girişinde asansöre kadar merdiven varsa dış kapıdan içeriye girerken; benim açtığım dış kapı kapanmadan o merdivenler çıkılmak zorunda eğer beceremezsem bir bahane ile geri dönüp o işi tamamlarım (yapılabilecek olasılıkta ise tabi)
başka takıntım yok geçenlerde farkettim bunu da.

online satranç arkadaşı

başkalari da mi var
sadece beni yenmeye doyamadın heralde

alttaki yazara soracaklarım var

kesinlikle güney amerika çünkü gerçek kültürel doku orada
alttaki yazar acilen netflixte izlemelik guzel bir aksiyon veya sci-fi filmi öner baymasın, kafa yormasın?

alttaki yazara soracaklarım var

üstteki yazarın sokmak istediğini

alttaki yazar 2 üstteki yazar sana ne anlatmak istiyor olabilir?

hepsi

türkiyenin ilk kız grubu değil sanırım
çıtır kızlar diye bir grup vardı "iyi kızlar cenneteğeğeğ kötü kızlar heryere çıtır kızlar nereye nerlere göderleğr" diye bir replik kalmış aklımda

alttaki yazara soracaklarım var

huzur bu dedirten uğraşım bonsai kesinlikle insanın elinin toprağa değmesi bütün elektriğini alıyor gündelik stresten hayatin gereksiz üzüntülerinden uzaklaştırıyor
bu alana yeni yöneldim tabi 2-3 senedir belki 3 tane (5-6 cm lik)ağacım oldu 5 tane de kaybettim
tohumdan itibaren yetistirince istenilen görüntüye gelmesi 4 5 sene sürüyormuş
hareketli ve huzur bulduran bir aktivite de müzik tabi bas gitar ile bir flört durumumuz var bir de anfi alıp alttaki komşuya seroquel başlarsam gizlice benden mutlusu yok

kahve mi çay mı?

ayı sözlük sekiz yaşında zirvesi

herkes sürpriz olması fikrine katıldı en azından şimdilik.
bunu günlük kısmına mi yazsaydım

ayı sözlük sekiz yaşında zirvesi

eski entrylerden okudugum ve öğrendiğim kadarıyla 1 hafta sonra ayı sözlüğün doğum günü
süpriz bir parti mi yapsak sözlüğe?
her şehirde ayrı ayrı veya tek bir şehirde hep beraber
tek sehirde olursa ankara'dan başkasına gelemem tabi.
ayı sözlük yeni yazarı olarak kenara çekilip herkesin öneri ve görüşlerini bekliyorum.
not 1 : bu fikri ortaya attım ama organizasyonu çalışma yoğunluğu ve asosyalligim nedeniyle beceremem organizasyonu, organizasyondan anlayan bir yazar yapsa ne güzel olur değil mi?
not 2 : bir de ayı sözlüğün doğum gününü yanlış bilme olasılığım var 14.08 diye okudum yanlış ise beni düzeltirseniz sevinirim

alttaki yazara soracaklarım var

5 sene sonra bu zamanlar yatımda 1-2 haftalık tatilde olurum, tahminen güney ege taraflarında takılırım biraz ilk defa cikiyorum çünkü tedirgin olabilirim, istersen gelebilirsin biraz yardıma asla hayır diyemem

kendini düzene sokmak, düzenli olarak calisabilmek icin (calistigin alani seviyorsun ama hakikaten, sadece motivasyonun düşük veya konsantre olamiyorsun) en iyi motivasyonun nedir?

alttaki yazara soracaklarım var

yanıp sönerken , kayıp giderken ne güzeldi
demiş bilirkişi ama yoruma açık bir konu
bence modern zamanlarda da aşk yorulmamıştır
budur.

sıradaki öğünümde ne yesem farklı birsey önerirmisin?

kendinizle çıkar mıydınız

çıkardım ama samimi olmamız 15 yıl sürerdi.
sevgili olmamızı 60'larımızda tadardık.
birseye benzemezdi sonra.
içim karardı.

fiziki cinsellik olmadan bir ilişki mümkün müdür

arkadaşlık ilişkisi mümkündür ama olmasın diye bekliyorsan sakın çok samimi olma, olmaz o iş.
  • /
  • 3

diderot etkisi

diderot etkisi: ihtiyacımız olmayan şeyleri neden isteriz?

