thragedium

Durum: 13 - 0 - 0 - 0 - 18.02.2012 09:17

Puan: 282 - Sözlük Kezbanı

13 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.

insanoğlu

insan söylemedikleridir! insan sonradan pişman olacağı şeyleri baştan yapan kişidir ve insan kötüdür,zalimdir,adaletsiz,duygusuzdur,insan zannetikleri ile yaşayan kocaman bir yalandır!

hipersomnia

aşırı uyku hastalığı.

hipersomniya, gün içinde çok fazla uyuma veya gece uykusunu gündüzde sürdürmektir.

hipersomniya, gün içinde kendinizi yorgun veya uyuşuk hissetmenize neden olmaz, çünkü uykunuzu yeterli miktarda alamamışsınızdır.

eğer sizde hipersomniya varsa, gece yeterli düzeyde uyusanız da gün içinde uyumak için büyük bir istek duyarsınız ve kendinizi uykulu hissedersiniz. uyanık ve dikkatli olmanız gereken zamanlarda, kendinizi sık sık şekerleme yaparken bulursunuz.

diğer semptomları ise sinirlilik, hafif depresyon, konsantrasyon bozukluğu, ve hafıza kaybı olabilir.

aşırı uyuma veya gündüz aşırı uyku halidir. psikiyatrik sorunlar, madde bağımlılığı, obstrüktif uyku apne sendromu başlıca nedenlerdir. ailesel yatkınlık da yabana atılmamalıdır. tedavisi bir sabah bir de akşam amfetamindir. amfetamin işte. hani şu sporcuların doping maddesi varya; o işte.


tedavisi mümkün bir hastalıktır. hastalar genelde uyanamadıklarından şikayet ederler, uyurken de sık sık uykularının bölündüğünü düşünürler. bu tür hastalar uyumakla uyumamak arasında kabus görüp aniden uyanırlar. ülkemizde ise karabasan olduğuna inanılır. olayın çözümü uyku egzersizi ve hekim kontrolünde alınacak bir kaç ilaç.


aşırı uyuma veya gündüzleri uyuklama olarak iki çeşidi vardır. ciddi hastalıkların (ileri derecede akciğer ve karaciğer hastalıkları, beyin lezyonları ve kalp yetmezliği) bulgusu olabileceğinden görülme durumunda hemen hekime başvurulmalıdır.

ölü adamın parmakları

dünyanın en mavi renkli diğer meyvası: "elaeocarpus angustifolius". mavi incir denen acımtırak ve çekirdekli meyveleri yenebiliyormuş. tadının kırmızı şarap, ayva ve mangonun bir karışımı olduğu söyleniyor.

ölü adamın parmakları

dünyanın en mavi renkli 2 meyvasından biri: "decaisnea fargesii". görünümünden ötürü bu meyvaya "ölü adamın parmakları" ya da "mavi sosis" deniyormuş. karpuzlu jöle (?) tadında ve oldukça tatlıymış.

johnny cash

26 02 1932 amerikalı folk rock / country müziğinin oluşma evresine büyük bir katkı yapmış olan efsanevi gitarist,söz ve müzik yazarıdır. johnny cash, arkansas a ray ve carrie cashin çocuğu olarak "j.r. cash" adıyla dünyaya geldi. sanatçının kardeşi 1944 e odun keserken testereye kapılıp hayatını kaybetti. bu ölüm aile yaşamında büyük sorunlara neden oldu. ilerleyen yıllarda johnny; kardeşinin onun yapması gereken işleri yaparken geçirdiği; bu kazadan dolayı hissettiği suçluluk duygusunu dile getirecekti. radyonun hep dinlendiği bir evde müzik içinde büyüyen cash, lisede gitar çalmaya ve şarkı söylemeye başladı. hava kuvvetlerinde çalışırken adını "john r. cash" olarak değiştirdi. cash uzun yıllar amerikan ordusunda görev yapmıştı. askerlik görevinin sonunda vivian liberto ile 7 ağustos 1954 e evlendi. aynı yılın sonlarında cash, gitarist luther perkins ve bas gitarist marshall grant ile çalmaya başladı. sun records firmasına johnny cash ve tennesse ikilisi olarak kilise şarkıları çaldılar ancak firma yetkilileri onlara kendi besteleriyle gelmelerini söyledi. cash, 1955 e "hey porter", "cry cry cry" şarkılarını kaydetti ve şarkılar country listelerine girdi.
"ı walk the line" şarkısı cashin country listelerinde bir numara olan ilk şarkısı olmuş ve pop listelerinde de ilk yirmiye girmişti. bu şarkıların başarısı sayesinde cash ilk albümünü sun records an çıkardı. 1958 e cash daha büyük bir firma olan columbia records ile anlaştı. bu firmadan "don take your guns to the ground" adlı hit şarkıyı çıkardı. 1960ların başında johnny cashin amfetamine ve barbiturata bağımlığı başladı. sanatçı evin her yerine haplarını yerleştirmişti. onları almadığı zaman büyük krizlere giriyordu. ancak bu yıllarda daha sonra eşi olacak june carterın yazdığı "ring of fire" şarkısı country listelerinde bir numara oldu. şarkı hem carterın cash ile yaşadığı yasak aşka hem de cashin bağımlılıklarına göndermelerde bulunuyordu.
daha sonraki yıllarda cashin davranışları uyuşturucu etkisiyle daha kötüye gitti. 1965 e sanatçının kamyonu ateş aldı ve birçok ağacı ve hayvanı öldürdü. mahkeme johnny cashi 125.000 $ ödemeye mahkûm etti. aynı yıl teksas a narkotik tarafından yakalandı ve tekrar ceza aldı. yine aynı yıl özel bir mülkiyetin çiçeklerini koparmak suçuyla tutuklandı. bu dönemde sanatçı konsept albümlere ağırlık vermişti. 1966da cashin sorunları yüzünden johnny ve vivian boşandılar.
cash, karısından boşanması ve konserlerinin iptali sonrası bir süre dinlendi. sanatçı 1968deki "johnny cash at folsom prison" konseri ile müziğe başarılı bir dönüş gerçekleştirdi. bu konser albümünden çıkan "a boy named sue" yine country listelerinde bir numara kadar çıktı ve bu konser albümü, tüm zamanların en önemli konser albümlerinden biri olarak nitelendirildi.
bu konser ardından cash, hapishanelerde konser vermeye devam etti. "johnny cash at san quentin" ve "på österåker" o yıllarda çıkan önemli konser albümleri oldu. 1970lerin başlarında cash, uyuşturuculardan tamamen arınmış bir şekilde tekrardan hristiyanlığa bir dönüş yaptı. 1968de cash, bu zor günlerinde yanında olan june carter cash ile evlendi ve ölene kadar evli kaldılar. sanatçı 1969-1971 arasında televizyonda "the johnny cash show"u sunmaya başladı. program ünlü amerikan sanatçılarını konuk ediyordu. bu yıllarda cash ve bob dylan arasındaki arkadaşlık da büyüdü. 1971de cash kendini anlatan "man in black" şarkısı ile başarı kazandı. bu yıllarda üstünden ayırmadığı siyah kıyafetleriyle dikkat çekiyordu. siyah giyinme fikri, cashin müziğe başladığı yıllarda grubundaki elemanların giysileriyle uyan tek renk olmasıyla ortaya çıkmıştı.
1975 e cash ilk otobiyografisi olan "man in black" kitabını yayınladı. cashin müzikal anlamda başarısı azalsa da yayınladığı bu kitapla ve televizyon rolleriyle amerika
ın en önemli isimlerinden biri oluyordu. cash, "columbo" ve "little house on the prairie" adlı dizilerde küçük roller almıştı.
sanatçı aynı zamanda amerikan başkanlarıyla da iyi arkadaşlıklar kurmuştu. 1972de richard nixon, cashi konser vermesi için beyaz saraya çağırdı. cash, nixonın istekte bulunduğu country şarkılarını bilmediğini söylerek çalmadı, onun yerine daha politik mesaj veren şarkılarından bir konser verdi. bir başka abd başkanı jimmy carter, cashin en önemli arkadaşlarından biriydi. 1980de cash "country music hall of fame"e adını yazdıran en genç country sanatçısı oldu. cash bu arada sinemaya da bulaştı ve 1981de "the pride of jesse hallam" ve 1983 e "murder ın coweta county" adlı filmlerde rol aldı. 1983 e çiftliğindeki devekuşunun saldırısına uğrayan cash, hastalığın tedavisi sırasında bir süreliğine hap bağımlılığına bir dönüş yaşadı.
1985 e birkaç önemli country müzisyeni ile the highwaymen grubunu kurdu ve ilk albümleri "highwayman", "highwaymen" adlı şarkısı ile büyük bir başarı kazandı. bu sırada cash, plak şirketi olan columbia
ın ona karşı ilgisiz olması yüzünden plak şirketini protesto etmek amacıyla "chicken in black" adlı parodi şarkıyı yazdı; ancak bu şarkı cashin son yıllarda en çok ilgi toplayan eseri oldu. cash buna rağmen plak şirketinden ayrıldı.
1988de doktora kontrole gittikten sonra double bypass geçirdi. sanatçı ameliyat sırasında ölümden döndüğünü söylemişti. ameliyattan sonra johnny cash tekrar bağımlılık günlerine dönmemek için hap almayı reddetti. 1990da the highwaymen, ikinci albümü "highwaymen 2" albümünü çıkardı. albüm ilki kadar başarılı olmasa da country listelerinde dört numaraya kadar yükseldi. 1990larda cashin başarısı müzikal anlamda çok iyi gitmiyordu. sanatçı 1991de punk grubu one bad pig ile "man in black" şarkısını yorumladı. 1993 e ise u2 ile the wanderer şarkısında düet yaptı. ancak country müziğinin grunge, hiphop gibi müzikler yüzünden pek dinlenmemesi cashe büyük bir başarı getirmiyordu.
1994 e rick rubinin prodüktörlüğünde cash, sadece gitarı ile eski amerikan şarkıları yorumladığı "american recordings" albümünü yayınladı. albüm şaşırtıcı şekilde büyük bir övgü topladı ve sanatçıya grammy kazandırdı. 1994 e glastonbury festivali
de sahne alıp genç kuşakla buluştu. iki yıl sonra american recordings serisinin ikinci albümü "unchained" yayınlandı ve yine bir grammy kazandı. 1997de cash ikinci biyografisi "cash: the autobiography" kitabını yayınladı.
90ların sonunda sanatçı şeker hastalığının getirdiği sağlık sorunlarıyla boğuşmaya başladı. bu yüzden turnelerini iptal etmek zorunda kaldı. daha sonra zatüree ortaya çıktı. bu sağlık sorunları nedeniyle 2000deki "american ııı: solitary man" ve 2002deki "american ıv: the man comes around" daha karanlık bir tondaydı. american ıv albümünde yorumladığı nine ınch nails şarkısı "hurt", cashe büyük bir artistik başarı kazandırdı ve albümün videosu karısıyla beraber videoda görünen cashin eski görüntülerinin de bulunduğu bir veda olarak hazırlandı.
cashin eşi june carter cash kalp kapakçıklarının değişmesinin ardından geçirdiği bir rahatsızlık sonucu 15 mayıs 2003 e 73 yaşında hayatını kaybetti. carterın ölmeden önceki isteğine uyan johnny cash, konserlerine devam etti; ancak konserlere zorlukla çıkıyordu. cash, 5 temmuz 2003 e son konserini verdi.
eşinin ölümünden dört ay sonra johnny cash 12 eylül 2003 e hayatını kaybetti. vasiyeti üzerine evinin yanındaki mezarlıkta eşinin yanında toprağa verildi. 24 mayıs 2005 e de ilk eşi vivian liberto da akciğer kanserinden öldü. 2005 e johnny cashin hayatını anlatan walk the line filmi yayınlandı.
2006da cashin ölmeden önceki son kayıtlarının bulunduğu "american v: a hundred highways" yayınlandı ve listelere bir numaradan girdi. sanatçının vokal kayıtlarının yapıldığı ancak enstrüman kayıtlarının bulunmadığı bazı kayıtlar vardı. bu kayıtlar rick rubin tarafından düzenlenerek 2007 ekiminde american recordings serisinin altıncı albümü olarak piyasaya sürüldü.

