her zamankinden

söylemek yürek ister, emek ister.

şöyle ki*:

3-5 kez aynı yere gitmiş olduğun bir mekandır, arkadaşların yanındadır mekandan içeri girersin bir masa belirlersin ve emin adımlarla yönelirsin. masaya götünü yaya yaya oturursun, kahveci dayı masana gelir ve o beklenen soru duyulur

''evet gençler ne içiyonuz?''

ve sen mekan benim edasıyla omuzlarını gere gere dersin ki

'abi herzamankinden''

kahveci dayıda sende ki o ışığı sezer ve verir cevabı

''tamam sen geç tuvalete ben geliyorum''

sonuca gelirsek

karizma ne oldu kalmadı
arkadaşlara bir ömür dalga malzemesi verildi
kişide ki psikolojik travma camiye gitse bile devam eder
yalnız kalmaktan korkar, sürekli arkasına bakarak yürür
bi daha öyle mahallenin dayısı edasıyla bir genişlik bir gevşeklik yapamaz*

yani demem o ki, öyle dizide filmde gördüğün şeyleri hayata biçimlendirmemek gerek.