belçika'da ingilizce konuşulmuyor

belçika'ya giderseniz bir gün,

uluslararası havalimanlarında dahil ingilizce konuşulmamakta. bu bilinçli bir hareket, uluslararası havalimanında da olsanız, uluslararası tren garında olsanız hiç farketmez, el kol hareketi yaparlar, bu kadar ketumlar, fransızca ve flemenkçe yazılar mevcut her yerde.

ama hollanda bu şekilde değil, amsterdam bam başka zaten, çok iyi şekilde ingilizce konuşmaktalar, ayrıca çok yardım severler,

(bkz:amsterdam)
bir de avrupa birliğinin başkenti olmuş, ancak dışarıdan gelenlere ketumlar, veya kendi dillerini dikte ediyorlar, süper ingilizce bilseniz dahi anlaşamazsınız, o derece ketum bir ülke ve şehir. bildiğinizi de unutursunuz.

yardım sever değiller, asıl hollandallılar yardım sever

(bkz:amsterdam)
antwerpen bölgesinde fransızca ve hollanda dili dışında başka dil duymadım. brüksel'de çok az ingilizce duydum onu da konuşan zaten turist tayfa. boğucu, resmi, sıkıcı bir ülke. ingiltere ve hollanda'yı tek geçerim.
bence avrupanın başkenti amsterdam olmalıydı,

(bkz:amsterdam)
ben ab vatandaşıyım, bulgar vatandaşıyım, ama avrupa birliğinin başkentinde iletişim kurulamıyor, tam bir rezil durum, ne ingilizce konuşuyorlar ne de başka bir dil,

avrupa başkenti burası!
gerçekten ne kadar güzel dertler varmış. beylikdüzü metrobüsüne binmeden hemen önce türkçe bilmeyen (işin garibi ingilizce de bilmeyen) arap kökenli insanlara yardımcı olmaya çalıştıktan beş dakika sonra maruz kaldığım en tatlı hiciv oldu bu başlık. saygı duyarım (ben de kimsem artık...)

*
evet çok manidar olmuş, ama maalesef böyle, türkiyede türkçe konuşamamak gibi...
görünce flaman bölgesi adına şaşırdığım başlıktır.

4 yıldır antwerpen belçika'da yaşıyorum ve marketteki-benzinlikteki kasiyerinden, restoranlardaki garsonuna dahası mahallenin zerdevatçısına kadar herkesle şakır şakır rahat şekilde ingilizce konuşuyorum. ve bu ben felemekçede akıcı olana kadar da muhtemelen böyle devam edecek.

flaman bölgesindeki nüfus ana dilleriymişcesine muazzam bir ingilizce bilgisine sahip. ancak tabii bütün dünyada olduğu gibi fransızca konuşulan valon bölgesi ve brüksel başkent bölgesinde bahsedildiği üzere aynı değil. fransızca konuşulan yerlerde ingilizce'ye karşı garip bir tutum var. resmen dil faşistliği yapılıyor bence ana dili franızca olan bölglerde ve ille de fransızca konuşacaksın diye inatlaşıyorlar.

valon bölgesinde felemenkçe ve almanca da bu ülkenin resmi dillerinden olmasına rağmen felemenkçe soru sorulduğunda ısrarla fransızca cevap veren insanlar da gördüm ne yazık ki. hadi bana ingilizce konuşmadın anladım da ülkenin diğer resmi dillerini de kale almadan ısrarla ve rahatsız edici bir tavırla fransızcada diretmeni anlayamadım be insancık!

o yüzden gezme daveti gelmedikçe ne brüksele ne de valon bölgesine gitmiyorum çünkü gerçekten flaman bölgesi dışında turistik noktalarda değilseniz ingilizce ile iletişim kurmak bir külfet haline geliyor.