antti

Durum: 755 - 1 - 0 - 0 - 02.03.2024 19:11

Puan: 12698 - Sözlük Kaşarı

9 yıl önce kayıt oldu. 5.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 38

instela

bugün açılmasının üzerinden tam 20 yıl geçtiği gün kapandı. sözlük işinin türkiye'de popularitesi de düşüyor sanırım.

fast food restoranı

tek başımaysam özellikle tercih ettiğim restoran türü zira karışan eden yok, başında biten garson yok. git yemeğini al, istediğin kadar takıl. kimse bulaşmıyor. tuvaletleri temiz, yemeklerde sürpriz yok, ne alacağın kaça alacağın belli. kafamı çok rahatlatıyor. iyi ki varlar.

sevgiliyle kavga etmek

kavganın neden çıktığıyla ve ne kadar şiddetli geçtiğine göre değişkenlik gösteriyor. ayrıca tarafların alttan alma, anlayış gösterme, suskun kalarak kavgayı uzatmamaya çalışma gibi çabaları da işin daha kötü noktalara evrilmesini engelliyor. her insan ilişkisi kavgaya, anlaşmazlığa müsait, hatta sağlıklı bile sayılabilecek bir şey. önemli olan tarafların birbirini kırmamaya özen göstererek anlaşmazlığı çözmeye çalışması.

ev toplamak

sürekli yaptığım, bir türlü bitmeyen bir iş. dağınık biri de sayılmam ama ev dediğin sürekli dağılabilen bir şey, onu anladım. eşyalarımı iyi organize etmeye çalışıyorum, düzenli olmaya çalışıyorum, onun titizliği de yoruyor galiba. gene de düzenli olmanın verdiği keyif bambaşka.

uzun aradan sonra tekrar dating piyasasına dönmek

uzun süre (yıllarca) sevgili ile monogam monogam yaşadıktan sonra olan bir ayrılık sonrası, tekrar sevgili veya partner bulmak üzere dating uygulamalarına giren kişilerin, hem bazı şeylerin çok değiştiğini hem de bazı şeylerin hiç değişmediğini görmesi durumu normal bir süreç olmakta. ilk başlarda "ulan gene mi insanlarla tanışmak için çabala, olası manyaklarla, kalp kırıklıklarıyla, seni orada görecek eski fuckbuddylerle, sevgililerle uğraş" vs. denilebilir, sonra ise yalnızlık fazla koyarsa koy götüne rahvan gitsin noktasına kısa sürede evrilinebilinir.

kazıklı maria

bi ara şu bok gibi book reviews adlı süper komik kitap incelemelerine sarmıştım bu kızın. son derece başarılı, zekice tespitleri var, üstüne çok da eğlenceli. "huzur sokağı" adlı saçma sapan kitabı tiye ala ala incelediği seri çok iyiydi özellikle. trabzonlu ama ankara'da yaşadığını biliyorum. bir de çizimleri ayrı güzel, kendisi ayrı güzel. tavsiye ederim videolarını.

masaj yapmak

masaj yapılan kişi sizi yönlendirirse, yani "daha çok bastır, biraz daha sola, parmak uçlarınla bastır" falan gibi komutlar verir, iyi yaptığınızda ve hoşuna gittiğinde de ona göre inlemeler, sesler çıkarırsa, yapması pek zevkli olabilen bir aktivite. sevdiğiniz birine, özel bir şekilde zevk vermek bayağı güzel bir duygu. ayrıca çok da yararlı. kadir kıymet bilen biri, masaj yapmaktan hoşlanan birine hakettiği nezaketi ve minneti gösterirse, iki taraf için de paylaşması hoş bir konu oluyor.

el kremi

ellerin yumuşacık olmasını sağlayan süper ürün. hele güzel de kokusu varsa, zevkle sürülür. düzenli kullandığım tek kozmetik ürün.

youtube premium

buna abone olmak, hayat kalitemi artıran en önemli şeylerden biri olabilir.

yılbaşı partisi

soğuk kış günlerinde en çok şenlendiren aktivite. hele bol arkadaş ortamında yapılıyorsa. arkadaşlardan birinin evini açması ve led ışıklarla süslemesi sonrası, herkesin yemek ve içkisini getirmesi ile paylaşılan güzel bir sofra yanında, youtube premium hesabı ve güzel bir tv-ses sistemi sayesinde reklamlarla bölünmeden güzel şarkıları klipleriyle beraber izleyip hep beraber dansetmek inanılmaz güzel bir akşam geçirmeye neden oluyor. en sonunda da yeni yıla girerken 10'dan geriye sayıp şampanya patlatarak mükemmel bir parti taçlandırılmış oluyor. herkese böyle eğlenceler nasip olması dileğiyle.

masaj

akşamları televizyon karşısında sevgili kişisinin ayaklarına, ayak kremi yardımıyla yapmayı sevdiğim atraksiyon. bence ayak masajı iki sevgiliyi birbirine çok yaklaştıran, özel bir aktivite.