diskografi

1957 – with his hot and blue guitar
1958 – the fabulous johnny cash
1959 – hymns by johnny cash
1959 – songs of our soil
1960 – ride this train
1960 – now, there was a song!
1961 – the lure of the grand canyon
1962 – hymns from the heart
1962 – the sound of johnny cash
1963 – blood, sweat, and tears
1963 – ring of fire: the best of johnny cash
1963 – the christmas spirit
1964 – ı walk the line
1964 – bitter tears: ballads of the american ındian
1965 – orange blossom special
1965 – sings the ballads of the true west
1966 – everybody loves a nut
1966 – happiness ıs you
1967 – carryin on with johnny cash and june carter
1968 – from sea to shining sea
1968 – at folsom prison (canlı)
1968 – old golden throat
1968 – heart of cash
1968 – the holy land
1969 – at san quentin (canlı)
1969 – more of old golden throat
1970 – hello, ım johnny cash
1970 – the johnny cash show (canlı)
1970 – ı walk the line - movie soundtrack
1970 – little fauss and big halsy - movie soundtrack
1971 – man in black
1972 – a thing called love
1972 – america: a 200-year salute in story and song
1972 – the johnny cash family christmas
1972 – ınternational superstar
1973 – på österåker (canlı)
1973 – any old wind that blows
1973 – the gospel road
1973 – johnny cash and his woman
1974 – ragged old flag
1974 – junkie and the juicehead minus me
1975 – the childrens album
1975 – sings precious memories
1975 – john r. cash
1975 – look at them beans
1975 – strawberry cake (canlı)
1976 – one piece at a time
1977 – the last gunfighter ballad
1977 – the rambler
1978 – ı would like to see you again
1978 – gone girl
1979 – silver
1980 – rockabilly blues
1980 – classic christmas
1981 – the baron
1982 – the adventures of johnny cash
1983 – johnny 99
1986 – rainbow
1987 – johnny cash ıs coming to town
1988 – classic cash hall of fame series
1988 – the best of johnny cash
1989 – boom chicka boom
1991 – come along and ride this train
1991 – the mystery of life
1992 – gospel glory
1993 – american outtakes


kitaplarla özgürleşmek

kitaplar insanları özgürleştirir, okudukça ve öğrendikçe özgürleşir insan. yunan filozoflarının öğretilerinin kilise tarafından kuşaktan kuşağa alt metin olarak kopyalanması uzun vadede aydınlanmaya hizmet etti. tarih boyunca zaman zaman karanlığa gömüldü insan ama sonunda yeniden aydınlığı buldu. dindarlar dinsizleri ötekileştirirken aslında farkında olmadan aydınlanmış ve özgür bireye dair ipuçları da sunar. belki hala ortaçağdaki gibi kitapları da, insanları da yakabilirler ama ne özgürlüğü ne de artık kaçınılmaz olan değişimi yok edemezler.

dark side of the moon

albüm ile ilgili bir ilginç ve akılalmaz bir durumda albüm kayıtlarının yapılabilmesi için plak şirketinin yıkılıp tekrar inşa edilmesi düşünün albümü kaydedebilmek için tekrardan inşa edilen bir şirket! işte bunun adı sanat ır...

