18 eylül 2014 iskoçya bağımsızlık referandumu

iskoclarin yuzyillardir suregelen bagimsizlik politikasini yurutenlerin bu surec icinde yeterince milliyetci guruh yetistiremedigini gosteren referendum. dogasi ile, kaynaklari ile muhtesem bir ulke olan iskocya'nin, tarihi ve kulturel kardesleri ingiliz, galli ve kuzeydeki irlandalilardan kopamak istememelerini temsil ediyor.

buyuk britanya topraklari, toplumsal savasin olacagi bir bolge degil. gunluk hayatta, koylerinde yasayan konservatif kesimi katmazsak insanlarin iskocmu galli mi ingiliz mi oldugunun hicbir onemi ya da katma degeri yok.

bir de bundan daha onemli olan, londra'nin dunyanin en kritik ve onemli yonetimlerinden biri oldugu gercegi var ki o bambaska. dunyanin en etkili kralligi yaratmakta oynanan rolun su anki getirdigi guc ve olanaklar milliyetci duygudan yoksun pratik hayattaki refah'a bakanb iskoclarin referendumda hayir oyu kullanmasina sebep oldu.
iskoçların %45 i bağımsızlık istedi. bu azımsanacak bir rakam değil. bağımsızlık için evet denilmiş olsaydı iskoçya dünyanın en zengin ülkelerinden biri olacaktı.
glasgow'da bağımsızlık için evet diyenlerle hayır diyenler birbirlerine saldırmaya başlamışlar.

2014 yılında yapılan son referandumda halkın yüzde 45'i bağımsızlık yönünde oy kullanmıştı. ancak britanya’nın ab’den ayrılacak olması nedeniyle iskoçya’da bağımsızlık yanlılarının sayısının arttığı tahmin ediliyor. bu sebeple de yeni bir referandum için kollar sıvandı. eğer londra izin verirse 2018 yılının sonunda halk tekrar referanduma gidecek.