home gym

spor salonlarına gitmekten bayanlar için, evlerine bir miktar gym aleti alarak yapabildikleri evde spor opsiyonu. evin bir köşesini bu iş için ayırmalısınız. ne kadar çok alet, o kadar çok yer kaplaması. evin bir odasını bu işe ayırmak en rahatı olur tabii öyle bir imkanınız varsa. ağırlıkları çıkarıp takarken alt komşuları rahatsız etmemek için dikkatli olunması hususu önemli. bir bar, bir kaç dambıl, kaldırabildiğiniz kadar ağırlık plakası, bir bench, belki bir squat rack ile en basit düzen kurulabiliyor. ikinci el alırsanız çok uyguna bir şeyler çıkarabiliyorsunuz. dolayısıyla istediğiniz zaman evinizin konforunda, istediğiniz müzikle ağırlık çalışabiliyorsunuz. bence mantıklı.

serdar ortaç

şafak sezer'in yeni filminin afişinde kendisini gördüm. oyunculuk da yapmaya başlamış gözüküyor. binlerce dansöz var.

ayı sözlük yazarlarının yeni yıla girme planları

arkadaş yeni ev yaptırdı bir dünya para gömüp, geçen ay karısıyla yerleştiler, sevgilimle beni de yılbaşı için davet ettiler. çağırabildiğin başkalarını da çağır, kalabalık olalım dedim, onların bir kaç arkadaşı ile benim bir kaç arkadaşım katılacak gözüküyor şu an. 8-10 kişi arası toplaşıcaz, fena değil yani. ben puzzle ve tabu oyunu getirmeyi düşünüyorum, sessiz film falan gibi parti oyunları oynarız herhalde, ne bileyim. televizyonun kral olduğu eski yıllarda yılbaşında tv eğlence programları yarışırdı, onu seyrederdik, o bitti galiba. dansöz çıksın diye beklemiycez yani. insan olunca eğleniliyor ya her türlü. serdar ortaç açar oynarız en kötü hehe.

yeni sevgilide olması istenen özellikler

1. eğitimli olsun, genel kültürü olsun, bir konuda uzmanlığı olsun. sohbeti baymasın.
2. kendi parasını kazansın, düzgün bir işi olsun, bir işe yarasın. hayatta bir amacı, bir hedefi olsun.
3. bakımlı olsun, temiz olsun, güzel koksun. az da olsa spor yapsın, vücuduna baksın.
4. kira da olsa yalnız oturduğu bir evi olsun. bu ev şehrin nezih bir yerinde olsun. evi ahır gibi olmasın, düzenli olsun.
5. sosyal ortamlarda ezik durmasın, kendine güvenli olsun, nerede ne konuşacağını bilsin, beni başkalarının yanında rezil etmesin.
6. bütün hayatını bana bağlamasın, kendi ortamları da olsun. 7/24 benimle yaşamak istemesin.
7. espriden anlasın, kendisi de espri yapabilsin, mizah duygusu her zaman lazım.
8. seks yapmayı sevsin ama seks manyağı da olmasın. dokunmayı, dokunulmayı, öpüşmeyi sevsin. yatakta kan verir gibi de yatmasın, kıpır kıpır dolanıp tedirgin de etmesin.
9. mıymıntı olmasın, her şeyi benden beklemesin, her kararı bana bırakmasın, kendi de inisiyatif alsın.
10. bir tane de olsa hobisi olsun, boş zamanlarını sadece netflix izleyerek geçirmesin.
11. kendi cinselliğiyle barışık olsun, atlatılamamış ex travmaları olmasın, anasının kuzusu olmasın. depresyon yapmasın, ruh sağlığı yerinde olsun.

can sıkıntısı

internetin olduğu bir dünyada var olması çok zor bir şey, belki de bir lüks. binlerce film, dizi, porno, eğitim, kitap ot bok her şeyin olduğu, birileriyle tanışmak istersen de bir dünya alternatifi sunan bir yerde artık sıkılmak da ayrı bir beceri (ksizlik) bence.

bistro savoy

geçen cumartesi gittik, ortam muhteşemdi. gümbür gümbür müzik, kadınlı erkekli eğlenceli bir ortam, toplumun her kesiminden insanlar ve eğlence dans. iyi ki var burası.