king crimson

king crimson 1969 yılında gitarist robert fripp ve baterist michael giles tarafından kurulan ingiliz caz, new wave, hard rock, folk etkileşimli progresif rock topluluğu.grubun geçmişine bakıldığında üyelerinin ve üye sayısının sık sık değiştiği görülse de king crimson performanslarına ve albüm çalışmalarına hala devam etmektedir. gitarist robert fripp’in de deyimiyle “king crimson var olmaya ihtiyaç duyduğunda var olan bir gruptur.” robert fripp grubun tarihi boyunca tek değişmeyen elemanıdır. ancak kendisini gurubun lideri ya da benzeri üst rütbeli elemanı olarak görmediğini açıklamıştır. ona göre king crimson bir şeyler yapmanın bir yoludur. grubun –sık eleman değişimlerine rağmen- ilk günlerinden bugünlere dek yaptığı müzikteki sürekli uyum bu bakış açısını doğrular niteliktedir.
king crimson adı grubun söz yazarı peter sinfield tarafından bulunmuştur. şeytan (beelzebub) anlamına gelen bu isim robert fripp e göre arapça da “amacı olan kişi” anlamına gelen “b’il sabab” dan ingilizceye geçmiştir. ancak bu ismin “ba’al zebul” dan yani “yükseklerin efendisi” deyiminden türediği kabul edilmektedir.
davulcu michael giles ve kardeşi –bas gitarist- peter gilesın gazeteye verdikleri şarkı söyleyebilen orgçu aranıyor ilanına, şarkı söylemeyen bir gitarist olan robert frippin cevap vermesi üzerine “giles giles and fripp” kurulur. üçlü beraber sadece bir albüm kaydederler:“the cheerful ınsanity of giles giles and fripp”. albüm başarısız olur. ancak bu başarısızlık king crimson’un hayata geçmesi için bir basamak işlevi görmüştür.
fripp ve michael giles grubun yeni düzeninin nasıl olacağını tartışmaya başlarlar. gruba ilk olarak tuşlu çalgılarda ıan mcdonald katılır. mcdonald, sinfield’le beraber şarkılar yazmaktadır ve gruba onun tarafından dahil edilir. ikinci yeni isim ise robert fripp’in çocukluk arkadaşı greg lake olur. lake, gruptan ayrılan bas gitarist peter giles’ın yerini doldurur.
böylece 1968 yılının kasım ayında king crimson’ın temelleri atılır. kısa süre sonra grup bir mellotron alarak bunu kendilerine özgü orkestral sesleri üretmek için kullanmaya başlar.
13 ocak 1969 da grup ilk provasını yapar. sadece 7 ay sonra ise londra, hyde park’da 100,000 kişinin önünde rolling stones’un alt grubu olarak sahne alır. ilk king crimson albümü 1969 ekiminde piyasaya çıkar: “ın the court of the crimson king”. albüm dinleyicilerden oldukça olumlu bir tepki alır. the who’nun gitaristi pete townshend albümü “esrarengiz bir başyapıt” olarak niteler.
king crimson önce ingiltere ardından da amerika’da dönemin popüler isimleri olan ıron butterfly, janis joplin, the rolling stones, fleetwood mac gibi isimlerin ön grubu olarak konserler verir. ancak bu yoğun tempo grup içindeki anlaşmazlıkların doruğa çıkamasına sebep olur ve 1969 da ıan mcdonald ve michael giles grubu bırakarak solo çalışmalara yöneleceklerini açıklar. ikili 1970 yılında “mcdonald and giles” adlı albümü piyasaya çıkarır. 1976 yılında ise mcdonald foreigner’ın kurucu elemanları arasında yer alır.grupta yaşanan ayrılıklardan sonra 1970 yılının mart ayında fripp, sinfield, lake üçlüsü “cat food/groon” adlı single’ı piyasaya çıkarır. bu esnada üçlü ikinci crimson albümü olan “ın the wake of poseidon” için de materyal geliştirmeye başlar. nefesli çalgılarda mel collins gruba katılır, ayrıca eski eleman peter giles da bir kaç şarkıya eşlik eder. greg lake nisan ayında emerson lake and palmer’ı kurmak için grubu bırakınca king crimson vokalistsiz kalır. ancak bu sorun gordon haskell’in gruba katılmasıyla çözülür. gordon haskell; ın the wake of poseidon ve lizard albümlerinde bas gitar da çalar. lizard albümünde baterist michael giles’ın yerini andy mcculloch alır. albümün tamamlanmasına çok az bir süre varken gordon haskell ve andy mcculloch grubu bıraktıklarını açıklar. bunun üzerine yes’in vokalisti jon anderson albümün son şarkısı olan lizard’ın ilk bölümü “prince rupert awakes” in vokal bölümlerini tamamlar. son kayıplar king crimson’ı 3 başarılı albümü olan ancak vokalist, basçı ve davuludan yoksun bir rock grubuna dönüştürür
fripp ve sinfield yeni elemanlar almak için seçmelere başlarlar. davulda ıan wallace vokalde ise boz burell gruba kabul edilir. bir kaç düzine basçı denemesinden hala aradığını bulamayan robert fripp boz burell’e bas gitar çalmayı öğretmeye karar verir.
grup 1971 yılında çıktığı uzun turun ortalarında “ısland” albümünü çıkarır. yine aynı yılın sonlarında ile beraber uzun yıllardır king crimson kadrosunda yer alan söz yazarı peter sinfield gruptan ayrılarak greg lake’in kurduğu emerson lake & palmer’a katılır. kalan kadro sonrasında grubu dağıtma kararına vararak turneyi tamamlar. tur esnasında yapılan canlı kayıtlardan “earthbound” albümünü meydana gelir. “earthbound” turundan sonra collins, wallace ve burrell; king crimson’ı bıraktıklarını açıkladılar. üçlü ingiliz blues efsanesi alexis korner ile snape adlı grubu kurdu. boz burell daha sonra bad company’nin de basçısı olur.
robert fripp tekrar eleman arayışlarına başlar. ilk yeni üye bir perküsyoncu olan jamie muir olur. fripp in üniversiteden arkadaşı olan john wetton da artık bir king crimson geleneği haline gelen “vokal+bas” pozisyonunu doldurdu. wetton, crimson’a daha önce de davet edilmiş ancak bu daveti reddetmiştir.
bir sonraki katılım ise en şaşırtıcı olandır. müzikal ve ticari açıdan oldukça başarılı bir grup olan yes’in bateristi bill bruford; yes’i bırakarak king crimson’a katılmayı tercih eder. yaylı ve tuşlu çalgılarda david cross’un katılımıyla grup enstrümantal altyapısını tamamlar. kadroya son katılım ayrılan söz yazarı peter sinfield’in yerine gelen richard palmer olur. richard palmer gitar çalıyordu ancak king crimson’da gitar çalmadı. palmer, daha sonra supertramp’ın kurucu üyeleri arasında yer aldı.
provalar ve turneler 1972’de tekrar başladı. ve 1973’te grup “larks tongues in aspic” adlı albümü yayınladı. yılın geri kalanını da turnelerle geçirdi. aynı yıl içinde jamie muir iskoçya’da bir budist tapınağına katılacağını belirterek müziği ve grubu bıraktığını açıkladı.
kalan dörtlü sıradaki albüm için materyal oluşturmaya başladı ve 1974’te “starless and bible black” piyasaya çıktı. albümün adı galli şair dylan marlais thomas’ın under milk wood adlı oyunundan bir alıntıydı. albümde sadece açılış parçası “the great deciever” ve ikinci şarkı “lament” stüdyoda kaydedildi. kalan şarkılar canlı performanslardı.
crimson’ın 1974 avrupa ve amerika turneleri esnasında david cross’un gruptaki rolü baskı altına girmekteydi. kendisinin üstlendiği kemancı rolü bölünmeye başladı. king crimson’ın müziği ilerledikçe –ve sertleştikçe- gruba olan katkısının güçsüz kaldığını ve azaltıldığını belirten cross, sadece piyano çalmaktansa grubu bırakmayı tercih etti. cross gittikten sonra üçlü rock müzik tarihinin en önemli albümlerinden biri olan “red” için çalışmalara başladı.
cross’un yokluğunu geçmiş albümlerdeki konuk sanatçılar doldurdu. obua’da robin miller, kornet’de marc charig ve soprano saksafonda grubun eski üyelerinden mel collins yer aldı. david cross da “providence” adlı şarkıda keman çaldı. yine grubun eski üyelerinden ıan mcdonald alto saksofonda gruba eşlik etti.
ıan mcdonald gruba yine daimi eleman olarak dönmeyi planlıyordu ancak robert fripp’in müziğin ticari yönüyle yaşadığı problemler fripp’i müzikten uzaklaştırıp “george gurdjieff” in mistik okumalarına yöneltince planlar bozuldu.
“red” in piyasaya çıkmasına 2 ay kala –ve sıradaki albümün adının “blue” olmasına karar verilmişken- robert fripp, king crimson’ın artık var olmayacağını belirtti. bu king crimson’ın sonu gibi gözükse de sadece bir dönemin sonuydu.1981’in başlarında fripp ve bruford adı “discipline” olan yeni bir grup kurmayı planlamaya başladılar. kısa süren bas gitarist denemelerinden sonra “tony levin” gruba katıldı. tony levin’in bas gitar ile beraber kullandığı chapman stick gruba yeni bir ses getirdi.
bu esnada fripp, talking heads ile turnede olan gitarist adrian belew’i gruba davet etti. fripp daha önce hiç başka bir gitaristle beraber çalışmamıştı. bu katılım yeni-crimson’ın farklı olacağını kanıtlar nitelikteydi.
provalar esnasında fripp yeni kadronun discipline değil king crimson olduğunu düşünmeye başladı. (ayrıca belew de discipline adını itici buluyordu). diğer üyelerin de onayıyla grup yine king crimson adını aldı.
bu kadro 1981’de “discipline” 1982’de “beat” ve 1983’te “three of a perfect pair" albümlerini çıkardı. bu albümlerde vokali adrian belew’in üstlenmesi king crimson tarihinde bir ilk yaşanmasına yol açtı. önceki albümlerde albümlerde hep bas gitaristler vokal yapmıştı. ayrıca belew king crimson’ın ilk enstrüman icrasında bulunan söz yazarı olmuştu.
“three of a perfect pair” den sonra grup 11 yıl sürecek bir sessizliğe büründü. robert fripp plak şirketiyle hukuksal bir kavgaya girişti. bu kavga sonucunda dgmyi –discipline global music- kurmaya karar verdi.
1985’te fripp standart gitar akordunu terkedip kendi keşfettiği “cgdaeg” akorduna geçti –kendisi bu dizilimi akılda tutmak için“crafty guitarist do always eat good” cümlesini öneriyor-
yine 1985 yılında robert fripp bu yeni akordu insanlara tanıtmak ve geliştirdiği gitar tekniklerini insanlara anlatmak için “guitar craft” ı kurdu.1991 yılında robert fripp “japan” üyelerinden “david sylvian” a, yetenekli bir guitar craft öğrencisi olan bas gitar ve chapman stick icracısı trey gunn ile birlikte yeni bir king crimson kurmayı önerdi. sylvian bu teklifi reddetti ancak 3’lü konserler vermeye başladı. 1993 e üçlüye davulcu “jerry marotta”nın da katılımıyla “the first day” albümü piyasaya çıktı.
robert fripp; rolling stone dergisine verdiği bir röportajda aklındaki crimson’ın; levin, marotta, gunn ve kendisinden oluştuğunu belirtti. 1993’te dörtlü biraraya gelip bazı fikirler geliştirmeye başladı. bu geliştirmeler sonucunda “one time” ve “vroom” parçaları ortaya çıktı.
1993 sonbaharında fripp ve sylvian yine turneye çıktı. marotta bu turnenin davulcusuydu ancak işlerinin yoğunluğu sebebiyle king crimson’ın yeni kadrosunda yer alamayacağını belirtti. bunun üzerine yapılan davulcu denemeleri sonucunda “mr.mister” üyelerinden “pat mastelotto” gruba katıldı. belew ve levin’in bill bruford’un gruba geri dönme isteğini fripp’e iletmesi üzerine king crimson’ın iki davulcusu oldu. bu “çifte-trio” kadrosu bir plandan çok bir uzlaşmaydı.
king crimson yeni kadrosuyla 1994 te “vroom” 1995’te “thrak” 1996’da “thrakattak” cdlerini piyasaya çıkardı. sextet olarak prova yapıp sahne almak oldukça pahalı ve zor bir eylemdi. bu cesur deneysel birleşme maalesef kısa sürdü ve king crimson yine dağıldı.
1990’ların sonlarında dgm; bas gitarda trey gunn davulda adrian belew gitarda robert fripp en oluşan bir king crimson yan projesi olan projekct’in canlı performans kayıtlarını yayınladı.projekct’lerin ilk adımını attıktan sonra; robert fripp, king crimson için yeni planlar yapmaya başladı. bu planlardan biri eski sextet’i “projekct zero” adı altında toplamaktı. “bill bruford” bu projeyle ilgilenmediğini belirterek “ilk aşkı” olan caza yöneldi. tony levin de bir sonraki kararına dek king crimson üyeliğini bıraktığını açıkladı. böylece son kadro belew, fripp, mastelotto, gunn şeklinde oluştu. dörtlü 2000 yılında “construkction of light” albümünü piyasaya çıkardı. ardından da projekct x adı altında “heaven and earth” albümü piyasaya çıktı. heaven and earth; mastelotto tarafından construkction of light albümünün hazırlık aşamasındaki stüdyo çalışmalarının bir araya getirilmesiyle ortaya çıktı.
2000 ve 2001 yılındaki ekonomik sıkıntılardan sonra dgm diğer sanatçılarla ilgilenmeyi bırakıp yeniden king crimson’a odaklanmaya karar verdi. uzun bir turne ardından 2003 yılında king crimson son stüdyo albümü olan “the power to believe” albümünü piyasaya çıkardı.
2003 yılının son aylarında trey gunn grubu bıraktığını açıkladı. bu olayın hemen ardından tony levin ve robert fripp; levin’in gruba geri döneceğini açıkladı. grubun şu anki kadrosu robert fripp, tony levin, adrian belew, pat mastelotto şeklindedir. ayrıca, adrian belew 2005 yılında verdiği bir roportajda grubun kısa bir ara verdiğini ve 2007 eylülünde tekrar stüdyoya gireceğini belirtmiştir.
grubun eski üyelerinden boz burrell 21 eylül 2006’da kalp krizi sebebiyle hayata gözlerini yumdu. bu ölümden 5 ay sonra 22 şubat 2007’de yine bir eski üye olan ıan wallace da gırtlak kanseri sebebiyle bu dünyadan ayrıldı.

