zenne
konusunun ağırlığı sebebiyle tetiklenmekten korktuğum için yıllardır izlemekten kaçtığım filmdir. filmdi. izledim ve saatlerce ağlamamı durduramadım. bazı kurgu detaylarıyla yoğurulduğunu bilsem de anlatılanın gerçek hikaye olduğunu bildiğim için yaşananlara karşı sinir, öfke,acı,hüzün, ne varsa her şey doldu sineme. çünkü ahmet benim arkadaş çevremden bazılarının da arkadaşı olan birisiydi ve bu hikaye aslında yakınımızda yaşanmıştı. dibimizdeki bi ihtimal olması korkunç hissettiriyor, hep de öyle hissettirdi. çünkü ben ortaokulda idim bu olduğu zaman. duyduğumda muhtemel geleceğim bu galiba deyip çok zor bi dönemden geçmiştim ve o zamanlar kimlik şekillenme dönemleriydi bi de tabi benim için. o yüzden şimdi film olarak baştan sona hikayeyi tekrar izleyince , tüm bu korkuların acıların tetiklenmesi kaçınılmazdı. ancak yine de ahmet'in anısına bunun yapılmış olması beni mutlu ediyor. hikayen asla unutulmayacak ahmet. umarım huzur içinde uyuyorsundur.
belçika'da ingilizce konuşulmuyor
görünce flaman bölgesi adına şaşırdığım başlıktır.
4 yıldır antwerpen belçika'da yaşıyorum ve marketteki-benzinlikteki kasiyerinden, restoranlardaki garsonuna dahası mahallenin zerdevatçısına kadar herkesle şakır şakır rahat şekilde ingilizce konuşuyorum. ve bu ben felemekçede akıcı olana kadar da muhtemelen böyle devam edecek.
flaman bölgesindeki nüfus ana dilleriymişcesine muazzam bir ingilizce bilgisine sahip. ancak tabii bütün dünyada olduğu gibi fransızca konuşulan valon bölgesi ve brüksel başkent bölgesinde bahsedildiği üzere aynı değil. fransızca konuşulan yerlerde ingilizce'ye karşı garip bir tutum var. resmen dil faşistliği yapılıyor bence ana dili franızca olan bölglerde ve ille de fransızca konuşacaksın diye inatlaşıyorlar.
valon bölgesinde felemenkçe ve almanca da bu ülkenin resmi dillerinden olmasına rağmen felemenkçe soru sorulduğunda ısrarla fransızca cevap veren insanlar da gördüm ne yazık ki. hadi bana ingilizce konuşmadın anladım da ülkenin diğer resmi dillerini de kale almadan ısrarla ve rahatsız edici bir tavırla fransızcada diretmeni anlayamadım be insancık!
o yüzden gezme daveti gelmedikçe ne brüksele ne de valon bölgesine gitmiyorum çünkü gerçekten flaman bölgesi dışında turistik noktalarda değilseniz ingilizce ile iletişim kurmak bir külfet haline geliyor.
iz bırakan özlü sözler
et giren yere dert girmezmiş.
öğrendikten sonra hayat mottosu haline getiren (bkz:
nstrgt)
türkiye pazarından ayrılma kararı alan markalar
yaklaşık üç yıl önce ayrılmış bir dünya markası için (bkz:
nstrgt)
fetiş
sex bir yemekse fetiş onun lezzetine lezzet katan baharatıdır. yani damak tadına göre de değişkenlik gösterdiği için herkes aynı tatlardan hoşlanmayabilir.
aids'e rağmen korunmadan seks yapmak
prep kullanımı ile sadece hıv'den korunabildiğiniz için çok eşliğe devam ettiğiniz takdirde,cinsel yolla bulaşan (bel soğuklugu vb.) diğer hastalık riskleri devam edeceği için kondom kullanmaya devam etmekte fayda vardır.
yurtdışında yaşayan yazarlar
belçika şubesini açarak dahil olduğum gruptur. şu korona trajedisi sonlansa da belçika'ya benim eve zirveye gelseniz keşke.
çirkin gaylere tavsiyeler
sizi çirkin kategorisine koyanın sadece kendi kıstaslarına göre kategorilendirdiğini unuttuğunuz an kendinize haksızlık yapmış olursunuz. sabit tanımı olması mümkün olmayan güzelliğe bu kadar takıntılı olmamakta fayda var.
ama illaki bir şekilde kendimi beğendireceğim diyorsanız da bol bol squat yapmanızı tavsiye ederim. illa elde edeceğim diye tutturduğunuz için yüzünüzle olmasa da götünüzle şansınızı denersiniz. çünkü o kafadaki insanlara ulaşmanın üç seçeneği var. yüz, sik, göt. ilk ikisine müdahale şansınız pek olmadığından ötürü squata devam!