9 yıllık hornet profili ile ltr arayan tip

bir de bunların 9 yıldır aynı fotoyu koyan versiyonları var. bunlardan birini 9 yıl önce çok beğenmiş ve oldukça romantik bir mesaj atmıştım. cevap vermemişti ve çok bozulduydum. o nedenle çok net hatırlıyorum, adamı hala o çok beğendiğim fotosuyla görüyorum girersem uygulamaya. zaman içinde tabii ulaşamadığım ciğer olduğundan "ben bunun nesini beğenmişim" e döndü kendisi * hala sevgili arıyor haspam, biz burada torun torba sahibi olduk.

personal trainer

namı diğer pt. ben böyle bir arkadaşla ocak ayından beri çalışıyorum. kendisi kısa boylu, fazla kaslı olmayan ama atletik biri. öyle badici abi değil yani. spor bilimleri okumuş, spor salonlarinda çalışmış, sonra kendi dükkanını açmış işte. valla zaman zaman motivasyon eksikliğinden dolayı ara verip duruyordum spora, dolayısıyla düzgün gelisemiyordum. bu arkadaşa başlayınca hem düzenli gitmeye başladım, hem en motivasyonsuz zamanımda bile sike sike gitmek zorunda kaldım, hem de her antrenmanda sonuna kadar zorluyor beni, eve gidip zıbarıp yattığım günler oluyordu ama sonunda kısa zamanda ayı gibi kas yaptım mı yaptım. iyi bir şeymis yani, ama düzenli gitmek, aksatmamak lazım işte.

şimdi eleman askere gitti, bir ay yok kendi başıma yapmaya başladım gene, götürebilir miyim diye bakıyorum. hayatım boyunca trainerla mi calisicam diyorum ama ne biliyim, trainer ile hayat daha kolay.

kas yapınca sevgilinin de hoşuna gidiyormus, seks hayatına güzel bir motivasyon olmuyor değil.

şehirlerarası aşk

şu an şehirler arası otobüsteyim ve sevgilime gidiyorum. bizim durumumuz dört yıldır böyle. bir araya ancak emeklilikte gelirmişiz gibi geliyor aslında. oluyor mu oluyor ama ya. hafta içi zaten işinde oluyorsun çoğunlukla, haftasonlari görüşüyoruz biz de, bir o geliyor, bir ben gidiyorum. sevgili olacak kişi bolluğu olmadığını biliyorum ve gayet iyi anlaştığın kişi bulmanın da kolay olmadığını biliyorum. o da biliyor. dolayısıyla oluyor işte ya. her gün telefonlasmayi aksatmiyoruz tabii. henüz baymadim. bir noktada bayar miyim, zannetmiyorum. asıl beni düşündüren, şartlar değişir de aynı evde yaşamaya başlarsak o zaman sicar miyiz? en iyi ilişki iki tarafın ayrı evlerde yaşadığı ilişkidir diyen bir ablam var mesela. birbirini özlemeli ilişki daha kıymetli belki.
  • /
  • 38
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 755

ayı sözlük günlük

geçen cumartesi günü bir çift olarak bir akşam yemeğine çağırıldık. erkek arkadaşım iki şişe şarap almış, ben de güzel bir çiçek yaptırdım, onu götürdük. çağıran kişi erkek arkadaşımın italyan yoga hocası. yemekte bir çift daha vardı, bir karı-koca daha. böylece biri eşcinsel 3 çift olarak akşam yemeği yedik. son derece de normal geçti. ama tabii benim için bir başka ilk oldu.

dün akşam da ev partisine çağırdı beni erkek arkadaşım, oraya gittim, orada da 8-9 kişi kadardık. yemek sofrasında erkek arkadaşım "aşkım kırmayıp geldiğin için teşekkür ederim" dedi, sonra da herkese "antti benim hayatımdaki en güzel şey" diye beni takdim etti. herkes gülümsedi falan. o sofradaki tek eşcinsel çift de bizdik bu arada. vallaha rüya gibi geliyor bu olan bitenler. nazar değdirmeyin ha, umarım hepiniz bu şekilde olan ortamları yaşarsınız. erkek arkadaşım benim hayatımda en önemli rol modelim oldu. aslında açıldıktan sonra türkiye'deki kendi arkadaş çevremde de bu şekilde erkek arkadaşımı tanıştırabilirim gibi geldi. yalnız yurtdışında bu işler daha kolay evet.