stüdyo albümleri
ın the court of the crimson king
ın the wake of poseidon
lizard
ıslands
larks tongues in aspic
starless and bible black
red
discipline
beat
three of a perfect pair
thrak
the construkction of light
the power to believe

dark side of the moon

20.yy. efsanevi psychedelic progressive rock grubu olan pink floydun bu albümü 40 milyondan fazla satarak dünyanın en çok satan ikinci rock albümü olmuştur. bu albümle beraber grubun basçısı watersın grupta egemenliği daha ön plana çıkmıştır. 1969dan beri ingilterede single yayınlamayan pink floyd bu albümden money şarkısını yayınlamış ve bir numaraya oturmuştur.
albüm diğer pink floyd albümlerine göre büyük farklılıklar içeriyordu. saksafon kullanımı ve wrightın piyano stili bazı parçalara bir caz havası katıyordu. albümde bayan vokalistler yer alıyordu. grup elemanları arkadaşlarıyla günlük hayatın sorunlarını tartışmış ve bu kaydettikleri ses kayıtlarını albümde kullanmıştı. şarkıların da her biri arı bir konuya odaklansa da albüm bir konsept olarak insan hayatını temel alıyordu.
albümün başarısı a nice pair (ilk iki albümün birlikte olduğu bir toplama), syd barrett (barrettin iki albümünün beraber olduğu bir toplama) ve pink floyd: pompeii konseri gibi materyallerin yayınlanmasına neden oldu. bu toplamalar pink floydun ilk dönemlerini de yeni dinleyicilere daha yakından tanıttı.

megadeth

kanımca 1990 yılında çıkartılan rust in peace albümü trash metal tarihinin belkide en iyi albümüdür...

kiralık bedenler

uzun yıllardır çeşitli internet sitelerinde yüzlerce hatta belkide binlerce kişiyle tanıştım,fakat şu son iki yıldır tanışıp pişman olduğum kadar hiçkimseyle pişman olmadım.sorun şu ki son iki yıldır girdiğim çeşitli internet sitelerinde tanışmak amaçlı mesaj attığım erkeklerin onda dokuzu bana elbette tanışabiliriz ancak ben ücretliyim dedi! şimdi bu durumun bukadar popüler olmasının sebebi acaba kullanılmaya müsait ve sevgi ihtiyacından ötürü hertürlü çıkarcı eyleme boyun eğdiiğimiz bizlermi? yoksa kalkınma hedefiyle başa gelen ancak hergün birazdaha bizleri yoksullaştıran iktidarmı? bu tartışılır,gerçek olan şu ki insanlar eşcinsellerin hislerini kolaylıkla hiçe sayarak bileğinin gücü,alnının teriyle çalışmak yerine bizlerin zayıf noktalarından yararlanarak kolay yoldan para kazanmaya gitmiştir! burada yapılacak şey bu tarz kişilere hernekadar psikolojik ve duygusal açıdan zor durumda olursak olalım pirim vermemektir arkadaşlar,biz eğer güçlü olabilir ve güçlü kalabilirsek böyle hayal kırıklıkları yaşamayız...

depresyon

evet kesinlikle aynen katılıyorum birçok kişi kalp krizimi geçiriyorum ölüyormuyum diye hastanelerin acil servislerine akın ediyor ama neticelenemiyor,acil servis doğasından dolayı birçoğu evlerine gönderiliyor ancak yönlendirilmiyor bu tarz şikayetleri olan arkadaşlar lütfen uzman bir psikyatra başvurun bu hastalığı bende yaşadım halen yaşıyorum ve halen tedavi oluyorum eğer tedavi edilmesse intahara hatta ölüme kadar sürüklenilebilir herkese saygılar....

depresyon

bir sabah gözlerinizi açtığınızda hiçbirşeyin eskisi gibi olmadığı andır. yeni günün ışığı,tam karşınızda hergün sizin onu açmanızı beklediği bilgisayarınız,kafanızı çevirip dışarıya bakmak için yavaşça ilerlediğiniz o masum pencere artık hiçbir anlam ifade etmemektedir.gözkapaklarınızı esir alan o dayanılmaz uyku ağırlığı,nerdeyse günboyu hatta haftalar boyu süren kendi içine göçetme ve saklanma isteği,belkide bu hayatın şimdiye kadar fırlattığı ucu en keskin ve zehirli ölüm oklarının bir bir yüreğinize saplanması gibi içinize çöreklenen o ölümcül sıkıntı,sıkça çalan telefonunuzu artık hiç çalmaması için ebediyen kapatmak,herzaman görüştüğünüz dostlarınız ve aile yakınlarınızla artık hiç görüşmemek üzere hepsini birkenara atıp ölmeye yatmak! işte hepsi bu,işte sizi tüm gün süren enerjisizlik,sosyal hayatınızın işleyen tüm aktivitelerinden kendinizi sıyırıp odanıza kapatan,uyutan ve adını koyamadığınız o acı dolu sıkıntı mide kanaması,soğuk algınlığı gibi gerçek bir hastalık olan depresyondur!

kendinizde aşağıdaki belirtilerden enaz dördünü gördüğünüz taktirde lütfen uzman bir hekime başvurunuz.

uyku bozuklukları sıktır. uykusuzluk, gece sık sık uykudan uyanma tekrar uykuya dalamama, sabah erken uyanıp tekrar uyuyamama veya fazla uyuma şeklinde olabilir.
yeme sorunları sıktır. az yeme ve buna bağlı kilo kaybı veya fazla yemeye bağlı kilo alımı olabilir.
değersizlik, umutsuzluk ve suçluluk duyguları olur. hastalar genelde bir işe yaramadıklarını düşünürler. gelecek ümitsiz ve karanlıktır. hiçbirşey iyiye gitmeyecektir. depresyona bağlı oluşan üzüntü ve umutsuzluk o kadar şiddetlidir ki hastalar yaşama olan ilgisini kaybeder, hiçbir şeyden zevk alamaz olur. cinsel isteksizlik görülür ve hastalar çoğu zaman yataktan çıkmak ve yemek yemek istemezler hastaların kendini suçlama eğilimi yoğundur. suçluluk duyguları genelde yersizdir. örneğin çok eskiden yaşanmış olaylar ve yapılan hatalar tekrar hatırlanır ve bunlara karşı suçluluk duyguları hissedilir. veya nedensiz yere bir takım olaylardan kendisinin sorumlu olduğu ve suçun kendisinde olduğu düşünceleri gelişir. hastalar genelde bu düşüncelerden uzaklaşamadıklarını beyinlerinin sürekli eski hatalarla meşgul olduğunu bunun çok saçma olduğunu bildiklerini ancak düşüncelerini frenleyemediklerini söylerler.
konsantrasyon güçlüğü, karar verme güçlüğü vardır. işe veya derse konsantre olmak güçleşmiştir. örneğin hastalar ders çalışırken bir sayfanın sonuna geldiğinde dalıp gittiğini ve ne okuduğunu anlamamış olduğunu görür aynı sayfayı tekrar tekrar okurlar. en ufak konularda karar verme güçlüğü içinde olduklarını hissederler.
enerji azlığı, sürekli yorgun hissetme, herşeye karşı isteğini kaybetme, duygusal olarak birşey hissedememe. genelde sabahları yataktan yorgun kalkılır.gün boyunca yorgunluk hissi devam eder. eskiden zevkle yaptıkları işleri yapmak istemez, yalnız kalmayı tercih ederler. hastalar bazen çocuklarına ve eşlerine karşı birşey hissedemediklerini sanki duygularının öldüğünü söylerler ve bu durumdan dolayı suçluluk duyduklarını ifade ederler.
ölme isteği olabilir. en hafif şeklinde hastalar "allahım canımı al da kurtulayım" diye düşünürler. intihar düşünceleri veya intihar girişimi olabilir. çoğu hasta intihar düşüncelerinin yoğun olduğunu ancak dini açıdan intiharın kabul edilemez olduğunu bildikleri için girişimde bulunmadığını ifade eder. veya ölürlerse çocuklarına kimin bakacağını bilmedikleri için yaşamak zorunda olduklarını ifade ederler. bazıları ne yolla intihar edeceğinin planlarını yapar. bazıları da ancak intihar girişiminde bulunduktan sonra tedaviye gelir.
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 13

