üzücü bulmuyorum, bana nedense huzur veren durum. aksine birinden mesaj gelince birisi plansız arayınca daha çok geriliyorum.
o kadar dijitalleştik ki bizden kilometrelerce uzaktaki birinden gelecek o bildirimi bekliyor gelmeyince üzülebiliyoruz.
insan en nihayetinde sosyal bir varlık. yalnız kaldığımızda bundan milyon yıl önce mağaralarda yalnız kalan, kabilesini bulamayan ya da kaybeden atalarımızın ruhu yalnızlığa nasıl tepki veriyorsa biz de öyle tepki veriyoruz. bundan kaçamayız, genlerimize hücrelerimize işli. yaşayabilmemiz için yalnızlığın bizi dürtmesi, alert etmesi gerekiyor.
telepatlar değiliz, birbirimizi sosyal iletişim araçları olmadan duyamayız. ancak günümüzdeki bu iletişme şeklinin çokkatlı ve çokkatmanlı bir algı bulutuyla üzerimize boca edilmesine karşıyım. bunun tenselliği yok ettiğine inanıyorum. illüzyon... kendini çoğaltarak, gittikçe genişleyen su dalgaları gibi dönüp duruyor, iki boyutlu olsa da üç boyutluymuş gibi geliyor, amacı da budur. keşke yapabilsem de ekranlarımı sonsuza dek kapatsam.