ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
insanin kendinden bi haber olması çok kötü bir durum. belki aynı şeyleri çokça tekrar tekrar sormaktan artık hiç bir cevaptan emin olamıyorum. irade felci gibi birsey. ama arkama bakıyorum zaman geçiyormuş .

sanki ogrendiklerim bana yeni birsey kattı ama ne faydası var daha fazlasını ogrensem ne olacak?ne diyebilirim ki tembellik mi korkaklık mi anlayana kadar ömür bitecek herhalde
bazen en son haber sitesindeki salak saçma yorumları okuyup boş beleş hiç bir bilgisi olmadan sallayan tiplerin yorumlarına önce s*ktiri sonra eksiyi basıyorum ilk eksi ya da skora etki eden eksiler içimin yağlarını eritiyor. sitenin kendisi trol zaten
9 aydır seks yapmadım. barut fıçısı gibi her an patlamaya hazırım. sürekli erekteyim. o kadar fenayım ki aktif bir birey olarak ve daha önce pasif bir deneyim yaşamamış olmama rağmen deliler gibi pasif olup bir erkeğin beni altında çatır çatır becermesini istiyorum. yanıyorum be.
aslında çaylak olduğum için burada görünmeyebilir yazdıklarım.
o adamla geçen sene sonbaharda, ben tam ankara'ya geldiğimde tanışmıştım. ki o günlerde flört ettiğim başka birisi de vardı ama ciddi değildim, o başka bir çocukla ortada ciddi bir cinsellik de olmamıştı.
kısacası biz bu yeni adamla, ona k diyelim, tanıştıktan sonra beni çok sevdi. ben de onu sevdim. görüntüsü hoştu, yaşın kaç dediğimde hep 39-45 arası derdi. önce ben istemememe rağmen bana pahalı denebilecek hediyeler aldı. tamam, bunlar güzel. ama yine okulumla bazı sorunlarım vardı, onlarda yardımcı oldu. adam bildiğin babalık yapıyordu bana ve ben bunu istemezdim. bir sevgili istemiştim ben, sugar daddy falan değil. sonra yurtdışına gittim, orada belli bir sorundan dolayı üç ay mahsur kaldım. k beni türkiye'ye geri getirmek için çok uğraştı. herşeyini verdi benim için. ve bu arada onun gerçek yaşını öğrendim. 68, lan. ne yapabilirim? ülkeye döndüm. içimde minnettarlık ve borçluluk dışında hiçbir his yoktu. oysa o sex yapmak isterdi. çok bakımlı, ileri görüşlüydü ama içim hiç ısınmadı. sonra bu soğukluktan dolayı onunla çok kavga ettik. her kavgada lütfen çık hayatımdan diyordu. ben de tamam derdim ama eşyalarımı toplamaya başladığımda odaya girip kendisi gitmemem için yalvarırdı. ya adam, bir güzel falan da değilim, sen benden daha iyilerini hakkediyorsun diyorum bazen içimden. ama işte yine bunları onun yazlığından yazıyorum. yoruldum sevmediğim birinin dudağına dokunmaktan. orospu ruhlu falan da değilim. eski sevgilimle 6 ay beraber olduk ve o yurtdışına gittiği için ayrılmak zorunda kaldık. ama bu adamla bir senedir hiç mutlu değilim. onu mutlu edebiliyor muyum? evet. onu aldaymıyorum, onun karşısında bana ettiği yardımlardan dolayı bir vefa borcumun olduğunu da biliyorum ve o borcu ödemeye çalışıyorum. yine de içimdeki soğukluğu gideremiyorum...
btp başkanı haydar baş'in oğlu hüseyin baştan çok hoşlanıyorum.
ne zaman birini gerçekten hoş bulsam konuşmuyor muhatap olmuyorum hatta iş ters davranmaya bile gidiyor.

bir keresinde yine böyle biri vardı yaklaşık 1 sene birlikte çalıştık muhatap olmamaya calisiyorum yüzünde mi gözünde mi bisey cıkmis hiç ilgilenmiyorum inan 1 hafta yüzüne bakmadım neden çünkü öyle daha bi güzel çekici olmus içim erimiş

dıştan ise tam bir moron gibiydim halbuki bıraksam kendimi biraz onla ilgilensem ne olurdu. o gittikten sonra rüyamda birkaç kez özür dileyip onu aslında sevdiğimi söylemiştim ağlayarak uyandım

ne bastırılmışlık be .sonunda hiçbir şey de olmadı. şefkat gosteremedim beni görmenden de çok korktum beğenilmemekten alay edilmekten .

halbuki kendimi hor görüyordum
sürekli instagram, pinterest ve twitter gibi sosyal medyalarda gördüğüm kaslı erkek fotoğrafları self body shaming yapmama sebep olup duruyor ama bakmadan da edemiyorum. hep onlar gibi vücudum olsun istiyorum ama bunun için herhangi bir çaba sarf edemiyorum çünkü aile evindeyim. herhangi bir işim gücüm yok, okul yok, düzgün bir spor salonu bulamıyorum, arkadaşım yok, kendimle uğraşasım gelmiyor, vakit ayırmak istemiyorum, bir düzenin parçası olmak istemiyorum.

