götünü siktirmek için mühendis olmak

3 Entry Daha
lgbt bireylerin toplumca onaylanmasının tek yolunun toplumun "başarılı" kategorisinde olmaktan geçeceğini düşünen birinin beyanı. (bundan sonra yazımda "başarılı"dan kastım bu olacak - mesela türk toplumunun "başarılı" yargısı: mühendis olmak, doktor olmak, çok para kazanmak, ali ağaoğlu, acun ılıcalı, hatta biraz çelişkili örnek vermek gerekirse bülent ersoy, kerimcan durmaz(?) olmak, vs.)

götümü siktirmek için değil, ilgim olduğu için mühendis oldum, ama kişisel olarak batı'nın lgbt bireylere karşı hoşgörüsünün batı'nın uygar, ileri olmasından falan kaynaklandığını düşünmüyorum. bence bunun iki sebebi var:

- lgbt bireylerin ve lgbt bireylere karşı hoşgörülü insanların "başarılı" olması, zenginleşmeleri, ve -gerekirse parasıyla zorlayarak- medyada görünür olmaları.
- lgbt bireylerin kimliklerinden parasal gelir elde edilebileceğinin farkedilmesi ( rupaul drag race'ler, milyon viewer'lı, "yasss qweeen"li gey youtuber kanalları vs).

"başarı", lgbt bireylerin özgürleşmesi için tek yol olmasa da çok etkili bir yol. hatta bence aktivizmden daha etkili. ceo'su gey olan şirketin telefonundan google'ın pride'ı kutlayan logosuna bakmaya mecbur olmak, yeni akit'ten "sapkın odtülüler cinsiyetsiz tuvalet açtı!!1bir!" yazısını okumaktan çok, çok daha efektif.

benim için bunları söylemek kolay tabi. çünkü "başarılı" olmak için yapmam gerekenlerle hayatta yapmak istediğim şeyler zaten örtüşüyor, mühendislik ilgimi çekiyor. peki benim kadar şanslı olmayanlar ne yapsın? adam belki makyöz olmak istiyor. belki bankada 3 kuruş maaş için çalışıp tek tatili olan pazar gününü televizyon izleyerek geçiriyor. belki de ortalaması en iyi 5 kişinin arasına girdi ama çalışarak elde ettiği statü cinsel yöneliminin yarattığı engeli aşamadı.

görebildiğim 2 opsiyon var:

1 - "mühendisim, artık götümü siktirebilirim":

bu opsiyonda toplumun beklentilerini bir nebze olsun karşılayacak, ara bulucu olacak şekilde hareket ediyoruz. mesela makyöz mü olmak istiyoruz, mimarlık bölümü yazıyoruz, cinsel yönelimimizi açıklamıyoruz, yıllar içerisinde mimarlıktan tasarıma, tasarımdan makyaja geçiyoruz, bu sırada ünümüz artıyor, para kazanıyoruz, artık 45-50 yaşında hatta emekli olurken makyaja ilgimiz kalmışsa ölmeden hevesimizi alıyoruz, toplum tarafından yeterince kabul görmüşsek cinsel yönelimimizi açıklıyoruz, daha da paramız varsa televizyon kanalı kuruyoruz, orada bizim genç halimize benzeyen çocukları fahri's makyaj race'de yarıştırıyoruz... vs. vs.

bunun bir örneği bülent ersoy, "başarı"sı trans oluşunu o kadar görünmez kılıyor ki yanında ebru gündeş homofobik davranabiliyor, bu gerçeği unutarak (bkz:ebru gündeş'in eşcinsel yarışmacıyı popstar yarışmasına aldırmaması).

2 - "toplum götüne girsin":

eksik taşla oyuna başlamayı reddediyoruz, taşları, oyun tahtasını savurup atıyoruz: youtube makyaj kanalı açıyoruz, homofobik babanın bize finansal destek sunduğu ve homofobik babanın da toplumsal statüsünü (bkz:etraf ne der) etkileyeceği gerçeğinden bağımsız olarak bunu kabullenmesi gerektiğini dikte ediyoruz (https://www.youtube.com/watch?v=U1bbq7zz...), umarız 5 yıl sonra doğru düzgün para kazanabiliriz. cinsel yönelimimizi saklamıyoruz, pankart kaldırıyoruz, toplanıyoruz, biz varız diyoruz, sonra köy çocuklarına maddi yardım götüren bir ilk yardım topluluğuna destek olmak istediğimiz zaman, "bunlar çok yobaz insanlar, ve eğer seni farkederlerse bu çocuklara asla yardım edemem, bu yüzden gelmemelisin, hayatın boyunca uğradığın ayrımcılıklardan birini sana yaptığım için çok üzgünüm" yanıtını alıyoruz. sonra bunu da protesto ediyoruz.

iki opsiyonun da boktan yanları var. ikisinin de. benim için ilk opsiyonu seçmek çok kolaydı, çünkü feragat etmem gereken az şey vardı, farkındayım. herkes için değil. o yüzden bu konuda son sözü söyleyemeyeceğimi biliyorum. aktivist değilim, ve aktivistlerin de bana tepkileri genellikle "aramızda mühendis mi var arkadaşlar?" ve "tatlı su lgbt'sine aktivizm dersi verecek değilim, hakkını gerçekten arayanı savunuyorum ben!" oldu.

ama fikrim 1'inci opsiyonun kendimiz için olmasa da gelecek nesil için daha verimli olduğu yönünde. bu sadece bir fikir, tamamen kişisel, ve mühendis sıfatlı birinden oldukça lakayt geliyor, lütfen dövmeyin. ortalaman yüksek ve hoca seni cinsel yöneliminden dolayı eledi - öyleyse cinsel yönelimini saklayacak kadar feragat et, oyunu oyna ve "başarılı" ol. sen hoca olduktan ayrımcılık yapmayacaksın, ayrımcılık yapmadığın için de öğrencin cinsel kimliğini özgürce temsil edebilecek.

kişisel olmayan tek şey iki opsiyonun da, ikisinin de kötü yanlarının olduğu.
2 Entry Daha