tek eşlilik

hayatım boyunca, oldum bittim tekeşli yaşadım, sanırım benim cinsel karakterim bu şekilde. bunun nedeni olarak geç açılmam, ondan önce kızlarla ilişki yaşamış olmam mı nedendir bilmiyorum, kızlarla da tekeşliydim, kimseyi aldatmadım, açıldıktan kısa bir süre sonra da sevgilim oldu ve hala devam ediyoruz. açılma süreci çalkantılarımda bir ara çokeşli diyemeyeceğim ama, tek gecelik yaşadığım bir çok kişinin girip çıktığı çalkantılı, sıkıntılı ama bence yaşanması gereken bir dönem de yaşadım, o kısımdan da aslında pişman değilim, ama öyle o kucaktan bu kucağa bir hayat nasıl geçer bilmiyorum zira benim hissettiğim, bir noktadan sonra, kalktığım her yataktan içimde derin bir duygusal boşluk, bir tükenmişlik hissiyle kalktığımdı. bir noktadan sonra bu duygu benim içimi yemeye başladığında durup "ne yapıyorum ben amk?" demiştim kendime. burada tekeşli yaşamı övüp orta sınıf ahlakı dayatmacılığı yapmak da istemiyorum, sonuçta herkes nasıl rahat ediyorsa öyle yaşasın derim, yalnız bir ilişkide güzel bir cinsel uyum, güzel bir arkadaşlık, güven, sevgi ve şefkat olması beni daha çok mutlu ettiriyor, onu biliyorum. bir de belki de öyle dramatik ayrılıklar, aldatmalar falan da yaşamadım ben, o nedenle ruhum da fazla örselenmedi o konuda, bu nedenle de böyle rahat konuşabiliyorum, bilmiyorum. açık ilişki yaşayanlar da öyle mutluysa sorun yok bence, hatta romantik ilişki yaşamayıp farklı kişilerle sadece seks ilişkisi yaşayanlar da ok, ama "etrafta bir sürü bal toplayacak çiçek varken neden sadece tek bir çiçekle yetineyim" veya "zaten bi yaştan sonra seçeneklerim azalacak, o zaman durulmak zorunda kalacağım, hazır gençken seksin dibine vurayım" şeklinde artık bir cinsel gözü doymama mı denir ne denir, bana pek uymuyor. bir de ben biraz da mr. play it safe, yani fazla riske atılmayı, maceradan maceraya koşmayı falan seven biri değilim, nedeni o da olabilir, kafamın rahat olması, huzurlu olmak daha önemli benim için, maceraları başka konularda yaşamayı tercih ediyorum. bunun dışında tekeşli bir eşcinsel yaşam da bu ülkede çok süper kolay birşey değil, yine de her sıkıntınızı paylaşabileceğiniz, derdinizi dinleyip ortak olan, size yardım eden, iş yerindeyken size komikli resimler gönderen, tatillerde beraber dünyayı gezdiğiniz bir eşinizin olması dünyanın en güzel zenginliklerinden biri bence. kendimi kısıtlanmış hissediyor muyum? pek değil aslında. elbette orada burada görüp çok beğendiğim, cinsel çekim hissetiğim başka erkekler oluyor, ama zaten her cinsel çekim duyduğunuz insanla yatıyor değilsiniz zaten, hatta çok az bir yüzdesiyle yatabilirsiniz (çoğu karşıcinsel zaten muhtemelen), bir de yatsanız nolcak zaten, yatmak için bir sürü emek, diyelim işler yolunda gitti yattınız, sonrasında gene aynı boşluk, anlamsız geliyor. bir de yani sevgiliyle abazan muhabbeti yapmak konusunda bir sıkıntım yok, bu da aklıma gelenleri paylaşma konusunda da beni kısıtlamıyor, o yüzden genel olarak kısıtlanmış hissetmiyorum diyebilirim.

eşcinsellerin danışabileceği psikologlar

sözlük dışı kimseler de kolay bulabilsin diye jenerik bir başlık açmaya gayret ettim fakat asıl konu lgbti+ bireylerin danışabileceği ve psikolojik yardım alabileceği psikolog ve psikiyatristler veri tabanı gibi birşey. ben bu bilgileri elde etmekte çok zorlandım zira önceden rastgele sayılabilecek bir şekilde gittiğim bir psikolog hanım bana saçma sapan şeyler söyleyip gittiğime gideceğime pişman etmişti ve kafanız buhranlıyken bir de böyle bir deneyim yaşamak hiç hoş birşey değil. lgbt durumlarından haberi olmayan hatta daha kötüsü son derece yanlış şekilde haberdar olan ruh sağlığı çalışanları bulunmaktayken, psikolojik yardım ihtiyacınız olursa böyle birine çatmamak için tavsiye ihtiyacı oluyor. ben o tavsiyeleri çok zor buldum, buradan paylaşmak istedim, belki başka birilerinin işine yarar.

ankara
ceren göker
gökçe silsüpür
irem yıldız (madalyon psikiyatri merkezi)
harika özel (madalyon psikiyatri merkezi)
selçuk candansayar
koray başar (özellikle trans konularında)

istanbul
şahika yüksel (özellikle trans konularında)
seven kaptan
ardıl bayram şahin

izmir
ışıl vahip
nezaket kaya
nur engindeniz

cetad eğitimini tamamlamış terapistlerin türkiye genelindeki listesinden de faydalanılabilir. http://www.cetad.org.tr/listtherapists.aspx?menu=19

fiyatları ucuz değil, özeller seans başına 200-300 tl, devlet hastanesinde 110 tl muayene parası var. bulunduğunuz şehirdeki lgbt derneğiyle iletişime geçerek, müşkül durumdaki lgbt bireylere daha uygun fiyatlı hizmet veren psikolog tavsiyesi de isteyebilirsiniz.

ayrıca (bkz: lgbt psikolojik yardım)

uzun süreli ilişki

"ilişki emek istemez" diyebilen kişilerin cidden kaç düzgün ilişki yaşayabildiklerini, bu ilişki dediklerini kaç zaman kazasız belasız, saygı sevgi sınırları içerisinde götürebildiklerini merak ettim. varsa öyle kolay ilişki, açıklasınlar sırrını da bizler de faydalanalım.

