rusça

4 Entry Daha
efendim, 90 li yillar bildiginiz gibi istanbul rus isgali altindaydi. karaköye gemilerle, yenikapiya otobüslerle, ellerinde tahta bavullariyla indirme yapan rus hatunlar, çekirge sürüleri gibi laleli, aksaray, beyazit istikametine yayilirlar, bos bulduklari alanlarda sergiler açip, getirdikleri mutfak esyasi, oyuncak v.b hirdavati satmaya çalisirlardi.
o yillarda istanbul üniversitesinde ögrenciyim, cepteki para yok pul yok. aldigim kredi yetmiyor. aileden fayda yok.. ve beyazit meydani bavulcu rus hatun kayniyor. ee nede olsa özal kusaginin girisimcilik hikayeleriyle büyümüsüz..krizi firsata çevirmek lazim. bende ticarete atilmaya karar verdim. onlardan satin aldigim hitdavati, haftasonlari semtimizde açilan semt pazarinda satacagim..
efendim bu isi 2 sene kadar yaptim.. çok para kazanamadim elbette ama simdi unutmus oldugum çat pat rusça yi o günlerde ögrendim.. tabi birde enterasan insan manzaralarina hikayelerine tanik oldum.
birgün okul çikisi, elinde sadece 20-25 tane matruska kalmis bir hatunu gözüme kestirip yanastim ve "dobriy den madam, skolka eta stoit" diyip müsteri oldum.. kadin "pet dollar" dan açti pazarligi. ben "dva dollar" verdim. "davay madam.. dva dollar.. optan.. optan.." diye bastiriyorum. neyse efendim bu at pazarligini "tri dollar" dan bagladik. bu sirada
bizim muhabbeti biyiklarini burarak izleyen 40-45 yaslarinda bir amca bana, "yegenim ne güzel rusça konusuyon..hanima sorsana aksama isi varmi.. kaç paraya çikiyor" diye sormaz mi... saskinligimi atlatip uygun bir dille bu kadinin onun bildigi kadinlardan olmadigini anlatmaya çalistim..amca fazla israrci olmadi.. "sen bu ruslari çok sikiyosundur demi?" seklinde konuyu degistirdi.. "yok amca benim isim olmaz bunlarla" dedim.. "yok yok sen sikici birine benziyosun, hem yakisiklisinda.." dedi.. yüzümde kizardi, kem küm ettim..bunun üzerine amca sansini bir kez daha denedi.. " o zaman gel sana bir yemek ismarliyim yegenim.. muhabbet ederiz"
tesekkür edip olay yerinden hizla uzaklastim..
1 Entry Daha