depresyon

bir sabah gözlerinizi açtığınızda hiçbirşeyin eskisi gibi olmadığı andır. yeni günün ışığı,tam karşınızda hergün sizin onu açmanızı beklediği bilgisayarınız,kafanızı çevirip dışarıya bakmak için yavaşça ilerlediğiniz o masum pencere artık hiçbir anlam ifade etmemektedir.gözkapaklarınızı esir alan o dayanılmaz uyku ağırlığı,nerdeyse günboyu hatta haftalar boyu süren kendi içine göçetme ve saklanma isteği,belkide bu hayatın şimdiye kadar fırlattığı ucu en keskin ve zehirli ölüm oklarının bir bir yüreğinize saplanması gibi içinize çöreklenen o ölümcül sıkıntı,sıkça çalan telefonunuzu artık hiç çalmaması için ebediyen kapatmak,herzaman görüştüğünüz dostlarınız ve aile yakınlarınızla artık hiç görüşmemek üzere hepsini birkenara atıp ölmeye yatmak! işte hepsi bu,işte sizi tüm gün süren enerjisizlik,sosyal hayatınızın işleyen tüm aktivitelerinden kendinizi sıyırıp odanıza kapatan,uyutan ve adını koyamadığınız o acı dolu sıkıntı mide kanaması,soğuk algınlığı gibi gerçek bir hastalık olan depresyondur!

kendinizde aşağıdaki belirtilerden enaz dördünü gördüğünüz taktirde lütfen uzman bir hekime başvurunuz.

uyku bozuklukları sıktır. uykusuzluk, gece sık sık uykudan uyanma tekrar uykuya dalamama, sabah erken uyanıp tekrar uyuyamama veya fazla uyuma şeklinde olabilir.
yeme sorunları sıktır. az yeme ve buna bağlı kilo kaybı veya fazla yemeye bağlı kilo alımı olabilir.
değersizlik, umutsuzluk ve suçluluk duyguları olur. hastalar genelde bir işe yaramadıklarını düşünürler. gelecek ümitsiz ve karanlıktır. hiçbirşey iyiye gitmeyecektir. depresyona bağlı oluşan üzüntü ve umutsuzluk o kadar şiddetlidir ki hastalar yaşama olan ilgisini kaybeder, hiçbir şeyden zevk alamaz olur. cinsel isteksizlik görülür ve hastalar çoğu zaman yataktan çıkmak ve yemek yemek istemezler hastaların kendini suçlama eğilimi yoğundur. suçluluk duyguları genelde yersizdir. örneğin çok eskiden yaşanmış olaylar ve yapılan hatalar tekrar hatırlanır ve bunlara karşı suçluluk duyguları hissedilir. veya nedensiz yere bir takım olaylardan kendisinin sorumlu olduğu ve suçun kendisinde olduğu düşünceleri gelişir. hastalar genelde bu düşüncelerden uzaklaşamadıklarını beyinlerinin sürekli eski hatalarla meşgul olduğunu bunun çok saçma olduğunu bildiklerini ancak düşüncelerini frenleyemediklerini söylerler.
konsantrasyon güçlüğü, karar verme güçlüğü vardır. işe veya derse konsantre olmak güçleşmiştir. örneğin hastalar ders çalışırken bir sayfanın sonuna geldiğinde dalıp gittiğini ve ne okuduğunu anlamamış olduğunu görür aynı sayfayı tekrar tekrar okurlar. en ufak konularda karar verme güçlüğü içinde olduklarını hissederler.
enerji azlığı, sürekli yorgun hissetme, herşeye karşı isteğini kaybetme, duygusal olarak birşey hissedememe. genelde sabahları yataktan yorgun kalkılır.gün boyunca yorgunluk hissi devam eder. eskiden zevkle yaptıkları işleri yapmak istemez, yalnız kalmayı tercih ederler. hastalar bazen çocuklarına ve eşlerine karşı birşey hissedemediklerini sanki duygularının öldüğünü söylerler ve bu durumdan dolayı suçluluk duyduklarını ifade ederler.
ölme isteği olabilir. en hafif şeklinde hastalar "allahım canımı al da kurtulayım" diye düşünürler. intihar düşünceleri veya intihar girişimi olabilir. çoğu hasta intihar düşüncelerinin yoğun olduğunu ancak dini açıdan intiharın kabul edilemez olduğunu bildikleri için girişimde bulunmadığını ifade eder. veya ölürlerse çocuklarına kimin bakacağını bilmedikleri için yaşamak zorunda olduklarını ifade ederler. bazıları ne yolla intihar edeceğinin planlarını yapar. bazıları da ancak intihar girişiminde bulunduktan sonra tedaviye gelir.