zulümden zulüme fark olduğunu anlamayanlar için bir örnek vermek gerekirse.
saddam hüseyin tarafından 1989 yılında kuzey irak a bulunan halepçe kasabasında orantısız güç kullanarak masum kürt halkına karşı yapılan hareket zulümdür. bu zulümden kaçanları sınır kapılarını açarak ülkede korumaya alan iyi niyettir.
bu iyi niyetin ardından filizlenen akımın ardından bağımsızlık istemek özerklik ilan etmen hıyanettir; sırttan bıçaklamadır.
bu ihanetin ardından masum bebelerin; hamile kadınların; gencecik bedenlerin hayatına kastetmek alçaklıkltır.
bu alçaklık karşısında kendi ülkeni birliğini savunmaya çalışmak zulüm değil haktır.
bianet.org/galeri/duvar-yazilari-taksim-istanbul?page=1
adresinde verilen örneklede neden ben çerkezi ana dilde eğitim istiyorum ne olmuş; ben lazım kendi 3 renkli bayrağımı daha çok seviyorum ne olmuş gibi ibarelerin bulunmaması yine iyi niyetin bir göstergesidir. kısacası sen hakkını demokratik yolla değil kanla kurşunla almaya çalışacaksın; karşılığını aynı şekilde alında ben faşist ve tahammülsüz olacağım öyle mi? 80.000 kişinin katiline sayın diye hitap edeceksin bu ülkeyi kuran esaretten kurtaran adama diktatör... kusura bakmayın ama yok öyle bir dünya...