ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
sevgilim mastürbasyonu yasakladığı için eskort tutuyorum.
hacc yaparken çadırda uyuyorduk. uyumak için kafamı yere koyduğunda babamın ihramının altından kocaman penisini gördüm. oha, devasaydı.
kendi sesimi kayıttan dinlediğimde kim bu yavşak diyorum.
20li yaşların başındayım, geç kalmış hissediyorum. daha bu yaz mezun oldum. ama yine de hayata geç kaldığımı hissediyorum. üni hayatım pandemi ve deprem yüzünden uzaktan geçti. pek bişey yaşayamadım. bu aralar çok öfkeliyim. bitirmem gereken yl derslerim var.
özlüyorum ayrıca hem de çok. ama neyi özlediğimi bilmiyorum. gerçekten bir yere ait değilim. kendimi de pek sevmem.
geçenlerde bir çocukla date e çıktım. normalde 3 kere dışarda görüşmeden eve kimseyi çağırmama kararı vermiştim ama hava da çok soğuk olunca 2. buluşmadan sonra eve çağırdım. ne dinlediğimiz müzikler, ne izlediğimiz diziler filmler hiçbir zevkimiz uyuşmuyor. altyazılı film de izlemeyi sevmiyorum deyince neyse istediğini aç dedim. sevdiği bir türk dizisinin ilk bölümünü açtı bayılacaksın diyerek. mecbur izledik beraber. ertesi gün mesaj atıp birbirimize uygun olmadığımızı söyledim. tek sıkıntı şu an dizinin 10. bölümünü izliyor olmam :(
yıllar sonra sözlüğe geldim. yahu buraları mı unuttum artık bilemiyorum ama tanıdık yüzler de yok sanki. bilemedim. yalnız özlemişim de buraları, o ayrı.
biriyle geçen yıl date yaptım. masum biriydi. mühendisti aşırı çekici gelmişti. zaten bu küçük şehirde birini bulmak çok zorr. bu sene malum turuncuda denk geldim. buz muz biseyler yazmış profiline. konuştum kesinlikle o idi. nasıl böyle olur diye çok üzüldüm. itiraf kısmı burada başlıyor; böyle birine dönüşmekten çok korkuyorum. açıkçası sigara içmeyi de bilmem ama bağımlı olmak korkunç bişe
bugün ilk defa trans bir erkekle date e çıktım. harika bir gün geçirdim. biraz abayı yaktım lan.
bu bir mallık itirafıdır, bilmem kaç kez aldatan sevgiliyi affettim. bugün bana başkasından hoşlandığını söyledi.
2022 sularında üniversitede sınıftan birine çok pis aşık oldum, hetero çıktı, o senenin aralık ayı hayatımda milattır boku yediğimi o ara anladım yani. zaten o zamandan beri hayatımda iyi anlamda da bi halt değişmedi. sene oldu 2025, ailevi durumlar dolayısıyla antalya merkeze taşındım, o zamandan beri o kişiyle bir daha buluşmaya başladım nasıl olduğunu ben de anlamadım, en son akşamın bir vakti çağırdı bi de içmeye gittim, yeniden fark ettim yani hayvan gibi seviyorum. ne diyeyim, bu milletin lügatı sağlamdır, boşa deyiş söylemezler, işte bu milletin birer ferdi olagelmiş ataların dediği gibi, "tay sikildiği çayı özlermiş!".
gündelik yaşamın telaşı yeterince zorlarken uzun zaman sonra derinden yoruldum, bu öyle bir yorgunluk ki geçmişimden bugüne her şeyi teker teker önüme serdi. varoluşum bir yana üstüne yıllardır fiziksel bir rahatsızlıkla boğuşuyorum ki insan kendini cennetin krallığı filmindeki kudüs kralı baldwin gibi hissediyor. ötekiyim, bulunduğum her yerde çevremdeki herkesten daha başarılı olmak zorundayım, herkesten daha fazla çabalamak ve herkesin gözünde yine herkesten daha "iyi" bir insan olmak zorundayım, aksi halde ben "öteki" olanım, en ufak hatamda bu halim yüzüme çarpılacak ama aynı zamanda bu halimle karşısına çeşit çeşit engeller koyulanım. dışarıda kimsenin empati yapmasını da beklediğim yok, çünkü mümkün değil dahası yaşamı boyunca "düz" ve makbul varoluşa sahip insanların yaptığı basit tavsiyeler midemi bulandırıyor, ne de olsa "bekara karı boşamak kolay". yaşadığım süreçte her zaman daha iyisinin hayalini kurdum, özellikle daha iyi, adil ve merhametli bir dünya ancak gerçekte var olanı da biliyorum, kendimi sıklıkla karanlık bir ormanda kurtlarla koşturan birisi olarak hayal ediyorum, sürüden biriyim ama aynı zamanda değilim çünkü biliyorum ki yeterince zayıf düştüğüm anda ben bu kurtların akşam yemeği olurum. hangi ortama ve kimlerin yanına gidersem gideyim ben onlardan birisi değilim, daha çok orada olan ve sessizce etrafını seyreden biriyim. ve bazen düz normal bir insan gibi yaşamak istiyorum, ne zaman bu derece gevşesem ve kendimi diğerleri gibi hissetmeye kalksam başıma en kötü belalar geliyor adeta toplum bana kim olduğumu kafama vura vura anlatıyor, rezil kepaze oluyorum, ne zaman tüm bunların farkında olan birisi olarak ayağa kalksam bu seferde adeta ss subayı gibi bir tipe bürünüyorum ve olmaktan tiksindiğim kişiliğe bürünüyorum çünkü karşımda duran herkes potansiyel bir düşman olarak beliriyor. başta dediğim gibi yoruluyorum.
aşk konusunda çok salağım hemen etkileniyorum birinden. tüm flörtlerim de beni bırakıp gidiyor.
yaşlandıkça daha akıllı başlı olup olgunlaşacağıma aptallaşıyorum. işin boktan tarafı bunu normal karşılamaya başladım. ben de böyle bir malım demekki deyip üzerinde durmamayı tercih ediyorum.
  • /
  • 181