benim teenage zamanlarımda yaptığım şeydi. bir müzisyene/şarkıcıya/gruba sardırır, aylarca sabahtan akşama kadar onu dinlerdim. aynı şarkıları, döne döne, arka arkaya, yatıp kalkıp, allah ne verdiyse. mesela böyle bir
abba dönemim vardı, uzunca bir süre etrafımdaki herkesin kafasını siktim bunların şarkılarıyla. neyse sonra yıllllaaaaaardır başıma gelmedi bu durum ya, öyle çok sevip de kafayı yedirtecek kimse çıkmadıydı bin yıldır. günümüzün
streaming ve
playlistification dünyasında zaten o kadar kolay ki başka birinin şarkısına geçmek, sıkılınca başka başka diyarlara yelken açmak, çok kimsenin de yaptığını zannetmiyorum.
öte yandan gel gör ki, aradan yıllar sonra bu sene
taylor swift'i keşfettim (evet mağaramda internet çekmiyordu). "kimmiş lan bu kadın herkesin dilinde öööle, bir-iki şarkısını dinleyeyim bakayım" diye başladığım yolculuk sonucunda son 6 aydır falan bu kadını dinliyorum. iyice ergen genç kızlara bağladım. yakında pencereden çıkıp "teylııııııırrr, gel bul beni gıııızzzz" diye bağıracak noktaya gelicem. büyülü müdür nedir, nasıl şarkılar lan bunlar. daha 4. albümüne geçtim hem, hiç dinlemediğim bir sürü albümü var daha. vallahi bu kadının stadyumları neden doldurduğunu anladım.