kendimi yolun karşısında ki avm'nin tuvaletine atmıştım. ağlaya ağlaya elimi yüzümü yıkayıp şoku üzerinden atmaya çalışmıştım. bundan sonra ne yaparım, ailem yüzümden anlar mı acaba, o kişi benden hoşlandığını düşünmüştü peşime düşer miydi acaba, sokakta annemle gezerken onla karşılaşır mıydık gibi saçma sapan bir sürü soru geliyordu. kafamı kaldırıp aynaya her bakışımda bir değişiklik arıyordum. ben hala aynı ben miyim diye.
sonra eve gitmiştim. üzerimde seviştiğim adamın kokusu vardı. bana ait olmayan bir kokuydu. eve girer girmez kıyafetlerimi üzerimden çıkarmalı banyo yapmalıydım. doğruca banyoya girdim, kaynar suyun altında yıkandım. boy abdesti aldım. tövbe ettim. hevesimi aldım, bitti artık dedim.
banyodan çıkınca, kurulanırken kirliler sepetinde duran çıkardığım çamaşırları gördüm. aklıma 1 saat öncesi geldi. kendimi kötü hissettim tekrar. bir poşete doldurup hepsini çöpe attım.
o sırada televizyonda yalan dünya oynuyordu, eve çıkıp ailemle onu izledim.