king crimson

king crimson 1969 yılında gitarist robert fripp ve baterist michael giles tarafından kurulan ingiliz caz, new wave, hard rock, folk etkileşimli progresif rock topluluğu.grubun geçmişine bakıldığında üyelerinin ve üye sayısının sık sık değiştiği görülse de king crimson performanslarına ve albüm çalışmalarına hala devam etmektedir. gitarist robert fripp’in de deyimiyle “king crimson var olmaya ihtiyaç duyduğunda var olan bir gruptur.” robert fripp grubun tarihi boyunca tek değişmeyen elemanıdır. ancak kendisini gurubun lideri ya da benzeri üst rütbeli elemanı olarak görmediğini açıklamıştır. ona göre king crimson bir şeyler yapmanın bir yoludur. grubun –sık eleman değişimlerine rağmen- ilk günlerinden bugünlere dek yaptığı müzikteki sürekli uyum bu bakış açısını doğrular niteliktedir.
king crimson adı grubun söz yazarı peter sinfield tarafından bulunmuştur. şeytan (beelzebub) anlamına gelen bu isim robert fripp e göre arapça da “amacı olan kişi” anlamına gelen “b’il sabab” dan ingilizceye geçmiştir. ancak bu ismin “ba’al zebul” dan yani “yükseklerin efendisi” deyiminden türediği kabul edilmektedir.
davulcu michael giles ve kardeşi –bas gitarist- peter gilesın gazeteye verdikleri şarkı söyleyebilen orgçu aranıyor ilanına, şarkı söylemeyen bir gitarist olan robert frippin cevap vermesi üzerine “giles giles and fripp” kurulur. üçlü beraber sadece bir albüm kaydederler:“the cheerful ınsanity of giles giles and fripp”. albüm başarısız olur. ancak bu başarısızlık king crimson’un hayata geçmesi için bir basamak işlevi görmüştür.
fripp ve michael giles grubun yeni düzeninin nasıl olacağını tartışmaya başlarlar. gruba ilk olarak tuşlu çalgılarda ıan mcdonald katılır. mcdonald, sinfield’le beraber şarkılar yazmaktadır ve gruba onun tarafından dahil edilir. ikinci yeni isim ise robert fripp’in çocukluk arkadaşı greg lake olur. lake, gruptan ayrılan bas gitarist peter giles’ın yerini doldurur.
böylece 1968 yılının kasım ayında king crimson’ın temelleri atılır. kısa süre sonra grup bir mellotron alarak bunu kendilerine özgü orkestral sesleri üretmek için kullanmaya başlar.
13 ocak 1969 da grup ilk provasını yapar. sadece 7 ay sonra ise londra, hyde park’da 100,000 kişinin önünde rolling stones’un alt grubu olarak sahne alır. ilk king crimson albümü 1969 ekiminde piyasaya çıkar: “ın the court of the crimson king”. albüm dinleyicilerden oldukça olumlu bir tepki alır. the who’nun gitaristi pete townshend albümü “esrarengiz bir başyapıt” olarak niteler.
king crimson önce ingiltere ardından da amerika’da dönemin popüler isimleri olan ıron butterfly, janis joplin, the rolling stones, fleetwood mac gibi isimlerin ön grubu olarak konserler verir. ancak bu yoğun tempo grup içindeki anlaşmazlıkların doruğa çıkamasına sebep olur ve 1969 da ıan mcdonald ve michael giles grubu bırakarak solo çalışmalara yöneleceklerini açıklar. ikili 1970 yılında “mcdonald and giles” adlı albümü piyasaya çıkarır. 1976 yılında ise mcdonald foreigner’ın kurucu elemanları arasında yer alır.grupta yaşanan ayrılıklardan sonra 1970 yılının mart ayında fripp, sinfield, lake üçlüsü “cat food/groon” adlı single’ı piyasaya çıkarır. bu esnada üçlü ikinci crimson albümü olan “ın the wake of poseidon” için de materyal geliştirmeye başlar. nefesli çalgılarda mel collins gruba katılır, ayrıca eski eleman peter giles da bir kaç şarkıya eşlik eder. greg lake nisan ayında emerson lake and palmer’ı kurmak için grubu bırakınca king crimson vokalistsiz kalır. ancak bu sorun gordon haskell’in gruba katılmasıyla çözülür. gordon haskell; ın the wake of poseidon ve lizard albümlerinde bas gitar da çalar. lizard albümünde baterist michael giles’ın yerini andy mcculloch alır. albümün tamamlanmasına çok az bir süre varken gordon haskell ve andy mcculloch grubu bıraktıklarını açıklar. bunun üzerine yes’in vokalisti jon anderson albümün son şarkısı olan lizard’ın ilk bölümü “prince rupert awakes” in vokal bölümlerini tamamlar. son kayıplar king crimson’ı 3 başarılı albümü olan ancak vokalist, basçı ve davuludan yoksun bir rock grubuna dönüştürür
fripp ve sinfield yeni elemanlar almak için seçmelere başlarlar. davulda ıan wallace vokalde ise boz burell gruba kabul edilir. bir kaç düzine basçı denemesinden hala aradığını bulamayan robert fripp boz burell’e bas gitar çalmayı öğretmeye karar verir.
grup 1971 yılında çıktığı uzun turun ortalarında “ısland” albümünü çıkarır. yine aynı yılın sonlarında ile beraber uzun yıllardır king crimson kadrosunda yer alan söz yazarı peter sinfield gruptan ayrılarak greg lake’in kurduğu emerson lake & palmer’a katılır. kalan kadro sonrasında grubu dağıtma kararına vararak turneyi tamamlar. tur esnasında yapılan canlı kayıtlardan “earthbound” albümünü meydana gelir. “earthbound” turundan sonra collins, wallace ve burrell; king crimson’ı bıraktıklarını açıkladılar. üçlü ingiliz blues efsanesi alexis korner ile snape adlı grubu kurdu. boz burell daha sonra bad company’nin de basçısı olur.
robert fripp tekrar eleman arayışlarına başlar. ilk yeni üye bir perküsyoncu olan jamie muir olur. fripp in üniversiteden arkadaşı olan john wetton da artık bir king crimson geleneği haline gelen “vokal+bas” pozisyonunu doldurdu. wetton, crimson’a daha önce de davet edilmiş ancak bu daveti reddetmiştir.
bir sonraki katılım ise en şaşırtıcı olandır. müzikal ve ticari açıdan oldukça başarılı bir grup olan yes’in bateristi bill bruford; yes’i bırakarak king crimson’a katılmayı tercih eder. yaylı ve tuşlu çalgılarda david cross’un katılımıyla grup enstrümantal altyapısını tamamlar. kadroya son katılım ayrılan söz yazarı peter sinfield’in yerine gelen richard palmer olur. richard palmer gitar çalıyordu ancak king crimson’da gitar çalmadı. palmer, daha sonra supertramp’ın kurucu üyeleri arasında yer aldı.
provalar ve turneler 1972’de tekrar başladı. ve 1973’te grup “larks tongues in aspic” adlı albümü yayınladı. yılın geri kalanını da turnelerle geçirdi. aynı yıl içinde jamie muir iskoçya’da bir budist tapınağına katılacağını belirterek müziği ve grubu bıraktığını açıkladı.
kalan dörtlü sıradaki albüm için materyal oluşturmaya başladı ve 1974’te “starless and bible black” piyasaya çıktı. albümün adı galli şair dylan marlais thomas’ın under milk wood adlı oyunundan bir alıntıydı. albümde sadece açılış parçası “the great deciever” ve ikinci şarkı “lament” stüdyoda kaydedildi. kalan şarkılar canlı performanslardı.
crimson’ın 1974 avrupa ve amerika turneleri esnasında david cross’un gruptaki rolü baskı altına girmekteydi. kendisinin üstlendiği kemancı rolü bölünmeye başladı. king crimson’ın müziği ilerledikçe –ve sertleştikçe- gruba olan katkısının güçsüz kaldığını ve azaltıldığını belirten cross, sadece piyano çalmaktansa grubu bırakmayı tercih etti. cross gittikten sonra üçlü rock müzik tarihinin en önemli albümlerinden biri olan “red” için çalışmalara başladı.
cross’un yokluğunu geçmiş albümlerdeki konuk sanatçılar doldurdu. obua’da robin miller, kornet’de marc charig ve soprano saksafonda grubun eski üyelerinden mel collins yer aldı. david cross da “providence” adlı şarkıda keman çaldı. yine grubun eski üyelerinden ıan mcdonald alto saksofonda gruba eşlik etti.
ıan mcdonald gruba yine daimi eleman olarak dönmeyi planlıyordu ancak robert fripp’in müziğin ticari yönüyle yaşadığı problemler fripp’i müzikten uzaklaştırıp “george gurdjieff” in mistik okumalarına yöneltince planlar bozuldu.
“red” in piyasaya çıkmasına 2 ay kala –ve sıradaki albümün adının “blue” olmasına karar verilmişken- robert fripp, king crimson’ın artık var olmayacağını belirtti. bu king crimson’ın sonu gibi gözükse de sadece bir dönemin sonuydu.1981’in başlarında fripp ve bruford adı “discipline” olan yeni bir grup kurmayı planlamaya başladılar. kısa süren bas gitarist denemelerinden sonra “tony levin” gruba katıldı. tony levin’in bas gitar ile beraber kullandığı chapman stick gruba yeni bir ses getirdi.
bu esnada fripp, talking heads ile turnede olan gitarist adrian belew’i gruba davet etti. fripp daha önce hiç başka bir gitaristle beraber çalışmamıştı. bu katılım yeni-crimson’ın farklı olacağını kanıtlar nitelikteydi.
provalar esnasında fripp yeni kadronun discipline değil king crimson olduğunu düşünmeye başladı. (ayrıca belew de discipline adını itici buluyordu). diğer üyelerin de onayıyla grup yine king crimson adını aldı.
bu kadro 1981’de “discipline” 1982’de “beat” ve 1983’te “three of a perfect pair" albümlerini çıkardı. bu albümlerde vokali adrian belew’in üstlenmesi king crimson tarihinde bir ilk yaşanmasına yol açtı. önceki albümlerde albümlerde hep bas gitaristler vokal yapmıştı. ayrıca belew king crimson’ın ilk enstrüman icrasında bulunan söz yazarı olmuştu.
“three of a perfect pair” den sonra grup 11 yıl sürecek bir sessizliğe büründü. robert fripp plak şirketiyle hukuksal bir kavgaya girişti. bu kavga sonucunda dgmyi –discipline global music- kurmaya karar verdi.
1985’te fripp standart gitar akordunu terkedip kendi keşfettiği “cgdaeg” akorduna geçti –kendisi bu dizilimi akılda tutmak için“crafty guitarist do always eat good” cümlesini öneriyor-
yine 1985 yılında robert fripp bu yeni akordu insanlara tanıtmak ve geliştirdiği gitar tekniklerini insanlara anlatmak için “guitar craft” ı kurdu.1991 yılında robert fripp “japan” üyelerinden “david sylvian” a, yetenekli bir guitar craft öğrencisi olan bas gitar ve chapman stick icracısı trey gunn ile birlikte yeni bir king crimson kurmayı önerdi. sylvian bu teklifi reddetti ancak 3’lü konserler vermeye başladı. 1993 e üçlüye davulcu “jerry marotta”nın da katılımıyla “the first day” albümü piyasaya çıktı.
robert fripp; rolling stone dergisine verdiği bir röportajda aklındaki crimson’ın; levin, marotta, gunn ve kendisinden oluştuğunu belirtti. 1993’te dörtlü biraraya gelip bazı fikirler geliştirmeye başladı. bu geliştirmeler sonucunda “one time” ve “vroom” parçaları ortaya çıktı.
1993 sonbaharında fripp ve sylvian yine turneye çıktı. marotta bu turnenin davulcusuydu ancak işlerinin yoğunluğu sebebiyle king crimson’ın yeni kadrosunda yer alamayacağını belirtti. bunun üzerine yapılan davulcu denemeleri sonucunda “mr.mister” üyelerinden “pat mastelotto” gruba katıldı. belew ve levin’in bill bruford’un gruba geri dönme isteğini fripp’e iletmesi üzerine king crimson’ın iki davulcusu oldu. bu “çifte-trio” kadrosu bir plandan çok bir uzlaşmaydı.
king crimson yeni kadrosuyla 1994 te “vroom” 1995’te “thrak” 1996’da “thrakattak” cdlerini piyasaya çıkardı. sextet olarak prova yapıp sahne almak oldukça pahalı ve zor bir eylemdi. bu cesur deneysel birleşme maalesef kısa sürdü ve king crimson yine dağıldı.
1990’ların sonlarında dgm; bas gitarda trey gunn davulda adrian belew gitarda robert fripp en oluşan bir king crimson yan projesi olan projekct’in canlı performans kayıtlarını yayınladı.projekct’lerin ilk adımını attıktan sonra; robert fripp, king crimson için yeni planlar yapmaya başladı. bu planlardan biri eski sextet’i “projekct zero” adı altında toplamaktı. “bill bruford” bu projeyle ilgilenmediğini belirterek “ilk aşkı” olan caza yöneldi. tony levin de bir sonraki kararına dek king crimson üyeliğini bıraktığını açıkladı. böylece son kadro belew, fripp, mastelotto, gunn şeklinde oluştu. dörtlü 2000 yılında “construkction of light” albümünü piyasaya çıkardı. ardından da projekct x adı altında “heaven and earth” albümü piyasaya çıktı. heaven and earth; mastelotto tarafından construkction of light albümünün hazırlık aşamasındaki stüdyo çalışmalarının bir araya getirilmesiyle ortaya çıktı.
2000 ve 2001 yılındaki ekonomik sıkıntılardan sonra dgm diğer sanatçılarla ilgilenmeyi bırakıp yeniden king crimson’a odaklanmaya karar verdi. uzun bir turne ardından 2003 yılında king crimson son stüdyo albümü olan “the power to believe” albümünü piyasaya çıkardı.
2003 yılının son aylarında trey gunn grubu bıraktığını açıkladı. bu olayın hemen ardından tony levin ve robert fripp; levin’in gruba geri döneceğini açıkladı. grubun şu anki kadrosu robert fripp, tony levin, adrian belew, pat mastelotto şeklindedir. ayrıca, adrian belew 2005 yılında verdiği bir roportajda grubun kısa bir ara verdiğini ve 2007 eylülünde tekrar stüdyoya gireceğini belirtmiştir.
grubun eski üyelerinden boz burrell 21 eylül 2006’da kalp krizi sebebiyle hayata gözlerini yumdu. bu ölümden 5 ay sonra 22 şubat 2007’de yine bir eski üye olan ıan wallace da gırtlak kanseri sebebiyle bu dünyadan ayrıldı.