kendimi bildim bileli hep zayıf bir çocuktum, büyüdüm yine aynıyım. eskiden sorun etmezdim ama büyüyünce ve diğer insanları görünce vücudumdan çok utanıyorum. sanki kimse beni beğenmiyormuş gibi hissediyorum ya da çok çirkinmişim gibi geliyor. en yüksek gördüğüm kilo 57 o da 11. sınıftaydı. lisenin son senesinde annemin tıp kazanma baskısı, okuldakilerin beni dışlaması, dershane hocamın bana ibne diye bakışları arkadaşlarım da ha keza o konuyu hiç katmıyorum, tüm bu sebeplerden dolayı 48 kiloya kadar düştüm sonrasında bir daha asla toplayamadım kendimi. üniversiteye gidince sıkıntılarımdan dolayı ve arkadaş ortamı sebebiyle sigaraya başladım. ara ara bırakma girişimlerim oldu ama hiçbir zaman 3 aydan fazla bırakamadım. geçen dönem 53 kiloyu gördüm spor ve düzenli beslenme, uyku ile ama okul tatil olunca tekrardan 50 kiloya kadar düştüm ve yaptığım o kaslar bile eridi gitti.
yaz boyunca hep kendime body shaming yaptım. annemler yüzme öğrenmem için havuza yazdırdı düzenli gidiyordum lakin orada da kaslı ya da iri ama fit vücutlu insanlar yüzünden yine kendime body shaming yaptığım için bir ay dayanabildim ve sonrasında bıraktım.

şimdi çok üzülüyorum sigaraya başladığım için, kendime dikkat etmediğim için, yemek yemek yerine kıyafete para harcadığım için. keşke demek istemiyorum ama giden zamanı geri alabilsem ve hayatımı daha düzenli, sağlıklı hale getirebilsem. bu entry hem itiraf, hem yazarak içimdekileri dökmek adına yazdım. çok rahatladım niye bilmiyorum. belki sadece sessizce birilerine anlatmaya ihtiyacım vardı.

son olarak kendime söz vermek istiyorum, bundan sonra hayatımı daha düzenli hale getireceğim. mesela okula gidince tekrar havuza üyelik yaptıracağım, üyeliğimi açtırıp spor salonuna devam edeceğim, günde bir saat kitap okuyacağım, derslerime düzenli çalışacağım, düzenli beslenmeye dikkat edeceğim. umarım istediğim kiloya ulaşırım ve derslerimde başarılı olurum. başka da bir şey istemiyorum açıkçası.
bugün bu tarz videolar izledim hep

çünkü itiraf etmek gerekirse sporu ve güreş sporunu severim.
facebook devri her ne kadar geçmiş olsa da tercihlerimden dolayı kapatmamak için direniyorum. olgun seven biri olarak, telepatik yollarla hoşlandığım kişinin ara sıra beni stalklıyor olabilme ihtimaline karşı bazen imalı paylaşımlarda bulunuyorum. bunun dışında asla ortamla alakalı bir etkileşime girmedim ve yapacak olsam bile bunu gerçek hesabımdan yapmam. bilen bilir, tek bi kişiyle bile konuştuktan sonra ortamdan istekler yapmaya başlar. bu yüzden alogaritmam tertemiz.


pek öyle mesaj alan biri değilim. nasıl olduysa dün bi arkadaşlık isteği geldi. gelen istek bir kadın profiline ait. bütün resimleri dekolteli, fake olduğu bariz belli yani. profil mayısta açılmış, ondan sonra seri paylaşıma başlanmış. göstermelik birkaç kişi de eklenmiş. bazı resimlerinin altında "çok güzelsin" "aşık oldum" "ne güzel gülüyorsun" tarzı abazalık içeren yorumlar vardı. akşam face'a girdiğimde tam da düşündüğüm şey oldu; slm diye mesaj atmıştı.

as deyip çıkmıştım. sabah baktım rahatsız etmiyorum umarım, seninle tanışmak istiyorum diye mesaj atmıştı. tabii burada yazdığım gibi yazmıyordu. kocaeli'de yaşıyorum sende oşlandım diyor. yazım tarzını nedense bana bizim buranın yaşlılarına benzettim. hani yumuşak g yerine y yazan tipler var ya öyle yazıyor hatta genel olarak düzgün kullanamıyor kelimeleri. ben de salağa yattım belki bir ipcucu yakalarım diye ama olmadı. onun niyeti benden xx almaktı, karşılıklı ratlayalım, ilimizin arasında kalacak şekilde yazmıştı. her ne kadar kadınlarla münasebetim olmasa da, bir kadının karşılıklı rahatlayalım diyemeyeceğini düşünüyorum. çünkü kadınların orgazm süreci farklı bir olay, karşılıklı rahatlayalım derken aklıma direkt erkek erkeğe boşalmak geliyor. neyse, sanal sevmiyorum dedim. ben onu yazdıktan sonra daha da yazmadı.