ünlü fransız filozof denis diderot neredeyse tüm yaşamını yoksulluk içinde yaşadı, ancak bunların hepsi 1765 yılında değişti.
diderot 52 yaşındaydı ve kızı evlenmek üzereydi, ancak ortada bir sorun vardır. diderot maddi sıkıntı içindeysi ve düğün masraflarını karşılayamazdı.
maddi sıkıntıları olsa da, diderot’un adı o dönemde oldukça iyi biliniyordu çünkü o zamanın en kapsamlı ansiklopedilerinden biri olan encyclopédie‘nin kurucu ortağı ve yazarıydı.
tam da o sıralarda, rusya imparatoriçesi büyük catherine’nin, diderot’un kütüphanesini ondan 1000 gbp karşılığında satın almayı teklif etmesi sorunlarını bir anda ortadan kaldırdı. o dönemin parası ile bu oldukça yüklü bir paraydı.
kızını evlendirdi ve kendisine de küçük bir ödül olarak kırmızı bir sabahlık aldı. ancak işte sorunlar bu noktadan itibaren başladı…

1769 yılında düşünür, yaşadığı deneyimi bir makalesinde kaleme aldı ve bu sabahlığının hikayesini anlattı. onun bu yazısı neredeyse iki yüz elli yıl kadar sonra psikologlar ve pazarlama uzmanları tarafından irdelenmeye başladı.
bu olay daha sonra diderot etkisi adıyla anılmaya başlandı…
peki ne mi oldu…
diderot’un kırmızı sabahlığı çok güzeldi ancak o kadar çok güzeldi ki mevcut olduğu diğer eşyaların arasında güzelliği ile sırıtmaya başlamıştı. evin genel havası bozulmuştu, her şey onu rahatsız etmeye başlamıştı.
bu bütünlük gereksinimi diderot’ta, tüm eşyalarını iyileştirme arzusunu beraberinde getirdi. böylelikle eşyaları da yeni sabahlığının gösterişine uyumlu hale gelebilirdi. çok geçmeden, yeni bir duvar halısı, yeni tablolar, yeni baskılar, yeni bir sandalye, gardırop, ayna, yeni bir çalışma masası ve pahalı bir saatle, bütün dairesi tamamıyla değiştirdi.
ancak bir daha hiçbir zaman eski sabahlığı ile olduğu kadar mutlu olmadı…
“eski sabahlığımın mutlak efendisiydim fakat yenisinin kölesi oldum.”
1988 yılında antropolog grant mccracken, bu bütünlük arzusun ve bu arzunun satın aldığımız şeyleri nasıl şekillendirdiğini tanımlamak için diderot etkisi terimini kullandı.
diderot etkisi, yeni bir mülk edinmenin genellikle daha fazla yeni şey edinmenizi sağlayan bir tüketim sarmalı yarattığını belirtir. sonuç olarak, önceki benliklerinizin mutlu ya da tatmin olmak için asla ihtiyaç duymadığı şeyleri satın alırsınız bunun devamında.
diderot etkisi bize hayatınızın içine girmek için savaşacak daha çok şey olacağını söyler, bu nedenle önemli olan şeyleri nasıl iyileştireceğinizi, ortadan kaldıracağınızı ve odaklanacağınızı anlamanız gerekir.
sahip olduğumuz eşyaların kişiliğimizi ve toplumdaki yerimizi belirlediğini düşünürüz. ve bu yüzden de çoğunlukla, diderot etkisi’nin gücüyle bir araya gelen eşya kümeleriyle ilgileniriz. fakat genel olarak yeni bir eşyanın yaşamımıza girmesi, diderot’nun sabahlığıyla birlikte gözlemlediği tüketim durumunun ortaya çıkmasına yol açar.
tüketim mallarının mağazalarda sergilenmesi sırasında uygulanan eşleştirme ve tasarımlar da bu mantıkla yapılır. mağazalarda hazırlanan bu eşya kümelerinin her biri, birbirini tamamlayacak ürünlerle doludur ve bu tüketim nesnelerinin bütünlüğü, tamamen yeni bir kimlik ve yeni bir yaşam biçimini temsil eder. eğer bu eşya kümelerindeki bir ürün aklınızı çeldiyse, diderot etkisi’yle bunu yeni alımların takip etmesi olasıdır.
bu saptama, yeni bir sabahlık almasına karşın zenginliğe erişemeyen diderot için de geçerliydi. tam tersine eski sabahlığının içinde daha özgür hissediyordu diderot. eski sabahlığının eteğiyle tozlanan kitaplarını silebiliyor ya da kaleminin ucundan giysisine damlayan mürekkebi sorun etmiyordu belki de…
diderot’nun başta ona güven ve özgürlük vaat eden yeni sabahlığı, sonuç olarak onu kapana kıstırmıştı.

