disinhibisyon

toplum tarafından kabul görmeyen duygu, davranış ve tavırları, kişinin kendi iradesiyle baskılama yeteneğinin bozulması anlamına gelir.

şimdi biraz açalım; insanoğlu dünyaya geldiğinde kural, ahlak, tabu gibi kavramlardan bihaberdir. aslında ahlak kuralları diye bize öğretilen şeyler, kendi götüne ya da karısına güvenemeyen insanların ortaya koyduğu modern hayat dayatmalarıdır. bir çocuk için herşey bir haz objesi olabilir. hatta çocuklar "nefes alsın yeter" olayını bile aşmışlardır. iki eliyle sıkıca kavrayıp emdiği biberon bile çocuğa cinsel bir haz verir. yaş ilerledikçe annesine, babasına, kuzenlere, dayı, hala ve teyzeye sırayla aşık olup onunla evlenme hayalleri kurar. ama aklı ermeye başladığında anne-baba tarafından ikaz edilerek toplumun normları kendisine öğretilir, yani sivri kısımları törpülenip şekle sokulur. böylece artık ergenliğe ulaşmak üzere olan çocuk, birisine karşı cinsel bir yakınlık duyduğunda gidip o kişiyle sevişmektense, görüntüyü hafızaya hd formatında kaydedip, akşam için otuzbir malzemesi toplamayı öğrenir. insanın içindeki bu ilkel dürtüleri baskılayıp, kontrol altında tutmasına ise inhibisyon denir.

lakin doğanın kuralları bizimkilerden farklı işler ve yaş ilerledikçe insan tekrar çocukluğuna geri döner. özellikle de alzheimer gibi nörolojik bir rahatsızlık başlarsa bu inhibisyon, yani baskılama mekanizması çalışmaz ve 70 yaşındaki amca toplum içinde malafatı çıkarıp otuzbir çekmeye başlayabilir. ya da elini öpmek isteyen birisini domaltmaya çalışabilir. başkaları tarafından "azdı bu herif" diye yorumlanan bu davranışlar sadece insan iradesinin, doğanın çağrısına yenik düşerek doğal davranmasıdır.

özet geç ayı, kim okuycak bu kadar şeyi diyenlere gelsin; eğer içinizden hiç tanımadığınız bir erkeğe vermek geçiyorsa, verin gitsin. bu doğal olandır ve ayılar doğayla barışık canlılardır.