benim tecrübem şu ki, ilişki gayet karşılıklı emek, fedakarlık, anlayış, özveri, gerektiğinde geri adım atmak, gerektiğinde suyuna gitmek vs. tarzı davranışlar gerektiriyor. öte yandan bunu sevdiğinizden, güvendiğinizden ve içinizden öyle geldiğinden yapmanız gerekiyor. eğer ilişki için gerekli o emeği kasarak, istemeyerek, zorla, lanet ede ede yapacaksanız, işte o ilişki gitmez. emek vermek ile zorlamak arasında bir fark var, o karıştırılmış sanırım.

saçını boyatmak

eşcinsel bir erkek olarak hiç boyatmadım ama boyatsam değişik ve ilginç olurdu. çok göz önüne çıkmayı tercih eden biri değilim, zaten birisi eşcinsel olduğumu anlayacak diye de yıllarca ödüm koptu, bu nedenlerden dolayı zaten yaptırmadım ama bazen acaba sarıya boyatsam nasıl olurdu diye düşündüm. dua lipa’nın şu sıralarki iğrenç hali gibi olurdum muhtemelen. türkiye’de saçını farklı renklere boyatabilen erkeklere saygım ve hayranlığım var. son derece sıkıntılı ve şiddete meyilli toplumumuzun içinde bunu yapabiliyor olmaları bence hayranlık uyandırıcı. seviyorum sizi yeşil, sarı, pembe ve mavi saçlı erkekler. çoğunuz eşcinselsiniz galiba zaten, ne mutlu sizlere.

eşcinsel ilişkilerin yarınsızlığı

valla bu algı tamamen ilişkiden ne beklediğiniz ile alakalı. evlenemiyor olmak, çocuk sahibi olamıyor olmak, toplumun onaylamıyor olması ilişkinin kısa ömürlü olmasını gerektiren şeyler değil. ha siz bu nedenlerden ötürü gidip eninde sonunda karşı cinsten biriyle evleneceğim kabullenmesiyle işe giriyorsanız, işte o zaman bu ifade anlam kazanıyor. gerçekten böyle düşünen ama bunu açıkca ifade etmeyen kişilerle beraber olan ve ilişkisinin devamlı olacağını uman eşcinsel kardeşlerimize buradan allahtan sabır diliyorum.

benim durumum tam böyle gelişmedi, kafayı sıyırmaya başlayıp ya delirmek ya açılmak ikileminde kalıp açıldıktan (ve ferahladıktan) sonra aradan bir zaman geçti, bir boşluğa düştüm, sonra paniğe kapılıp tekrar bir kızla beraber olmaya çalıştım, onda da elime yüzüme bulaştırdım, gerçekten hatırlamak istemediğim şeyler yaşadım. o dönemde kafaya dank etti ki, ben bir kızla birşey götürebilecek durumda değilim. işte tam o noktada, uzun yıllar boyunca hayatımın içine sıçan kafa karışıklığından artık tam o noktada vazgeçmem ve bir karara varmam gerektiğini anladım. arada kalmak, o mu bu mu ikilemleri yaşamak ne bana iyi geliyordu, ne ilişki kurmaya çalıştığım insanlara. tam o noktada kesin kabule geçtim, bir daha geri bakmayacağım dedim.

o noktadan sonra da önümde duran seçenek ya o daldan o dala konan kuş, ya da düzenli, mantıklı, güvenli, huzurlu bir ilişkiydi. ben ilk seçenekteki gibi birisi zaten hayatım boyunca olamadım, bir kere ciddi denedim, işleri oyun oynar gibi ele aldım ama bir noktadan sonra yarattığı duygusal boşluğun yarattığı girdap beni çok fena içine çekmeye başladı. feci bir his. o noktada o saçma hayatımdan da vazgeçtim. bilmemkaç yaşıma gelip de hala elinde hornet dolanan biri olmak istemediğimi anladım. ondan sonra da hayat benzer düşünen birini çıkardı karşıma allaha şükür.

eşcinsel ilişkilerin karşıcinsel ilişkilerden farkı ne bilmiyorum, erkek doğası mı, toplumsal ötekileştirme mi, nedir yani? ilk defa bu dünyaya girdiğimde, bu farkın nedenini anlamaya çalışıyordum, çok garip geliyordu. şimdi hala anlayabilmiş değilim de artık kabullendim ve üstünde düşünmüyorum. toplumsal kabulün yüksek olduğu liberal batı ülkelerinde durum nasıl, daha mı yarınlı ilişkiler, bilmiyorum. ama bu saçmalığın nedeninin toplumsal koşullardan da kaynaklandığına kesinlikle eminim, bu ülkede eşcinsel bir ilişki yürütmek zor, ama imkansız değil, ayrıca başka ilişkilerin de başka sıkıntıları oluyor, eşcinseliz diye karalar bağlamak zorunda olduğumuzu da düşünmüyorum. ne kendine acımak ne öğrenilmiş çaresizlik hoş şeyler değil.

