yanılsama

algı mekanizmasının, alıcıdan veya vericiden kaynaklanan sorun dolayısıyla olması gerektiği gibi olmadığı durumun adı.
olmayanın var veya var olanın yok olabilme durumu da denilebilir.
eşcinsellikte bunun izdüşümü:
eğer kişi eşcinselliğinden ötürü kendini suçlu hissederse, bunun gizli kalmasını, bunun bir günah olmasını kabul ederse ve daha kötüsü bu kabulü yaşatırsa ortaya şöyle bir şey çıkar:
bir gün bir arkadaşım, kalabalık bir ortamdayız, bunun morali sıfır, sevgilisiyle arasında problemi varmış (gay olduğunu sonradan öğrendim); patlama noktasına yakın bir yerde, yanıma geldi, kağıda bir şeyler yazdı ve bana verdi. kağıtta aynen şöyle yazıyordu: ben gayim!!!
kağıdı cebime sıkıştırdım, hiçbir şey olmamış gibi ortama devam ettim. daha sonra yalnız kaldık ve bana içini boşalttı.
kendisi benim gay olduğumdan hala bihaber. ona söylemedim çünkü, yaptığı şeyin üzerine çok düşündüm.
şimdiye kadar hiçbir arkadaşım, yanıma gelip, ağlayan bir suratla, kağıda "ben heteroseksüelim" yazıp elime vermedi!
haksızlık!
eğer bir eşcinsel kendini suçlu hissederse, bunu hissettirirse; büyüklerimiz için eşcinsel olmak kanserden daha beter olmaya devam edecektir.
var olmayanı var göstermek veyahut var olanı var göstermemek, yani yanılsama yaratmak çoğu zaman gereksiz ve zararlıdır.
(bkz: tayyip erdoğanın ağzından duyduğumuz herhangi bir şey! )