zirve düzenleme rehberi

herkes diyemesek de belli bir kitlemiz, bir şekilde bir zirve altında toplanmak, görüşmek ve tanışmak istiyor. ancak çoğu zaman kimsenin elini taşına altına koyduğunu göremiyoruz. bunun aslında ne kadar kolay olduğundan bahsetmek isterim.

zirve nedir, neden düzenlenir, nasıl olmalıdır, kimler düzenleyebilir? ( sözlük kuralları değildir, şahsi yorum içerir)

zirve nedir?
ayı sözlük bazında konuşacak olursak, isteğe bağlı bir tema çerçevesinde ayı sözlük yazarlarıyla bir araya gelmek için düzenlenen etkinliklerdir.

neden düzenlenir?
bir araya gelindiğinde, birbirini tanımayan yazarların tanışmasını, yeni yazarların sözlüğe daha hızlı aidiyet hissini kazanmasını, halihazırda tanışan yazarların birbiriyle daha yakın ve samimi arkadaşlıklar kurabilmesini sağlayacağına inanıyorum. zirvenin teması ve etkinliklerine göre de beraber eğlenebildiğimiz bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

nasıl olmalıdır?
buna dair bir kural bence yoktur. beraber yapılmak istenen herhangi bir aktivite altında, birden fazla aktivite içeren bir etkinlik planı oluşturularak istendiği şekilde vakit geçirilebilir. yani kafanıza göre...

kimler düzenleyebilir?
zirve düzenlemek için sözlük sahibi, yöneticisi, editorü, moderatorü olmak gerekmiyor. sözlük yazarı olan herkes istediği şekilde, istediği zaman zirve düzenleyebilir. yapacağınız tek şey yer ve zaman belirleyip, ne için toplanacağınızı belirtmek geriye de konuyla ilgisi olan olmayan farketmez yazarların katılımı kalıyor.

uğraşacağınız şeyler mekana rezervasyon gerekiyorsa onu yapmak ve zirve içeriğine bağlı olarak düzenleyeceğiniz aktivite varsa organize etmek. düzenlenmiş eski zirvelere bakarak fikir edinebilirsiniz.

umarım zirve düzenleme konusunda biraz da olsa cesaret kazandırır bu yazı. sizin de bu sözlüğün bir parçası olan yazarlar olarak görüş ve yorumlarınız önemli olduğundan bu başlıkta paylaşmanızın katkısı olacaktır. beraber nice zirvelerde görüşmek dileğiyle...

eşcinsellerin danışabileceği psikologlar

sözlük dışı kimseler de kolay bulabilsin diye jenerik bir başlık açmaya gayret ettim fakat asıl konu lgbti+ bireylerin danışabileceği ve psikolojik yardım alabileceği psikolog ve psikiyatristler veri tabanı gibi birşey. ben bu bilgileri elde etmekte çok zorlandım zira önceden rastgele sayılabilecek bir şekilde gittiğim bir psikolog hanım bana saçma sapan şeyler söyleyip gittiğime gideceğime pişman etmişti ve kafanız buhranlıyken bir de böyle bir deneyim yaşamak hiç hoş birşey değil. lgbt durumlarından haberi olmayan hatta daha kötüsü son derece yanlış şekilde haberdar olan ruh sağlığı çalışanları bulunmaktayken, psikolojik yardım ihtiyacınız olursa böyle birine çatmamak için tavsiye ihtiyacı oluyor. ben o tavsiyeleri çok zor buldum, buradan paylaşmak istedim, belki başka birilerinin işine yarar.

ankara
ceren göker
gökçe silsüpür
irem yıldız (madalyon psikiyatri merkezi)
harika özel (madalyon psikiyatri merkezi)
selçuk candansayar
koray başar (özellikle trans konularında)

istanbul
şahika yüksel (özellikle trans konularında)
seven kaptan
ardıl bayram şahin

izmir
ışıl vahip
nezaket kaya
nur engindeniz

cetad eğitimini tamamlamış terapistlerin türkiye genelindeki listesinden de faydalanılabilir. http://www.cetad.org.tr/listtherapists.aspx?menu=19

fiyatları ucuz değil, özeller seans başına 200-300 tl, devlet hastanesinde 110 tl muayene parası var. bulunduğunuz şehirdeki lgbt derneğiyle iletişime geçerek, müşkül durumdaki lgbt bireylere daha uygun fiyatlı hizmet veren psikolog tavsiyesi de isteyebilirsiniz.