herkese kendi düşündükleriyle uyumlu insanların nasip olmasını dilerim. ya da en azından dürüst insanların.

eşcinsellerin danışabileceği psikologlar

sözlük dışı kimseler de kolay bulabilsin diye jenerik bir başlık açmaya gayret ettim fakat asıl konu lgbti+ bireylerin danışabileceği ve psikolojik yardım alabileceği psikolog ve psikiyatristler veri tabanı gibi birşey. ben bu bilgileri elde etmekte çok zorlandım zira önceden rastgele sayılabilecek bir şekilde gittiğim bir psikolog hanım bana saçma sapan şeyler söyleyip gittiğime gideceğime pişman etmişti ve kafanız buhranlıyken bir de böyle bir deneyim yaşamak hiç hoş birşey değil. lgbt durumlarından haberi olmayan hatta daha kötüsü son derece yanlış şekilde haberdar olan ruh sağlığı çalışanları bulunmaktayken, psikolojik yardım ihtiyacınız olursa böyle birine çatmamak için tavsiye ihtiyacı oluyor. ben o tavsiyeleri çok zor buldum, buradan paylaşmak istedim, belki başka birilerinin işine yarar.

ankara
ceren göker
gökçe silsüpür
irem yıldız (madalyon psikiyatri merkezi)
harika özel (madalyon psikiyatri merkezi)
selçuk candansayar
koray başar (özellikle trans konularında)

istanbul
şahika yüksel (özellikle trans konularında)
seven kaptan
ardıl bayram şahin

izmir
ışıl vahip
nezaket kaya
nur engindeniz

cetad eğitimini tamamlamış terapistlerin türkiye genelindeki listesinden de faydalanılabilir. http://www.cetad.org.tr/listtherapists.aspx?menu=19

fiyatları ucuz değil, özeller seans başına 200-300 tl, devlet hastanesinde 110 tl muayene parası var. bulunduğunuz şehirdeki lgbt derneğiyle iletişime geçerek, müşkül durumdaki lgbt bireylere daha uygun fiyatlı hizmet veren psikolog tavsiyesi de isteyebilirsiniz.

ayrıca (bkz: lgbt psikolojik yardım)

ayı sözlük itiraf

bugün geyler lezbiyenler konferansı gala gecesindeydim. avrupanin her köşesinden queer kişilerle tanıştım. bulunduğumuz ülkenin başbakan yardımcısı çıktı konuşma yaptı, daha lgbt kişilere ne hakları vermeyi planladiklarindan bahsetti. maşallah, lezbiyen çiftlere ücretsiz ivf hizmeti bile veriliyor bu ülkede, biz türkiye'de bir yürüyüş bile yapamazken elalemin konuştuğu konulara bak. neyse iyi yedirip icirdiler. yarın sabahın köründen öğleden sonraya kadar da resepsiyonda durup gelene geçene yardım edicem. gönüllüluk güzel bir şey, ayrıca öğretici. şimdi de tramvaydayim, erkek arkadaşıma gidiyorum. bu geceyi onda geciricem, yarın türkiyeye ailesini ziyarete gidiyor, gitmeden birlikte olalım dedim. neyse onun yokluğunda bu konferansla şunla bunla oyalanacagim, gene iyi denk geldi. erkek arkadaşım dünya iyisi bir insan, onu bulmuş olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. allah herkese gönlüne göre birini versin inşallah. iyi geceler herkese.

ayı sözlük itiraf

sadece iki gün önce bir avrupa ülkesinde, etrafımda beş yüz tane gey lesbiyen trans interseks falan takılıp, havuz kenarında entellik seviyesi arşa çıkmış, bol fularlı konuşmalar yapıyorken, şu anda kendimi doğu anadolu'nun ücra bir köşesindeki bir otel odasında, az önce bir grup inşaatçının birbirlerine anlamadığım bir dilde (sanırım zazaca) küfrettiği hararetli bir toplantıdan beyin amcıklaması yaşayarak çıkmış dinlenmeye çalışırken buldum. yaşadığım kültür şoku öyle böyle değil. mimarlığı fularlı bir iş olur diye seçtiydik oysaki, peh...

ayı sözlük itiraf

kuzenimle buluştuk, bir sürü konuştuk, direkt balıklamasına o konulara atlamadık, her zaman yaptığımız muhabbetten başladık, şöyle oldu böyle oldu, falan filan. son derece rahat, her zamanki gibi, sıfır gerginlikle, kakara kikiri konuştum, sorun olmadı. ilerleyen zamanlarda konu bu noktaya da geldi elbette, kız herşeyi sordu, annene niye söylüyorsun bana söylesene dedi, gülüştük, o sordu ben anlattım, ama öyle polis sorgulaması gibi sormadı, gene normal muhabbet düzeyinde, araya başka şeyler de sokarak, fena halde relax bir şekilde konuştuk. hatta kendisinin de biseksüel eğilimlerinin olduğunu ama hiç aksiyon yaşamadığını anlattı. ben de bütün ilişkimi, olan biteni, çocukluğumda eşcinsellik konusunda yaşadığım bir iki komik olayı anlattım. erkek arkadaşımın yaptığı bazı salaklıkları anlattım, güldük. bütün konuşma boyunca hiç yaşadığım travmatik olaylara, eşcinsellik mevzusunun benim için açıklaması, başetmesinin aslında ne kadar problemli olduğuna ve buna benzer hiçbir şeye girmedim, aksine hep komik taraflarından ya da çok da trajik olmayan taraflarından bahsettim. güle oynaya, dünyanın en doğal olaylarından bahsediyor havasında konuştuk yani (ki aslında çok doğal da, travmatik yapan bizleriz).

