kırmızı ve siyah

fransız yazar stendhal ın günümüzden 130 yıl önce yazmış olduğu, ama bugünün türkiyesinin sosyal yapısını çok iyi anlatan romanı. roman kahramanı julien sorel fakir bir köylü çocuğu olarak dünyaya geldiğinde kendi kaderinin de babası ve diğer tüm ataları gibi ırgatlıktan öteye geçmeyeceğini anlar. bunu değiştirmenin tek yolu ya din adamı olup siyah cübbeyi seçmek, ya da asker olup kırmızı üniforma giymektir.
son 30-40 yılın türkiyesine baktığımızda da özel okullarda iyi bir eitim alma, ya da aile işininbaşına geçme gibi bir şansı olmayan anadolu çocukları iyi bir eğitim alabilmek ve toplumda saygın bir meslek edinebilmek için ya askeri okullara yöneldiler, ya da tarikatların kucağına düşerek önce mücahit, sonra müteahhit oldular.

anayasayı askerlerin yazdığı yıllar boyunca asker olmak hem maddi, hem de sosyal olarak çok avantajlıydı ve tercih hatası sonucu bir tarikatın kucağına yerleşen küçük şakirtler onları yıllarca kıskançlıkla izledi. ne zaman ki sam amcanın ortadoğu ülkeleri için uygun gördüğü bilinçsizleştirme ve sömürme amaçlı ılımlı islam politikasının rüzgarını arkalarına aldılar, işte ozaman savaş baltalarını gömdükleri yerden çıkardılar. fransız köylü çocuğu julien sorel in kırmızı ve siyahına karşılık türk halkı da haki ya da yeşil renkten birini seçmek zorunda kaldı.

oysa eşcinseller dışında hiçkimse gökkuşağındaki renklerin herbirinin ne kadar güzel olduğunu ve biraraya geldiklerinde daha da güzel gözüktüklerini, bize dayatılanın dışında daha farklı ve güzel seçenekler olabileceğini haykırmaya cesaret edemedi.