hiv’in tamamen tedavi edilebilmesi: crispr umudu

bakın şimdi lübtiri lübinyeler, çok önemli bir konudan bahsedeceğim: hıv ve crıspr.

öncelikle şunu bir netleştirelim:
crıspr nedir?
crıspr, genetik düzenleme yapan bir sistem. sanki hücrelerin içinde hata yapan bir cümleyi silip doğru kelimeyi yazan bir editör gibi. ama bu editör çok zeki; hedefe kilitleniyor, yanlışı buluyor ve “şlap!” diye kesip atıyor. yanında da cas9 diye genetik bir makas taşıyor. yani crıspr: bul – kes – düzenle.

şimdi bu teknoloji hıv’e karşı nasıl kullanılıyor, oraya gelelim…

hıv dediğimiz virüs var ya, öyle sinsice gelip vücuda yerleşiyor, sonra da saklambaç oynar gibi hücrelerin içine gizleniyor. normal ilaçlar da bu virüsü sadece bastırıyor ama tam anlamıyla söküp atamıyor. ama crıspr diye bir teknoloji geldi, işler değişti. bu sistem sanki vücudun içine bir dedektif yollamışız gibi çalışıyor. “hop! virüs burada!” diyor, sonra cas9 adındaki genetik makasla virüsü kesip çıkarıyor.

bilim insanları bu sistemi farelerde denedi. bazı farelerde hıv tamamen yok oldu. hani böyle sanki virüs hiç girmemiş gibi. e tabii, hemen insanlarda da olur diyemeyiz, çünkü virüs vücutta her yere saklanabiliyor ve crıspr bazen yanlış yeri kesebilir. ama ona rağmen bu, hıv’e karşı en büyük umutlardan biri.

yani toparlıyorum: crıspr, hıv’i tarihe gömmek için elimizdeki en güçlü silahlardan biri olabilir. bilim bu işi çözer lübtiri lübinyeler, ben size diyeyim.
(bkz:crispr):clustered regularly interspaced short palindromic repeats (mealen: düzenli aralıklarla kümelenmiş kısa palindromik tekrarlar)


temeli, hedeflenen genom dizilimini düzenlemek üzerine kurulu olan bu biyolojik çalışma geleceğe dair kusurlu genlerin işlenerek tarihe karışmalarına olanak sağlayarak daha sağlıklı nesiller oluşturmayı amaçlamakta.


bir diğer (bkz:genedically modified) food / corps / organisms
heyecan verici bir gelişme.

crispr'ı aslında uzun zamandır kullanıyoruz tedavilerde, özellikle herediter anjiyoödemde. tabii 2020'de kimya alanında nobel ödülünü jennifer doudna ve emmanuelle charpentier crispr ile aldığından beri çalışmalar başka yöne evrildi. makaleler yağıyor adeta. tekil ve kombine yaklaşımlardan çok viral kaçış, hedef dışı etkiler, iletim yöntemleri ve immünojenisite gibi hiv tedavisi yolundaki çalılara odaklanmış durumdalar.

şu an bu tedavinin en büyük dezavantajı crrna'ların veya cas proteinlerinin modifikasyonu ile düzenleme etkinliğinin artırılmasının gerekmesi ve potansiyel hedef dışı etkilerin tahmin edilip sınırlandırılmasında elimizde tatmin edici bir veri olmaması. off target etkilerini öngöremiyoruz, yani bir yeri düzeltelim derken nereyi bozacağımız henüz belli değil.

isveç'te bir tıbbi genetik hocamız ve ekibi crispr üzerinden başka bir hastalığın tedavisi için çalışıyordu. onların korkuları istenmeyen genlerin susturulması, tümör baskılayıcı bir genin çıkarılması veya bir protoonkogenin aktivasyonu gibi kansere ilerleyebilecek yolaklar üzerinde nasıl bir etkisi olacağını bilmemeleriydi. dolayısıyla hiv tedavisi için de aşılacak çok yol var daha. ama ben umutluyum.
aman trdeki gayler duymasın. zaten kondom kullanmıyorlar şimdi hiç kullanmazlar aq.

neyse iyi gelişme. kız nereden biliyorsunuz bunları?