capgras sendromu

capgras sendromu, hastanın genellikle yakın akraba olduğu bir kişinin tıpatıp benzeriyle yer değiştiğine inandığı az rastlanır bir sendromdur.  daha açık bir ifade ile capgras sendromunda kişi annesinin, babasının, arkadaşının, eşinin, başka bir yakınının hatta eşyalarının ve evinin yerine, ona çok benzeyen bir sahtesinin geçtiğine inanır.

bu sendrom ilk olarak 1923 tarihinde “benzerler yanılsaması” terimini kullanan capgras ve reboullachaux tarafından tanımlandı.  bu sendromun epidemiyolojisine baktığımız zaman tarihsel olarak, capgras sendromu ender görülen rahatsızlıklar olarak görülmüştür ancak son yıllarda giderek daha çok tanınmakta ve bildirilmektedir. yapılan bazı çalışmalara göre psikotik hastaların %4’ünde bu sendromun olabileceği ortaya koyulmuştur.

capgras sendromu çok nadir tek başına çıkar genellikle psikotik bir hastalık ile birlikte ortaya çıkar. özellikle de paranoid şizofrenik tip ile birlikte daha çok görülür.  fonksiyonel psikoz sergileyen olgularda organik tipte konfüzyon bulunmamakla birlikte, genellikle yaygın ve sürekli bir şaşkınlık ve sersemlik hali vardır.

bu sendrom ile ilgili ilginç olan şöyle bir durum vardır: bu kişiler insanlar ile yüz yüze konuşmak yerine telefon ile konuştukları zaman herhangi bir sorun yaşamamaktadırlar. bunun nedeni olarak da işitme ve duygu merkezleri arasında bağlantının sağlam olması gösterilmektedir. yani kişi duyduğu sesle o sesin sahibine duyduğu duyguyu birleştirebilmektedir.

capgras sendromu tedavisi

capgras sendromu tedavisine dair literatürde çok yetersiz ve az bilgi bulunmaktadır. bu sendrom için özgül bir tedavi yoktur. ancak tedavi genellikle;

-organik bir lezyon veya patolojiyi saptamaya yönelik incelemeler,

-depresif psikoz gibi altta yatan herhangi bir psikiyatrik durum varsa bunun tedavisi,

-antipsikotik ilaçlarla semptomatik tedavi,

-kişinin eşine veya yakınına destek verilmesi,

-risklerin değerlendirilmesi biçiminde olur.

capgras vakalarında mutlaka psikometrik testler, mr, bt ve eeg gibi beyin görüntüleme işlemlerinin yapılması gerekmektedir.  bir tedavi şekli olarak ekt’nin yararlı olduğuna dair yayınlar olmakla birlikte etkisiz olduğuna dair yayınlar da vardır.  depresif bir zeminde ortaya çıkmış capgras vakalarının önemli bir kısmı  antidepresan ilaçlara yanıt verirler.

prognoz

capgras sendromu üzerine sistematik bir çalışma bulunmamaktadır.  bazı durumlarda tedavi sonucu psikoz iyileşir, ancak benzer sanrısı diretir veya aksi olabilir. hastaların çoğunluğunda işlevsel bir psikoz, sık olarak da paranoid şizofreni vardır ve bu yüzden de yaşam süreleri uzun olma eğilimindedir. sendromun altta yatan bir bozuklukla birlikte olduğu olgularda uzun süreli prognoz organik bileşenin doğasına ve uygun tedaviye verdiği yanıta bağımlı olacaktır.