fatih ten taşınırken arkamızdan ağlayan ermeni komşularımızı, benim sünetime gelen altın takan ermeni ahbaplarımızı ve onların bayramlarında çocukların peşlerine takılıp yaşadıklarımı hayal meyal hatırlarken kimse bana ermenilerden nefret ettiremez. inanın bana sizin derdinize allah diyerek ağlayan onlardan başka pek görmedim. ben onların evinde büyüdüğüm, tencerelerinden kaşıkladığım içinde severim. imkanım olsada
istanbula gittiğimde bir kaçını ziyarete gitsemde tanıtsam kendimi diye içimden geçiriyorum şu anda. malesef beş parmağın beşi de bir değildir. bunu biliriz ama ben böylesine insanları bildikten sonra onlardan nefret edemem. ancak politikadan ve onun zehirlediklerinden nefret ederim.