stüdyo albümleri
ın the court of the crimson king
ın the wake of poseidon
lizard
ıslands
larks tongues in aspic
starless and bible black
red
discipline
beat
three of a perfect pair
thrak
the construkction of light
the power to believe

kitaplarla özgürleşmek

kitaplar insanları özgürleştirir, okudukça ve öğrendikçe özgürleşir insan. yunan filozoflarının öğretilerinin kilise tarafından kuşaktan kuşağa alt metin olarak kopyalanması uzun vadede aydınlanmaya hizmet etti. tarih boyunca zaman zaman karanlığa gömüldü insan ama sonunda yeniden aydınlığı buldu. dindarlar dinsizleri ötekileştirirken aslında farkında olmadan aydınlanmış ve özgür bireye dair ipuçları da sunar. belki hala ortaçağdaki gibi kitapları da, insanları da yakabilirler ama ne özgürlüğü ne de artık kaçınılmaz olan değişimi yok edemezler.

kiralık bedenler

uzun yıllardır çeşitli internet sitelerinde yüzlerce hatta belkide binlerce kişiyle tanıştım,fakat şu son iki yıldır tanışıp pişman olduğum kadar hiçkimseyle pişman olmadım.sorun şu ki son iki yıldır girdiğim çeşitli internet sitelerinde tanışmak amaçlı mesaj attığım erkeklerin onda dokuzu bana elbette tanışabiliriz ancak ben ücretliyim dedi! şimdi bu durumun bukadar popüler olmasının sebebi acaba kullanılmaya müsait ve sevgi ihtiyacından ötürü hertürlü çıkarcı eyleme boyun eğdiiğimiz bizlermi? yoksa kalkınma hedefiyle başa gelen ancak hergün birazdaha bizleri yoksullaştıran iktidarmı? bu tartışılır,gerçek olan şu ki insanlar eşcinsellerin hislerini kolaylıkla hiçe sayarak bileğinin gücü,alnının teriyle çalışmak yerine bizlerin zayıf noktalarından yararlanarak kolay yoldan para kazanmaya gitmiştir! burada yapılacak şey bu tarz kişilere hernekadar psikolojik ve duygusal açıdan zor durumda olursak olalım pirim vermemektir arkadaşlar,biz eğer güçlü olabilir ve güçlü kalabilirsek böyle hayal kırıklıkları yaşamayız...

