bahçelievler

ankara'nın ve bence türkiye'nin en güzel semtlerinden. gazi üniversitesine ve milli kütüphane'ye çok yakın. bildiğim kadarıyla üç tane sahafı çok sayıda bar ve kafesi var. bu semt ile ilgili söylenen bir şey var o da hem sakin hem de cıvıl cıvıl olması. ikisi bu arada bu semtte.
ankara'nın katlanılabilir semtlerinden birisi. başta labirentmiş izlenimi yaratsada zamanla üçüne beşine yedisine alışıp, iki adımda okulunuza gidip gelip hem hareketli hem sakin bir öğrencilik hayatı geciriyorsunuz. sonbaharı sapsarı ilkbaharı yemyeşildir. hem nezih hem öğrencidir. hem eski hem moderndir. birtek o dökülmüş evlere verdiğiniz kiraya yanar insanın içi.
ankara'ya ilk geldiğimizde cücük kadarken bizi sarıp sarmalamıştı. sonra kaşarlandıkça gözümüze pek küçük geldi. eser parkı'na sığamaz olduk. beşevler'den milli kütüphaneye arşınladığımız patikalarda izlerimiz silindi. ankara'dan çıkınca hepimizin burnunun direği sızladı tabii, sızlar.

istanbullular gelir, 7.caddeye iner ve ''ankara cennetmiş lan'' derler. aralardaki müstakil evlere bakıp bakıp memur emeklisinden hallice gri hayaller kurarlar. sonra istanbul'a geri dönerler. bahçeli de ,biz bahçeli deriz, asıl sahiplerine; cıvıldak kuşlara ve atatürkçü dedelere kalır.

ayrıca özel bir yeri de vardır bende; bknz: beni burada öpmüştün .