bir sokak kedisi olmak

bir sokak kedisi olmak...
sokakta bir kedi olmak bazen uzun, bazen kısacık bir hikayedir... kimilerimiz annesiz büyümek zorunda kalırız... bir sokak kedisi olmak insanların yüzlerinden önce ayakkabılarını görmektir onlar bir yemek masasının altında suratımıza vurduklarında... bir sokak kedisi olmak bir çocuğa bir kutuda karne hediyesi olarak götürülmek, yazlığa giderken bir kutu içinde bahçeye atılıvermektir, unutuluvermektir... bir sokak kedisi olmak birilerinin attığı çöpleri yemeye çalışırken cam kırıklarında kesilmek, bazen kör olmaktır... bahçesine girince insanların balkondan kaynar su dökmelerine alışmaktır sokakta yaşamak, bir apartmanın içine ısınmak için girince süpürgenin sapıyla dövülmek, doğum yapınca yavrularınızın bazen yakılmasına, bazen bir poşette yavrularınızı boğan insan oğluna ses çıkaramamaktır, ve daha sonra bebekler için ağlamaktan ve memelerde biriken sütlerden kanser olmaktır, ölmektir. bir gün belediyeden gelen amca yemek verince, kanakana yemek ve sonrasında titreyerek, hırlayarak, sürünerek ölmektir. sokaklarda evsiz olmak her canlıyı benzer risklere sevkeder, terkedilmek her canlıyı önce kalbinden sonra bedeninden vurur!