saçmalar saçması bir filmdi. özellikle genç savcı bey'in saçma sapan şekilde habire kıraç bir arazideki göle yüzmeye gitmesi, gelenin geçenin de adamı cıbıl cıbıl izlemesi falan hiç olacak iş değildi. öte yandan savcı bey daş gibin yumurta gibin bir çocuktu ve film boyunca bol bol vücudunu izlediğimiz için filmden keyif almadım diyemeyeceğim. ağzımın suyu aka aka bitirdim filmi. sonu da saçma ötesiydi tabii de, türk filmlerinden çok bir şey beklemiyorum ben açıkcası.