ankara'daki taksicilerin ingilizce öğrenmesi

2 Entry Daha
bir gün birine bindim, tunalı'dan anıttepe'ye gitmeye çalışıyorum; hiç muhattap olmayacağımı düşünerekten mutlu mutlu müzik dinliyorum ama adam ısrarla bir şeyler anlatmaya çalışmaya başlayınca kendisine odaklanmak durumunda kaldım. öğrenci olup olmadığım sorusuyla başladı her şey tabii. ingilizce öğretmenliği okuduğumu söylediğim de adamın gözlerinde ki ışığı hiçbir zaman unutabileceğimi sanmıyorum ve 'eyvah' demeye o an başlamıştım ki çok sürmedi, 2 yıl avustralya'da işçi olarak çalıştığını ingilizce anlatmaya başladı. başta ne diyor ki acaba bu, hangi dil bu dememe sebep oldu çünkü içinden bir kaç ingilizce kelimeyi seçebiliyorsunuz ama farklı bir dil; kendine ait yapay bir dilmiş gibi hissetmesine sebep oluyor adamın. durum öyle olunca, kendisiyla ingilizce konuşmaya başladık ama o hala o yapay diliyle 2 yıl avustralya'da kaldığını anlatmaya çalışıyordu, bunu fark ettiğim de 'ha, şimdi anladım ama kendinizi yanlış ifade ediyorsunuz' dediğim de bana sen anlamazsın ama yabancılar anlayabiliyor şeklinde küstahça cevap veren ingilizce yoksunu taksiciye buradan selamlar.
1 Entry Daha