çoklu kişilik bozukluğu
bunu tema olarak esas alan split filmini çok sevmekle beraber , sahip olan kişinin omuzlarında ağır bir yük olduğnu söylemeden geçemeyeğim.
yeni akit
çöp zihinlerce üretilen içeriklerinden ötürü götümü silmeye bile layık görmeyeceğim kadar değersiz bir kağıt parçası olup, sadece kağıt israfıdır.
almanya'da 100 pasife 1 aktif düşüyor olması
kaynak : pasif olma organı
homojen dergi 14. sayı
bazı yazıların başlıklarıyla bile merak uyandırdığı sayıdır.
umarım herkes benim gibi tek tek okuyordur tüm yazılanları. bu günlerde böyle içeriklere fazlasıyla ihtiyacımız olduğunu düşünürsek tam zamanında çıktı sayı diyebiliriz.
bir sonraki sayıda yazar sayımız da artar umarım.
eurovision 2020
çocukluğumdan beri severek izlediğim bu yarışmayı canlı izleme hayalimin neredeyse gerçek olacağı bu seneki etkinliğiydi. bu sene belçika'ya taşınmıştım ve yarışma da rotterdam'da. bir / bir buçuk saatlik yol. ama virüs yüzünden, tehlike geçti deseler de katılmamaya karar verdim. küçük bir hayalim gerçek olacaktı. ama olamayacak , belki seneye gerçek olur.
neyse...
iki üç favorim var, gerisi gene faso fiso.
bulgaria / tears getting sober
greece / super girl
denmark / yes
germany / violet thing
russia / uno
pişik
alınan kilolarla birlikte bedavadan gelen beladir. düzenli olarak olduğumdur. her gün duş alan ve sürekli iç çamaşır değiştiren birisi olsam da sürekli hareket halinde olduğum için olup durduğumdur. çok can yakan, aşırı yanma yapandır. bıktığımdır. belçika gibi soğuk bir memlekette nasıl olduğumu anlayamadığımdır.
aşk ı memnu
yayınlandığı dönemde hiç izlemediğim ancak izlemeye bir kaç ay önce başladığım ve az önce final bölümünü bitirdiğim dizidir. türk yapımları içerisinde bu kadar geç izlediğime pişman edecek bir esermiş.
not: bu entry gözyaşları içinde yazılmıştır. yüreğim parça pinçik şuanda...
9 şubat istanbul ayı sözlük zirvesi
sözlüğün son zirveci yazarı gibi hissettim kendimi. son bir iki zirve benim düzenlediğimdi. ki bu sayede çok güzel insanlarla tanıştım. sonuncusu eurovision zirvesiydi. yenisi geldi bile, mayısta 2020 eurovision var. bir sıkıntı çıkmazsa bu sene hollanda'dakine gideceğim. türkiye'den ayrılmamış olsam direk bu sene için de bir tane daha düzenlerdim. benim anlamadığım, kolay bir şey olmasına ve istek olmasına rağmen kimsenin düzenlememesidir. bakarsınız belçika'da düzenlerim bir tane ayı sözlük zirvesi ona gelirsiniz olmaz mı tontişler?
2020 yılından beklentiler
2019 yılı kendimi çok severek geçirdiğim bir yıl oldu. bu da hem kendimi hem de çevremdeki insanları mutlu etmeme yetti. 2020'de kendimi daha çok sevip daha da mutlu olmayı ve etmeyi umuyorum. herkesin de en önce kendini sevemeyi başarabilmesini umuyorum.
tek gecelik ilişki
bazen bu ilişki türüne tecavüz muamelesi yapıldığını düşündüğüm ikili veya daha çoklu insan ilişkisidir.
duygusal bir bağ kurmak istemeyen kişiler, başta fiziksel olmak üzere farklı konularda ilgilerini çeken kişilerle sadece cinsel deneyimler yaşamak istiyor olabilir. bunu da zoraki olmayan yollarla yaptıklarında bu neden problem oluşturan bir şeye dönüşür anlamıyorum. sanki partner ya da partnerlere tecavüz ediliyormuş edasıyla durumdan bir mağduriyet yaratılmaya çalışılıyor. kimseyi istemediği bir şeye maruz bırakmayan bir ilişki ise yaşanan,kimsenin bundan bir acı, üzüntü, elem, keder, mağduriyet, aşağılık kompleksi hissiyati çıkartmasına mahal yok.
gürültü kirliliği
bu tamlamayı duyduğumda aklıma artık sadece minibüsçülerin geldiği negatif ses oluşumudur.
uzlaşı yanlısı olan ben, yolcu çekmek adına farazi şekilde basılan her kornada aracın camını çerçevesini indiresim, şoförünü çöpe atasım geliyor.
belçika
hayatımın "sil baştan" seçeneğidir, sıfır noktasıdır, yeni yuvamdır. yıllardır istediğim tüm bağlarından arınma, her şeyi ve herkesi geride bırakarak saf özgürlüğün hissiyle her şeye yeniden başlama hayalime kavuşacağım yerdir.
zaten özleme duygusu olmayan bir insan olarak arkamda bıraktıklarımdan üzüntü duymayacağımı bilerek gidiyorum. gelmişimi geçmişimi, anılarımı, sevinçlerimi üzüntülerimi, iyi ki ve keşkelerimi, herkesi ve her şeyi bırakarak, geleceğimi yanıma alarak büyük umutlarla gidiyorum. gerçek beni asla ama asla anlayamayacak ailemin, bir kaç esaslı dost dışında sadece yargılamaya odaklı,empati, hoşgörü ve nezaket yoksunu çevremin ve gidişatından hiç hoşlanmadığım toplumun beni istediğim hayatı yaşamama engel olan bağlarından koparak gidiyorum.
gelecekte neler olur bilmiyorum ama geri dönmek zorunda kalmamayı umarak gidiyorum. belçika'da dilediğim yaşama kavuşabilmek dileğiyle gidiyorum.