yani ilk defa yaptığım bir açılma muhabbeti için aşırı derecede olumlu geçti ve aslında buna hala inanamıyorum. yokmuş böyle bir hafiflik, böyle bir özgürlük. o kadar rahatlamış durumdayım ki anlatamam. bütün kafamda kurduğum sorunlarım, hava kaçıran bir balon gibi sönüverdi gibi geliyor. pozitif duygularla doluyum. 30 yılın doldurduğu saklanmışlıklar, utanmalar, korkularım çözülüyor. şu anda bütün dünyaya eşcinselliğimi ilan edebilirmişim gibi gelmeye başladı. facebook'ta gökkuşağı bayrağı paylaşasım var. tabii şaka, bu noktaya gelmeye hala biraz daha var, ama yani çok uzak bir gelecek gibi görünmemeye başladı bana.

kuzenime buradan kocaman sevgiler gönderiyorum. aslında çok anlamadı herhalde benim rahat tavırlarımdan aslında bu konuşmanın benim için ne kadar büyük bir aşama olduğunu, çünkü çok rahat görünmek için biraz çaba sarfetmedim değil. ama ne demişler fake it until you make it. mış gibi yaptım ama sonra güzel götürdüm olayı. birilerine açılmayı düşünen ama kafasında tereddütleri olan arkadaşlara tavsiye ediyorum. güvenli bölgelerdeyseniz, karşı taraf tarafından kötü yargılanmayacağınızı düşünüyorsanız, samimi olduğunuz kişilere açılmanın çok olumlu bir rahatlatıcı etkisi oluyor. erkek arkadaşınla tanışmayı çok isterim, çok merak ettim dedi, ben de en yakın tarihte ayarlayıp tanıştırmayı planlıyorum. muhteşem ki ne muhteşem, resmen hayatımda yeni bir devir başladı. allah nazardan saklasın, tü tü tü.

aileye ve yakın çevreye eşcinsel olduğunu açıklayamama nedenleri

içselleştirilmiş homofobinin insanlara neler yazdırabildiğini gösteren nedenler. eşcinsel kişilerin öncelikle kendi kafalarındaki önyargıları yıkabilmeleri gerekiyor ve bu bile oldukça sancılı ve emek isteyen bir süreç. okumak öğrenmek lazım, yoksa toplumun bizlere zerk ettiği homofobiyle kendimizi ve çevremizi algılıyor, sonra böyle yazılar yazıyoruz.

hoşlanılan erkeğe açılamamak

valla gey milletinde böyle şeylerin olmaması gerekir zira bu tür başlıklardaki durumlar, daha çok orada burada gördüğünüz, size çekici gelen insanlara nasıl yaklaşacağınızı bilememeyi anlatır ama türkiye'de bir eşcinselseniz, orada burada gördüğünüz adamlara uluorta, eşcinsel olduğundan emin olmadan hiç açılmayın bence. karşınızdakinin eşcinsel olma olasılığı (ve bunu kabullenmiş olma olasılığı, ve birileriyle ilişkiye açık olma olasılığı vs) %2'den daha düşükken, bu kadar düşük bir yüzdeyle kocaman bir riske girmenin hiç bir mantığı yok. yok eşcinselliğinden emin gibisiniz ama eleman gene de açık etmiyor bu durumu, bu gibi tiplerle de uğraşmaya gerek yok, büyük ihtimal açıldığınızda "ne münasebet, sen beni ne zannettin vs" tarzı savunmaya geçecek, hiiiiiç ama hiç gereği yok böyle durumların. ulan sonuçta internet çağında yaşıyoruz, elinizin altında böyle bir nimet varken buradaki yüzlerce olasılığı değerlendirmeyip, bunun yerine böyle süper riskli işlere girmenin ne anlamı var? vay efendim ben aşık oldum galiba, vay efendim çok tatlı çocuk ama, vay efendim onun da benim gibi zedelenmiş duyguları var beni bir tek o anlarlar falan feşmekan... geçecen bunları, fasa fiso. gey dediğin adam akıllı olur, bu özellikle tehditlerle dolu cangıl dünyada geyler daha çocukluklarından başlayarak nasıl hayatta kalacaklarını sürekli hesaplayarak belli bir yaşa gelirler. böyle naif duygusallıkların hiç bir mantığı yok. elemana açılacan da seni bütün dünyaya ifşa etmeyecek, ba ba ba ba... sikerler öyle işi. böyle saçmalıklara girmek yerine alırsın eline interneti, tanışma sitelerinden sana mantıklı, aklı başında gelen profillerle şansını denersin, ki orada bile kendini kabullenememiş, aklı mantığı olmayan mal tiplerden bir sürü var, ama sonuçta senin kafana uyacak, cinselliğiyle belli bir noktaya kadar barışmış (en azından bir profil açabilecek kadar) tiplerle karşılaşma olasılığın daha yüksek. üstüne doğru dürüst bir profili de varsa, kendini düzgün cümlelerle ifade edebilmişse, eli yüzü düzgünse, zamanını ve duygularını böyle tiplerle iletişim kurmak için kullan. mal mısınız kardeşim sokakta, okulda, otobüste bilmemnerede gördüğünüz tatlı çocuğa, elinizde hiç bir başka veri yokken açılmaya? atatürk ne demiş, benim geyim akıllıdır, zekidir, çeviktir, aynı zamanda o aklını kullanmasını bilir. ne güzel demiş atamız. siz de atanızdan feyz alın ulan biraz. kıps, hadi yallah.

