çocukla çocuk olmak

nasıl anladığınıza bağlıdır. ki genelde pek olumlu anlamda kullanılmaz.

bana göre çocuğun gelişiminde önemlidir. belki her zaman her yerde değil ama çocuğun kendini kabullenmesi / karşısındakini kabullenmesi açısından elzemdir. 6 yaşında bir çocuğa onun çıkardığı seslerle iletişim kurmak onun seviyesine inmek, ya da çocuk olmak değildir. bunun yanında bir öğretmen ya da çalışanı ile konuşan bir patron gibi konuşmak da onu bir birey olarak kabul ettiğini göstermenin yolu değildir. ama yeri geldiğinde gösterilmesi gereken davranışlardır, o ayrı.

çocukla çocuk olmak gerekir. bu hem eğlenceli hem de zordur. devamlılığını sağlamak daha da zordur. sabır ister. zorlar. dik durmanızı, özür dilemenizi, bazen boynunuzu bükmenizi, bağırmadan, açıklayarak hayır demenizi gerektirir. ama ciddiye alındığını gerçekten hisseden bir çocuğun sizinle kurmaya alıştığı iletişim, kendini gösterme şekli, size yaklaşımı yaşanacak en pozitif en güzel şeylerden biridir.

karşınızdaki sonuçta bir insan. küçük bir insan. insan yaşı kaça gelirse gelsin, ne yaşarsa yaşasın, her dönemi gibi çocukluğunu da saklar. üstünün örtülmesi, veya ben büyüdüm diyerek göz ardı edilmesi varlığını ortadan kaldırmaz. yaşadığımız pek çok sorunun altında da bu yatar. sorununuz olması için ille de çocukluğunuzda taciz edilmiş olmanız gerekmez. küçükken kapatılmamış bir hesap, cevaplanmamış bir soru, başkalarının anlayamayacağı (ya da öyle sanılan) sürekli karın ağrılarına dönüşebilir.

karşımızdaki çocuklar gibi biz de yavaş yavaş büyüdük, hala da büyüyoruz. bu yüzden araya kapkara bir çizgi çekmenin faydası değil zararı var. hem başkalarıyla hem de kendi kendimizle olan ilişkilerimiz açısından bu tür iletişimler çok önemli. önemini bilen için ise elzem.
hâlâ çocuk olduğum için o duyguyu bilmiyorum diyebilirim.