ayrıca (bkz: lgbt psikolojik yardım)

kitap okumayan biriyle sevgili olmak

ilk olarak boşluk bırakmadan, gözü yoran uzun destanlar yazarsanız kimsenin okuyası gelmez zaten. bunun kitap okumakla alakası yok bence.

herkesin kitap okuma şekli farklı olabilir. evet bir kitabı eline alıp sayfaları çevirerek okuması hoş bir duygu ancak artık teknolojinin pik yaptıgı bir çağdayız. kindle veya tablet gibi cihazlarda milyonlarca e-booka ulaşılabiliyor.

son zamanlarda çıkan "dostoyevski okumayan insanla konuşmak" yok "hegel'i bilmeyen insanla sevgili olmak" gibi türeyen başlıklardan gına geldi. belki o adam senin hakkında bir kelime edemeyeceğin bir konu üzerinde master yapacak kadar bilgili. belki her gün atom fiziğiyle ilgili makaleler okuyor.

kendi standartlarına uymayan insanlara "cahil" demek de yeni moda oldu sanırım. genelleme yapıp insanları bu genelleme havuzunda yargılamadan önce çok kitap okuyarak geliştirdiğiniz beyninizi kullanıp bir düşünün bence.

biseksüel

lgbti komünitesince bile ön yargıyla karşılanan cinsel yönelim.
"kafa karışıklığı"ymış... cinsel yönelimin insanın doğası olduğunu unutup bir ideoloji sanmaya başlarsanız, biseksüellik de size çelişki gibi gelir.
"kapitalist komünist"le biseksüelin arasında bir ton fark vardır halbuki.
hem erkeklerden, hem de kadınlardan hoşlandığınızda vücudunuz buga girip kendini imha etmez.
her biseksüel, kadın bulamayınca erkeğe meyleden hetero abaza değildir.
mesela ben biseksüelim. kadına aktif, erkeğe pasif. ilginç değil mi? ufkumuzun yetmediği yerde "yok öyle bir şey; mümkün değil!" demek yerine, bir düşünsek, çok daha kolay olacak her şey.

heteroseksüel arkadaşı teselli etmek

- selin, nasılsın kankacım?
- iyi değilim dark mehmet beni aldatıyormuş, hem de bir erkekle!
- vay ibne, üzülme selincim sikerim ben onu..! *

feminenlere ilgi duymayan gay

la benle batak oynamayacak adamı ne yapam.
edit: batak oynayamayan birisi eksilemiş. kudur.

Toplam entry sayısı: 45

crossdresser

crossdresser kafasında düşünemeyen kişinin anlayabileceğini düşünmediğim karşıt giyinme durumu
karşıdaki kişi de bu durumdan keyif alıyorsa mükemmel
bir cd nin beklediği sadece giyinmek bile olabilir zevk giyinme ile başlıyor zaten
dezavantajlar :
-delik delisi hetero ameleler
-anlayamayana yine anlatamama

ayı sözlük sekiz yaşında zirvesi

eski entrylerden okudugum ve öğrendiğim kadarıyla 1 hafta sonra ayı sözlüğün doğum günü
süpriz bir parti mi yapsak sözlüğe?
her şehirde ayrı ayrı veya tek bir şehirde hep beraber
tek sehirde olursa ankara'dan başkasına gelemem tabi.
ayı sözlük yeni yazarı olarak kenara çekilip herkesin öneri ve görüşlerini bekliyorum.
not 1 : bu fikri ortaya attım ama organizasyonu çalışma yoğunluğu ve asosyalligim nedeniyle beceremem organizasyonu, organizasyondan anlayan bir yazar yapsa ne güzel olur değil mi?
not 2 : bir de ayı sözlüğün doğum gününü yanlış bilme olasılığım var 14.08 diye okudum yanlış ise beni düzeltirseniz sevinirim

ayı sözlükteki doktorlar

seve seve ne zaman bir ihtiyac olursa buradayım (beyin ile ilgili konularda)
şaşırdım az kişinin yazmasına
benim yazılarını ( severek )takip ettiğim birkac doktor daha var diye düşünüyorum

alttaki yazara soracaklarım var

çok yüksek ihtimalle takılır
vergi vermeye bile fırsatın olmaz benim de bir kaç adet tıbbi malzemem takıldı 2 aydır yeni çözülebildi yerli muadillerle idare etmek zorunda kaldım

bana sözlüğün son 6 ayını özet geçebilirmisin? (cok özet ama )