ak parti lgbti bireyleri

bence ülkenin lgbt hak ve özgürlükleri hareketi için sağlıklı çalışması son derece elzem olan, görünürlüklerinin artmasını ve daha çok ortalarda seslerini çıkarmalarını can-ı gönülden dileyeceğim bir oluşum bu ak lgbt grubu. açıklamalarını okudum, hem bu ülkenin muhafazakarı hem de lgbt kişiler olarak tam da söylenmeleri beklenecek herşeyi söylemişler adamlar. eşcinselliklerini kabul ederek muhafazakar kimlik ile bağdaştırabilmeleri bile bence başlıbaşına çok olumlu bir gelişme. eminim ki bu ülkenin eşcinsellerinin ezici çoğunluğu, kendilerini anlamlandırma evresinde bu gurubun retoriğini görerek inanılmaz rahatlayacaklardır.

söylemlerinde çok da rahatsız edici birşey göremedim ben. en kötü tarafları, kendilerinin bu şekilde bir "ak lgbt" hareketi yapabilecek kadar cesaretlenebilecekleri bir ortamı hazırlayan bu ülkede 20 küsür senedir fena halde zor bir mücadele veren halihazırdaki anaakım lgbt hareketini "onlar terbiyesizler, onlar ahlaksızlar" şeklinde dışlamaları. ama bu tarzın da, destekleyicisi oldukları sağ hareketin sürekli yaptığı atatürk saldırıları ve "cehape zihniyeti" ötekileştirmelerinden temel olarak bir farkı olmadığı için, savundukları politik görüşle gayet tutarlı.

öte yandan şöyle bir paragraf açıklamaları da aslında bu ülkenin lgbt hareketi için hiç de fena gelmedi bana:

“bizler; cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan’ı ve ak parti’yi, ülkemiz ve geleceğimiz bakımından daima destekleyeceğiz. bundan kimsenin şüphesi olmasın. ülkemiz açısından yapılan onca yatırımı görmezden gelecek kadar nankör değiliz. lgbti hak ve özgürlükleri’nin, ak parti hükümeti tarafından mutlaka anayasada olacağından eminiz. gerekiyorsa hükümet ile anayasal hak ve özgürlükleri düzenleyen maddeler için çalışmaya da hazırız. eşcinselliğin, ülkemizde yeteri kadar anlatılmadığının ya da yanlış anlatıldığının farkındayız. insan olduğumuzun unutulup, özellikle tv kanallarında, eşcinsellerin bir komedi unsuru olarak işlenmesi, hakarete varan söylemlerin, onur kırıcı davranışların, ayrımcılığın, bir son bulması ve cinsel kimliğe bakılmaksızın kişisel hakların korunması, eşcinsellikten çok, insani bir hak olduğunu vurgulamak gerekir. 80 milyon insanın arasında lgbti bireyleride vardır. dışlamak, ötekileştirmek, hiç bir insani duygu ile bağdaşmamaktadır. lgbti bireyleri hak ve özgürlükleri bir lütuf değil. bir hak olduğunu bilmek gereklidir. bu sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok yerinde bu tür olaylara rastlamak mümkün. ben bunların, 2023 hedeflerine emin adımlarla ilerleyen türkiyemiz de çözüleceğinden eminim."

yine de gerçek ilerlemeyi bugüne kadar yaptığı gibi, bunların ahlaksızlar diye suçladığı halihazırdaki lgbt hareketi yapmaya devam edecektir. bu arkadaşlar onların açtığı yolu genişletirler ancak. ama halktaki geniş kitleler lgbtleri kabul edecekse de bu ak lgbtciler sayesinde olacak o da.

salatalık

aileye ve yakın çevreye eşcinsel olduğunu açıklayamama nedenleri