king crimson

king crimson 1969 yılında gitarist robert fripp ve baterist michael giles tarafından kurulan ingiliz caz, new wave, hard rock, folk etkileşimli progresif rock topluluğu.grubun geçmişine bakıldığında üyelerinin ve üye sayısının sık sık değiştiği görülse de king crimson performanslarına ve albüm çalışmalarına hala devam etmektedir. gitarist robert fripp’in de deyimiyle “king crimson var olmaya ihtiyaç duyduğunda var olan bir gruptur.” robert fripp grubun tarihi boyunca tek değişmeyen elemanıdır. ancak kendisini gurubun lideri ya da benzeri üst rütbeli elemanı olarak görmediğini açıklamıştır. ona göre king crimson bir şeyler yapmanın bir yoludur. grubun –sık eleman değişimlerine rağmen- ilk günlerinden bugünlere dek yaptığı müzikteki sürekli uyum bu bakış açısını doğrular niteliktedir.
king crimson adı grubun söz yazarı peter sinfield tarafından bulunmuştur. şeytan (beelzebub) anlamına gelen bu isim robert fripp e göre arapça da “amacı olan kişi” anlamına gelen “b’il sabab” dan ingilizceye geçmiştir. ancak bu ismin “ba’al zebul” dan yani “yükseklerin efendisi” deyiminden türediği kabul edilmektedir.
davulcu michael giles ve kardeşi –bas gitarist- peter gilesın gazeteye verdikleri şarkı söyleyebilen orgçu aranıyor ilanına, şarkı söylemeyen bir gitarist olan robert frippin cevap vermesi üzerine “giles giles and fripp” kurulur. üçlü beraber sadece bir albüm kaydederler:“the cheerful ınsanity of giles giles and fripp”. albüm başarısız olur. ancak bu başarısızlık king crimson’un hayata geçmesi için bir basamak işlevi görmüştür.
fripp ve michael giles grubun yeni düzeninin nasıl olacağını tartışmaya başlarlar. gruba ilk olarak tuşlu çalgılarda ıan mcdonald katılır. mcdonald, sinfield’le beraber şarkılar yazmaktadır ve gruba onun tarafından dahil edilir. ikinci yeni isim ise robert fripp’in çocukluk arkadaşı greg lake olur. lake, gruptan ayrılan bas gitarist peter giles’ın yerini doldurur.
böylece 1968 yılının kasım ayında king crimson’ın temelleri atılır. kısa süre sonra grup bir mellotron alarak bunu kendilerine özgü orkestral sesleri üretmek için kullanmaya başlar.
13 ocak 1969 da grup ilk provasını yapar. sadece 7 ay sonra ise londra, hyde park’da 100,000 kişinin önünde rolling stones’un alt grubu olarak sahne alır. ilk king crimson albümü 1969 ekiminde piyasaya çıkar: “ın the court of the crimson king”. albüm dinleyicilerden oldukça olumlu bir tepki alır. the who’nun gitaristi pete townshend albümü “esrarengiz bir başyapıt” olarak niteler.
king crimson önce ingiltere ardından da amerika’da dönemin popüler isimleri olan ıron butterfly, janis joplin, the rolling stones, fleetwood mac gibi isimlerin ön grubu olarak konserler verir. ancak bu yoğun tempo grup içindeki anlaşmazlıkların doruğa çıkamasına sebep olur ve 1969 da ıan mcdonald ve michael giles grubu bırakarak solo çalışmalara yöneleceklerini açıklar. ikili 1970 yılında “mcdonald and giles” adlı albümü piyasaya çıkarır. 1976 yılında ise mcdonald foreigner’ın kurucu elemanları arasında yer alır.grupta yaşanan ayrılıklardan sonra 1970 yılının mart ayında fripp, sinfield, lake üçlüsü “cat food/groon” adlı single’ı piyasaya çıkarır. bu esnada üçlü ikinci crimson albümü olan “ın the wake of poseidon” için de materyal geliştirmeye başlar. nefesli çalgılarda mel collins gruba katılır, ayrıca eski eleman peter giles da bir kaç şarkıya eşlik eder. greg lake nisan ayında emerson lake and palmer’ı kurmak için grubu bırakınca king crimson vokalistsiz kalır. ancak bu sorun gordon haskell’in gruba katılmasıyla çözülür. gordon haskell; ın the wake of poseidon ve lizard albümlerinde bas gitar da çalar. lizard albümünde baterist michael giles’ın yerini andy mcculloch alır. albümün tamamlanmasına çok az bir süre varken gordon haskell ve andy mcculloch grubu bıraktıklarını açıklar. bunun üzerine yes’in vokalisti jon anderson albümün son şarkısı olan lizard’ın ilk bölümü “prince rupert awakes” in vokal bölümlerini tamamlar. son kayıplar king crimson’ı 3 başarılı albümü olan ancak vokalist, basçı ve davuludan yoksun bir rock grubuna dönüştürür
fripp ve sinfield yeni elemanlar almak için seçmelere başlarlar. davulda ıan wallace vokalde ise boz burell gruba kabul edilir. bir kaç düzine basçı denemesinden hala aradığını bulamayan robert fripp boz burell’e bas gitar çalmayı öğretmeye karar verir.
grup 1971 yılında çıktığı uzun turun ortalarında “ısland” albümünü çıkarır. yine aynı yılın sonlarında ile beraber uzun yıllardır king crimson kadrosunda yer alan söz yazarı peter sinfield gruptan ayrılarak greg lake’in kurduğu emerson lake & palmer’a katılır. kalan kadro sonrasında grubu dağıtma kararına vararak turneyi tamamlar. tur esnasında yapılan canlı kayıtlardan “earthbound” albümünü meydana gelir. “earthbound” turundan sonra collins, wallace ve burrell; king crimson’ı bıraktıklarını açıkladılar. üçlü ingiliz blues efsanesi alexis korner ile snape adlı grubu kurdu. boz burell daha sonra bad company’nin de basçısı olur.
robert fripp tekrar eleman arayışlarına başlar. ilk yeni üye bir perküsyoncu olan jamie muir olur. fripp in üniversiteden arkadaşı olan john wetton da artık bir king crimson geleneği haline gelen “vokal+bas” pozisyonunu doldurdu. wetton, crimson’a daha önce de davet edilmiş ancak bu daveti reddetmiştir.
bir sonraki katılım ise en şaşırtıcı olandır. müzikal ve ticari açıdan oldukça başarılı bir grup olan yes’in bateristi bill bruford; yes’i bırakarak king crimson’a katılmayı tercih eder. yaylı ve tuşlu çalgılarda david cross’un katılımıyla grup enstrümantal altyapısını tamamlar. kadroya son katılım ayrılan söz yazarı peter sinfield’in yerine gelen richard palmer olur. richard palmer gitar çalıyordu ancak king crimson’da gitar çalmadı. palmer, daha sonra supertramp’ın kurucu üyeleri arasında yer aldı.
provalar ve turneler 1972’de tekrar başladı. ve 1973’te grup “larks tongues in aspic” adlı albümü yayınladı. yılın geri kalanını da turnelerle geçirdi. aynı yıl içinde jamie muir iskoçya’da bir budist tapınağına katılacağını belirterek müziği ve grubu bıraktığını açıkladı.
kalan dörtlü sıradaki albüm için materyal oluşturmaya başladı ve 1974’te “starless and bible black” piyasaya çıktı. albümün adı galli şair dylan marlais thomas’ın under milk wood adlı oyunundan bir alıntıydı. albümde sadece açılış parçası “the great deciever” ve ikinci şarkı “lament” stüdyoda kaydedildi. kalan şarkılar canlı performanslardı.
crimson’ın 1974 avrupa ve amerika turneleri esnasında david cross’un gruptaki rolü baskı altına girmekteydi. kendisinin üstlendiği kemancı rolü bölünmeye başladı. king crimson’ın müziği ilerledikçe –ve sertleştikçe- gruba olan katkısının güçsüz kaldığını ve azaltıldığını belirten cross, sadece piyano çalmaktansa grubu bırakmayı tercih etti. cross gittikten sonra üçlü rock müzik tarihinin en önemli albümlerinden biri olan “red” için çalışmalara başladı.
cross’un yokluğunu geçmiş albümlerdeki konuk sanatçılar doldurdu. obua’da robin miller, kornet’de marc charig ve soprano saksafonda grubun eski üyelerinden mel collins yer aldı. david cross da “providence” adlı şarkıda keman çaldı. yine grubun eski üyelerinden ıan mcdonald alto saksofonda gruba eşlik etti.
ıan mcdonald gruba yine daimi eleman olarak dönmeyi planlıyordu ancak robert fripp’in müziğin ticari yönüyle yaşadığı problemler fripp’i müzikten uzaklaştırıp “george gurdjieff” in mistik okumalarına yöneltince planlar bozuldu.
“red” in piyasaya çıkmasına 2 ay kala –ve sıradaki albümün adının “blue” olmasına karar verilmişken- robert fripp, king crimson’ın artık var olmayacağını belirtti. bu king crimson’ın sonu gibi gözükse de sadece bir dönemin sonuydu.1981’in başlarında fripp ve bruford adı “discipline” olan yeni bir grup kurmayı planlamaya başladılar. kısa süren bas gitarist denemelerinden sonra “tony levin” gruba katıldı. tony levin’in bas gitar ile beraber kullandığı chapman stick gruba yeni bir ses getirdi.
bu esnada fripp, talking heads ile turnede olan gitarist adrian belew’i gruba davet etti. fripp daha önce hiç başka bir gitaristle beraber çalışmamıştı. bu katılım yeni-crimson’ın farklı olacağını kanıtlar nitelikteydi.
provalar esnasında fripp yeni kadronun discipline değil king crimson olduğunu düşünmeye başladı. (ayrıca belew de discipline adını itici buluyordu). diğer üyelerin de onayıyla grup yine king crimson adını aldı.
bu kadro 1981’de “discipline” 1982’de “beat” ve 1983’te “three of a perfect pair" albümlerini çıkardı. bu albümlerde vokali adrian belew’in üstlenmesi king crimson tarihinde bir ilk yaşanmasına yol açtı. önceki albümlerde albümlerde hep bas gitaristler vokal yapmıştı. ayrıca belew king crimson’ın ilk enstrüman icrasında bulunan söz yazarı olmuştu.
“three of a perfect pair” den sonra grup 11 yıl sürecek bir sessizliğe büründü. robert fripp plak şirketiyle hukuksal bir kavgaya girişti. bu kavga sonucunda dgmyi –discipline global music- kurmaya karar verdi.
1985’te fripp standart gitar akordunu terkedip kendi keşfettiği “cgdaeg” akorduna geçti –kendisi bu dizilimi akılda tutmak için“crafty guitarist do always eat good” cümlesini öneriyor-
yine 1985 yılında robert fripp bu yeni akordu insanlara tanıtmak ve geliştirdiği gitar tekniklerini insanlara anlatmak için “guitar craft” ı kurdu.1991 yılında robert fripp “japan” üyelerinden “david sylvian” a, yetenekli bir guitar craft öğrencisi olan bas gitar ve chapman stick icracısı trey gunn ile birlikte yeni bir king crimson kurmayı önerdi. sylvian bu teklifi reddetti ancak 3’lü konserler vermeye başladı. 1993 e üçlüye davulcu “jerry marotta”nın da katılımıyla “the first day” albümü piyasaya çıktı.
robert fripp; rolling stone dergisine verdiği bir röportajda aklındaki crimson’ın; levin, marotta, gunn ve kendisinden oluştuğunu belirtti. 1993’te dörtlü biraraya gelip bazı fikirler geliştirmeye başladı. bu geliştirmeler sonucunda “one time” ve “vroom” parçaları ortaya çıktı.
1993 sonbaharında fripp ve sylvian yine turneye çıktı. marotta bu turnenin davulcusuydu ancak işlerinin yoğunluğu sebebiyle king crimson’ın yeni kadrosunda yer alamayacağını belirtti. bunun üzerine yapılan davulcu denemeleri sonucunda “mr.mister” üyelerinden “pat mastelotto” gruba katıldı. belew ve levin’in bill bruford’un gruba geri dönme isteğini fripp’e iletmesi üzerine king crimson’ın iki davulcusu oldu. bu “çifte-trio” kadrosu bir plandan çok bir uzlaşmaydı.
king crimson yeni kadrosuyla 1994 te “vroom” 1995’te “thrak” 1996’da “thrakattak” cdlerini piyasaya çıkardı. sextet olarak prova yapıp sahne almak oldukça pahalı ve zor bir eylemdi. bu cesur deneysel birleşme maalesef kısa sürdü ve king crimson yine dağıldı.
1990’ların sonlarında dgm; bas gitarda trey gunn davulda adrian belew gitarda robert fripp en oluşan bir king crimson yan projesi olan projekct’in canlı performans kayıtlarını yayınladı.projekct’lerin ilk adımını attıktan sonra; robert fripp, king crimson için yeni planlar yapmaya başladı. bu planlardan biri eski sextet’i “projekct zero” adı altında toplamaktı. “bill bruford” bu projeyle ilgilenmediğini belirterek “ilk aşkı” olan caza yöneldi. tony levin de bir sonraki kararına dek king crimson üyeliğini bıraktığını açıkladı. böylece son kadro belew, fripp, mastelotto, gunn şeklinde oluştu. dörtlü 2000 yılında “construkction of light” albümünü piyasaya çıkardı. ardından da projekct x adı altında “heaven and earth” albümü piyasaya çıktı. heaven and earth; mastelotto tarafından construkction of light albümünün hazırlık aşamasındaki stüdyo çalışmalarının bir araya getirilmesiyle ortaya çıktı.
2000 ve 2001 yılındaki ekonomik sıkıntılardan sonra dgm diğer sanatçılarla ilgilenmeyi bırakıp yeniden king crimson’a odaklanmaya karar verdi. uzun bir turne ardından 2003 yılında king crimson son stüdyo albümü olan “the power to believe” albümünü piyasaya çıkardı.
2003 yılının son aylarında trey gunn grubu bıraktığını açıkladı. bu olayın hemen ardından tony levin ve robert fripp; levin’in gruba geri döneceğini açıkladı. grubun şu anki kadrosu robert fripp, tony levin, adrian belew, pat mastelotto şeklindedir. ayrıca, adrian belew 2005 yılında verdiği bir roportajda grubun kısa bir ara verdiğini ve 2007 eylülünde tekrar stüdyoya gireceğini belirtmiştir.
grubun eski üyelerinden boz burrell 21 eylül 2006’da kalp krizi sebebiyle hayata gözlerini yumdu. bu ölümden 5 ay sonra 22 şubat 2007’de yine bir eski üye olan ıan wallace da gırtlak kanseri sebebiyle bu dünyadan ayrıldı.