şarap

renklerine gore yeri ve adabı olan içecek
tarihin en eski yaşam formlarından (probiyotik anlamda)
-şahsen yuzde 70 beyaz yüzde 30 kırmızı tercih ederim
-tadı renk gibi algılamaya yarayan veya beyinde farklı bir çağrışım oluşturan içki
-bu başlığa bakıp da şarap ile tanışacaklara tavsiyem (tonlarca litre şarap içip şarapla tanışmamış olanlar var - bu bir suç veya aşağılama değil tersine bir başlangıç önerisi dünyadaki tatları farklı algılayabilmek adına)
gündüz vakti (13.00 - 15.00 arası), havadar bir yerde bir kadeh, hafifçe veya zevke göre soğutulmuş sadece bir bardak beyaz şarap içmeleri

not:şu anda şarap etkisi altında degilim
not 2:deneyip memnun kalan olursa ve talep olursa diğer şarap deneyimlerimi de aktarabilirim

crossdresser

crossdresser kafasında düşünemeyen kişinin anlayabileceğini düşünmediğim karşıt giyinme durumu
karşıdaki kişi de bu durumdan keyif alıyorsa mükemmel
bir cd nin beklediği sadece giyinmek bile olabilir zevk giyinme ile başlıyor zaten
dezavantajlar :
-delik delisi hetero ameleler
-anlayamayana yine anlatamama

biseksüel

@lokimuadili ye ek olarak benim hissettiğim (kendimde bildigim) melez olmak gibi bir durum
hikayelerde de melezler dışlanır bizden de değilsin onlardan da değilsin e sen nesin diye yanılsamalara sokarlar karakterleri bos yere kafasını yorarlar
biz kendimizi sevelim de önce
biseksuel sevmeyi de başkalarının standartlarına gore uygulamak durumunda değiliz
başkalarının önyargılarına kulak asmayın keyfinize bakın derim
parlak-kadınsı sevme , aktif olma vb. gibi durumlar da yoktur bu arada (en azindan genellenemez)

şarap

renklerine gore yeri ve adabı olan içecek
tarihin en eski yaşam formlarından (probiyotik anlamda)
-şahsen yuzde 70 beyaz yüzde 30 kırmızı tercih ederim
-tadı renk gibi algılamaya yarayan veya beyinde farklı bir çağrışım oluşturan içki
-bu başlığa bakıp da şarap ile tanışacaklara tavsiyem (tonlarca litre şarap içip şarapla tanışmamış olanlar var - bu bir suç veya aşağılama değil tersine bir başlangıç önerisi dünyadaki tatları farklı algılayabilmek adına)
gündüz vakti (13.00 - 15.00 arası), havadar bir yerde bir kadeh, hafifçe veya zevke göre soğutulmuş sadece bir bardak beyaz şarap içmeleri

not:şu anda şarap etkisi altında degilim
not 2:deneyip memnun kalan olursa ve talep olursa diğer şarap deneyimlerimi de aktarabilirim

ayı sözlükteki doktorlar

seve seve ne zaman bir ihtiyac olursa buradayım (beyin ile ilgili konularda)
şaşırdım az kişinin yazmasına
benim yazılarını ( severek )takip ettiğim birkac doktor daha var diye düşünüyorum

ayı sözlük sekiz yaşında zirvesi

eski entrylerden okudugum ve öğrendiğim kadarıyla 1 hafta sonra ayı sözlüğün doğum günü
süpriz bir parti mi yapsak sözlüğe?
her şehirde ayrı ayrı veya tek bir şehirde hep beraber
tek sehirde olursa ankara'dan başkasına gelemem tabi.
ayı sözlük yeni yazarı olarak kenara çekilip herkesin öneri ve görüşlerini bekliyorum.
not 1 : bu fikri ortaya attım ama organizasyonu çalışma yoğunluğu ve asosyalligim nedeniyle beceremem organizasyonu, organizasyondan anlayan bir yazar yapsa ne güzel olur değil mi?
not 2 : bir de ayı sözlüğün doğum gününü yanlış bilme olasılığım var 14.08 diye okudum yanlış ise beni düzeltirseniz sevinirim