istanbul gay barlarının genellikle homofobik olması

bir gözlem. ankara, izmir ve diğer şehirlerde durum nedir bilemem. istanbulda normalde tüm eşcinseller için ortak odaklı hizmet vermesi beklenen eşcinsel gece kulüpleri genellikle homofobik ve transfobik. kapıda "makyaj yapmıssın alamayız" "aşırı feminensin alamayız" "şortun kısa alamayız" "sakallı ama resmen kadınsın alamayız" transseksüel alamayız" şeklinde geri çevrilmeler oluyor. yani adam içeri almamaya kararlı ise bahane buluyor bir şekilde. içerdekiler rahatsız oluyormuş, marjinal tip sevmiyorlarmış efenim.

heteroseksüel gece kulüplerinde bile rastlamadığım bu ayrımcılık, gay'lerin üzerinden para kazanan bir işletmenin yemek yediği kaba sıçmasından başka bir şey değil. tuhaf.
bir tane görmüş ve birçoğu hakkında buradan vb yerlerden birtakım şeyler okumuşken, istanbul'da tam anlamıyla gay bar olmadığını düşündürendir. gay bar adı altında bir pazarlama ile insanlara bu ''farklı'' eğlenceyi sunuyorlar ama en basiti bazı yerlere değil iki erkek, tek bile girilemiyor. ama sorsan steroid şişkini abilerle hava yastıklı ablalar yarı çıplak iki-üç tane hareket yapıp inanılmaz farklı bir deneyim sunuyor size, bundan da heterolar nemalanıyor.

oysaki yurtdışında, gay bar gibi gay bar-club dediğinizde, bu ögeler de olur ama ayrıca kapıda ne giymişsin,kimlesin vs şeylere takılınmaz. kapıdaki bouncer sizden o titreşimi alır zaten, hatta çok katı bir yer değilse, straightler bile alınır. amsterdam'da bir leather barda, tek kural içeriye kızların alınmamasıydı mesela. dünya'nın yükselen yeni eğlence merkezi berlin'deki berghain, herhangi bir dress code'a, tipinize bakmaz, kapıdaki sven sizi onaylarsa girersiniz. ki berghain son yıllarda özellikle elektronik vb müzik severler için 'o' mekan olmakta, içeride dönen olaylar,dark roomlar ve müşteri kitlesinin çoğunluğunun da gay olması sebebiyle bir gay bar-club çizgisindedir.