stüdyo albümleri
ın the court of the crimson king
ın the wake of poseidon
lizard
ıslands
larks tongues in aspic
starless and bible black
red
discipline
beat
three of a perfect pair
thrak
the construkction of light
the power to believe

depresyon

bir sabah gözlerinizi açtığınızda hiçbirşeyin eskisi gibi olmadığı andır. yeni günün ışığı,tam karşınızda hergün sizin onu açmanızı beklediği bilgisayarınız,kafanızı çevirip dışarıya bakmak için yavaşça ilerlediğiniz o masum pencere artık hiçbir anlam ifade etmemektedir.gözkapaklarınızı esir alan o dayanılmaz uyku ağırlığı,nerdeyse günboyu hatta haftalar boyu süren kendi içine göçetme ve saklanma isteği,belkide bu hayatın şimdiye kadar fırlattığı ucu en keskin ve zehirli ölüm oklarının bir bir yüreğinize saplanması gibi içinize çöreklenen o ölümcül sıkıntı,sıkça çalan telefonunuzu artık hiç çalmaması için ebediyen kapatmak,herzaman görüştüğünüz dostlarınız ve aile yakınlarınızla artık hiç görüşmemek üzere hepsini birkenara atıp ölmeye yatmak! işte hepsi bu,işte sizi tüm gün süren enerjisizlik,sosyal hayatınızın işleyen tüm aktivitelerinden kendinizi sıyırıp odanıza kapatan,uyutan ve adını koyamadığınız o acı dolu sıkıntı mide kanaması,soğuk algınlığı gibi gerçek bir hastalık olan depresyondur!

kendinizde aşağıdaki belirtilerden enaz dördünü gördüğünüz taktirde lütfen uzman bir hekime başvurunuz.

uyku bozuklukları sıktır. uykusuzluk, gece sık sık uykudan uyanma tekrar uykuya dalamama, sabah erken uyanıp tekrar uyuyamama veya fazla uyuma şeklinde olabilir.
yeme sorunları sıktır. az yeme ve buna bağlı kilo kaybı veya fazla yemeye bağlı kilo alımı olabilir.
değersizlik, umutsuzluk ve suçluluk duyguları olur. hastalar genelde bir işe yaramadıklarını düşünürler. gelecek ümitsiz ve karanlıktır. hiçbirşey iyiye gitmeyecektir. depresyona bağlı oluşan üzüntü ve umutsuzluk o kadar şiddetlidir ki hastalar yaşama olan ilgisini kaybeder, hiçbir şeyden zevk alamaz olur. cinsel isteksizlik görülür ve hastalar çoğu zaman yataktan çıkmak ve yemek yemek istemezler hastaların kendini suçlama eğilimi yoğundur. suçluluk duyguları genelde yersizdir. örneğin çok eskiden yaşanmış olaylar ve yapılan hatalar tekrar hatırlanır ve bunlara karşı suçluluk duyguları hissedilir. veya nedensiz yere bir takım olaylardan kendisinin sorumlu olduğu ve suçun kendisinde olduğu düşünceleri gelişir. hastalar genelde bu düşüncelerden uzaklaşamadıklarını beyinlerinin sürekli eski hatalarla meşgul olduğunu bunun çok saçma olduğunu bildiklerini ancak düşüncelerini frenleyemediklerini söylerler.
konsantrasyon güçlüğü, karar verme güçlüğü vardır. işe veya derse konsantre olmak güçleşmiştir. örneğin hastalar ders çalışırken bir sayfanın sonuna geldiğinde dalıp gittiğini ve ne okuduğunu anlamamış olduğunu görür aynı sayfayı tekrar tekrar okurlar. en ufak konularda karar verme güçlüğü içinde olduklarını hissederler.
enerji azlığı, sürekli yorgun hissetme, herşeye karşı isteğini kaybetme, duygusal olarak birşey hissedememe. genelde sabahları yataktan yorgun kalkılır.gün boyunca yorgunluk hissi devam eder. eskiden zevkle yaptıkları işleri yapmak istemez, yalnız kalmayı tercih ederler. hastalar bazen çocuklarına ve eşlerine karşı birşey hissedemediklerini sanki duygularının öldüğünü söylerler ve bu durumdan dolayı suçluluk duyduklarını ifade ederler.
ölme isteği olabilir. en hafif şeklinde hastalar "allahım canımı al da kurtulayım" diye düşünürler. intihar düşünceleri veya intihar girişimi olabilir. çoğu hasta intihar düşüncelerinin yoğun olduğunu ancak dini açıdan intiharın kabul edilemez olduğunu bildikleri için girişimde bulunmadığını ifade eder. veya ölürlerse çocuklarına kimin bakacağını bilmedikleri için yaşamak zorunda olduklarını ifade ederler. bazıları ne yolla intihar edeceğinin planlarını yapar. bazıları da ancak intihar girişiminde bulunduktan sonra tedaviye gelir.

dark side of the moon

20.yy. efsanevi psychedelic progressive rock grubu olan pink floydun bu albümü 40 milyondan fazla satarak dünyanın en çok satan ikinci rock albümü olmuştur. bu albümle beraber grubun basçısı watersın grupta egemenliği daha ön plana çıkmıştır. 1969dan beri ingilterede single yayınlamayan pink floyd bu albümden money şarkısını yayınlamış ve bir numaraya oturmuştur.
albüm diğer pink floyd albümlerine göre büyük farklılıklar içeriyordu. saksafon kullanımı ve wrightın piyano stili bazı parçalara bir caz havası katıyordu. albümde bayan vokalistler yer alıyordu. grup elemanları arkadaşlarıyla günlük hayatın sorunlarını tartışmış ve bu kaydettikleri ses kayıtlarını albümde kullanmıştı. şarkıların da her biri arı bir konuya odaklansa da albüm bir konsept olarak insan hayatını temel alıyordu.
albümün başarısı a nice pair (ilk iki albümün birlikte olduğu bir toplama), syd barrett (barrettin iki albümünün beraber olduğu bir toplama) ve pink floyd: pompeii konseri gibi materyallerin yayınlanmasına neden oldu. bu toplamalar pink floydun ilk dönemlerini de yeni dinleyicilere daha yakından tanıttı.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.