tüfek mikrop ve çelik

kaliforniya üniversitesi'nden profesör jared diamond'un 30 yıllık çalışmasını kaleme aldığı kitap. ülkemizde tübitak yayınları basım haklarını almıştır.
yazar bugunkü medeniyetin temellerini araştırır. 26 yaşında yeni gine'ye bir kuş gözlemcisi olarak giden yazar oradaki yerli insanlarla da iyi ilişkiler kurmuştur. oradaki yerlilerden jali ile yakın arkadaştır. (gey olarak değil ama) jali'nin bir sorusu üzerine bu araştırma yapılmış ve bu kitap ortaya çıkmıştır. soru şudur? beyazların bu kadar fazla olanakları varken biz yerlilerin neden yok? yani ne oldu da beyaz ırk bu kadar hızlı ilerlemişken yerliler bu gelişmeyi sağlayamadı.

bu soruyu yanıtlayabilmek için bir çok farklı ülkeye seyahatler gerçekleştirmiştir diamond. aztek, maya, inka ülkelerinin nasıl fetih edildiklerinden; bugünkü japon ve çin uykarlıklarının temellerini; bilimsel araştırmalar ışığında incelemiş ve birçok esrarı aydınlatmıştır. örneğin japonlar her ne kadar kendilerini saf ırk olan ainulardan olarak kabul etsede; genetik bilimi japonların korelilerden onlarında çinden geldiğini söylemektedir.

tüfek, mikrop ve çelik...beyaz ırkın dünyaya tahakküm etmesini sağlayan araçlardır. çelik ile kılıçlar yapıldı, oysa kızılderililer daha bronz kullanmakta idi. yerli ülkelerinde madenlerde bulunmaktaydı oysaki. barutu ilk olarak çinliler buldu, araplar ateşli silaha çevirdi, tüfek ise avrupada ortaya çıktı. neden yerliler yapamadı bunu? ve mikrop... yerlilere hediye olarak avrupadaki çiçek hastahanelerinden getirilen battaniyeler ile kitleler öldürülmüştü. neden bağışıklık sistemleri gelişmemiştir.

15. yüzyılda başta salmanaca üniversitesi olmak üzere bir çok kişi ve kurum yerlilerin hayvan olmadıklarını, kendileri gibi insan olduklarını ispatlamaya çalışıyordu. yeterki daha fazla katledilemesinler diye. onlara okuma yazma öğrettiler, keman gibi enstrümanlar öğrettiler, silah kullanabildiler. ancak katliamın önüne geçebildiklerinde çok geçti. yerliler zeka olarak kendilerini ispatlamışlardı. peki neden onlar bu icatları geliştiremediler.

özetle cevap beyazların coğrafya ve tarihlerinde idi. medeniyete giden yol yazara göre tarımdan ve daha sonra hayvancılıktan geçmektedir. tarım nüfus patlamaları yaratır, nüfus devletleri ortaya çıkarır, rekabet icatları getirir gibi bir döngü söz konusudur. mezopotamya ilk olarak tarım yapılan yerdir. ilk devletler burda kurulmuştur. buğday ekimi yapılmaktadır. buğday tohumları yerlere serpilerek kolayca üretilebilir. oysa amerikan yerlilerinin elindeki kabak yada patates böyle değildir. ayrıca toprağı sürmeye yarayan at, öküz gibi hayvanlar da yerlilerin elinde yoktur. verimsizlik söz konusudur...

tabiki bu anlatım oldukça özet; kitabı tavsiye ederim. son derece akıcı ve merak uyandırıcı.