şimdi kafamda bir sürü soru dönüyor. belli ki beni tanıyan biri. yazım şekline bakılırsa olgun biri. eski takıldıklarımdan biri olduğunu hiç sanmıyorum. bakıştığım bir kişi var,o olabilir mi diyorum ama o da okumuş etmiş biri, o kadar berbat yazmaz o. muhabbetim olmayan biriyse, bu sefer olgun sevdiğimi nereden biliyor. şu an acaip merak ediyorum kim olduğunu ve ne yazık ki asla öğrenemeyeceğim. bu tür durumlarda kimse benim demez çünkü.
çok saçma bi arayış aralığım var ya gençler yada 50 üstü amcalar ah ah.
yaz bitti diye üzülüyordum ama bugün gri eşofmanli bir erkek gördüm ve yılın en güzel kısmının yeni başladığını farkettim ^_^
kafa olarak mi yasliyim yoksa bedenen mi yoksa kendi yasitlarimin yaptigi seyleri mi sevmiyorum bilemiyorum ama ne bara gidip sabaha kadar eglenmekten zevk aliyorum ne de gece macka parki gibi yerlerde oturup bira icmekten. daha cok kahve icip sohbet etmekten, degisik yeni yemekler denemekten, yeni yerler gormekten hoslaniyorum. bir de empati kuramayan, karsidakinin ne hissettigini dusunmeyen insanlardan, dusunmeden cumle kuran aptallardan nefret ediyorum. sessizlik de bazen cok sey anlatabilir, iyi ya da kotu.
profil sitelerinde bazı kişilerin profillerinde o kadar kötü çekilmiş fotolar görüyorum ki, hani bir insan kendini bu kadar boktan gösteren fotoları neden partner bulmak için girdiği bir yere koyar ki diyorum.

ağzı burnu kaymış, ışığı kötü, görüntü kalitesi kötü veya arka fonunda çok garip şeyler olan fotolar var. kısmet arıyorsunuz, azıcık özenin ulan.
sevgilimle bir suredir aramıza üçüncü alıyoruz ve ilişkimize harika bir dinamizm kattı. merak eden versatil pasifler yazabilir
sadece citti pasiv sevsem de bazen ardımı kıllı 90 yaş üzeri aktiflere dövdürmeyi düşlüyorum.
tabi ki asla asla dememek gerekiyor onu da biliyorum. ama çitti pasif gibisi yok
itiraf ediyorum, sözlük : ortaokulda efemine davranışları olan bir arkadaşımın o'na bakınca bana hissettirdiklerini hatırlıyorum ve içimde kadınlara hissetmediğim ve hiç de hissedemeyeceğim garip bir şey hissediyorum . evet, aranıza gizlice sızmış 25 yaşında bir heteroseksüelim(?). kısaca sorgulamadayım...
okudugum okulu biraktim, ailem bilmiyor. sinava tekrardan hazirlaniyorum, sonucu kotu olursa her sey boka saricak.
evliyim ya. maalesef evliyim. karimi da seviyorum ama ona acilamiyorum bu konuda. biseksuel oldugumu ne zaman soylerim bilmiyorum.
bazen bosanmayi dusunuyorum cunku biseksuelligimi doyasiya yasamak istiyorum. ancak duzenli hayatima da kiyamiyorum.
boyle iste.
benim için çok kritik bir iç dökme seansı olacak…

yaklaşık 5 aylık bir ilişkim var ve artan tartışmalardan dolayı 1 hafta önce ayrılıktan döndük ve 1 haftadır onunla her şey çok iyi gidiyor. ancak başka bir çocuk var sözlük…

1 aydır pas niteliğinde rahatsız edici olmayan şekilde mesajlar atıyor bi şekilde geçiştiriyorum ama o kadar yakışıklı ki. ama şu an beraber olduğum kişinin aksine story'e üstsüz resimler atan, spor yapan bir tip, saçını bi dönem boyatmış mesela, biraz marjinal ve ilişki anlamında bana hiç güven vermedi. tam bir fuckboy gibi duruyor. adam akıllı tanışmadık.

mesajlarını görmemek için genel klasörüne attım. dayanamayıp görüldü olmadan okudum, 2 gün önce “tanışmak için yazardım ama engel yemek istemiyorum *smiley*” yazmış… bir içim gitti sözlük.

sevgilimin de şöyle bir huyu var. ters bir şeyler olunca hemen hissediyor, ayrılmayı düşünürken de bu çocuk aklımdaydı ve başka biri mi var sürekli stalkladığın falan dedi. gönül gözü epey açık bir çocuk.

allah'ım biriniz yol göstersin aklımı yiyeceğim.
  • /
  • 181