acı

çoğuna göre bir tad sadece yada yere düştüğümüz de , bir yerimiz kesildiğinde veya darbe aldığımız hissettiğimiz bir duygu, insani hisleri daha baskın kişiler için kalp ağrısı ,iç sızısı bir sevgilinin vedası ,sevilen bir mekandan ve şehirden ayrılış, bir sevilenin (anne , baba , kardeş , dost, arkadaş )vefatı...
yaşamı hırsla yaşamanın değil ama yaşama daha hırsla tutunabilmenin mayası. başkalarının acıları bir basamak olarak görülmemeli ama insan kendi acılarından beslenebilmelidir.
insan iki şekilde acıyı hisseder; duyusal ve duygusal.
iyileştirilmesi en zor acı duygusal olandır.
bana göre acıyı sevmek, ondan beslenmek, kurtulmaktan çok kabullenmek önemlidir.

acımızı kabullenmemiz gerekir, çünkü ancak kendi acımızla yüzleşebildiğimiz zaman acı çeken diğer varlıkları gerçekten sevebiliriz diyor miguel de unamuno.
doğarken acı cığlıklarla başlarız bu hayata. sonrasında da bu cığlıklar dilimizi, bedenimizi ve ruhumuzu sarar durur. vakit geldiğinde bir süreliğine bu acıya biraz daha katlanmamız gerekir. ardından son nefesimizle başka bir dünyaya onu da yanımızda taşırız. acı bize verilmiş en önemli histir. acıyı öğrenmek daha doğrusu acıdan kaçmak için öğrenmek en değerli öğütlerden biridir. ama acıyı kesmeye yetmez. asıl amaç acı ile yaşamayı öğrenmektir .
yalnızken keder, değilken tecrübe olur..
zevkle birleşince '' tatlı '' hissini verir. zevk alınmıyorsa zehir formatındadır.